Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        1980 sonrası yatırım yaptığımız turizm sektöründe en parlak yılı 2014’te yaşadık. Gelen turist sayısı 41.4 milyon kişiye ve turizm gelirleri de 34.3 milyar dolara yükseldi. Turist başına harcama da 828 dolara çıktı.

        2015 yılında terörde tırmanışla turizmde durgunluk başladı. Gelen turist sayısı yerinde saydı ama turizm geliri 3 milyar dolar azalmayla 31.5 milyar dolara indi.

        - 2016 en kötü yıldı ve turizm sektörü adeta çöktü. Terör tüm şiddetiyle devam etti ve büyük kentlere yayıldı, bizzat da turist gruplarını hedef aldı. En çok turist yollayan ülke olarak Rusya’nın uçak krizinden dolayı Türkiye’ye koyduğu ambargo da çok etkili oldu. Sonuç ise gelen turist sayısı 10.3 milyon azalmayla 31.3 milyona indi. Turizm gelirleri de 9.4 milyar dolar azalmayla 22.1 milyar dolara indi. İlk kez böylesi bir durumla karşı karşıya kaldık. Bazı tesisler sezonu açmadı bile. Oda fiyatları da kırıldı. Turizmdeki bu kaybın, büyümeyi yaklaşık 1 puan aşağı çektiği ve 3.2’ye inmesinde rol oynadığı biliniyor.

        - 2017 yılında ise terör olaylarında büyük bir azalma meydana geldi. Rusya ambargosunu kaldırdı, fiyatlar da ucuzlayınca turizm yeniden canlanmaya başladı. Dün açıklanan ekim ayı verileri gelen turist sayısının yüzde 22 arttığını gösteriyor. Yılın 10 aylık dönemindeki artış da yüzde 28’e yükseldi. 2016’nın aynı döneminde 22.7 milyon turist gelmesine karşılık bu yıl 29.1 milyon turiste ulaşıldı. Kasım ve aralık ayının eklenmesiyle yıllık 32 milyonun üzerine çıkma ihtimali yüksek.

        - Bu rakam geçen yılki 25 milyon kişiden 7 milyon daha fazla ama 2015 yılından da 4 milyon eksik. Gelen turist sayısında 2017’de başlayan toparlanmanın sürmesi halinde 2018’de geçmiş yıllardaki sayıya yaklaşabiliriz. Tam yakalamak ve geçmek ise 2019 yılına sarkabilir.

        - İşin gelir tarafını toparlamak ise daha zor ve daha uzun zaman alabilir. Çünkü oda fiyatları ve turist başına harcama artışı, turist sayısına göre gecikmeli ve arkadan geliyor. Oda fiyatlarının toparlanması ve dolar bazında eski düzeylerine gelmesi 2-3 yılı daha alabilir. Burada yeni otel yatırımlarının devreye girecek olması da ayrı bir zorluk yaratıyor. Oda fiyatlarının toparlanabilmesi için turist sayısını artırmak yetmiyor aynı zamanda oda arzının da kısıtlanması gerekiyor. Bu konuda kurulmuş bir mekanizma ve girişim henüz yok. Saldım çayıra Mevla’m kayıra misali gidiyoruz.

        - Bu yılın 9 aylık döneminde turist başına harcama 663 dolar ve toplam turizm gelirleri de 20.2 milyar dolara vardı. Bu rakam, 2016’nın aynı dönemine göre yüzde 16.4’lük artışı ifade ediyor. Geriye kalan üç ayın gelirlerinin eklenmesiyle yıl bazında rahatlıkla 25 milyar dolarlık gelire ulaşabiliriz. Geçen yılki 22.1 milyar dolarlık geliri 3 milyar dolar geçeriz ama ondan önceki yıllara ait 34 milyar dolarlık rekor geliri yakalamaya 2-3 yıl daha var. Sektörü etkileyecek ekstra bir kötüleşme olmazsa ancak 2020 ve sonrasında normale dönmüş olacağız. İki yılda gerçekleşen kötüleşmenin geri kazanılması ise 4-5 yıl alabiliyor.

        - Turizm sektöründeki toparlanma kritik bir süreçten geçerken cari açığı azaltmada belli bir rol oynayacak. Turizm geliri ne kadar artarsa cari açık o ölçüde aşağı gelecek veya artmamış olacak. İçinden geçmekte olduğumuz dönemde yaşanan kötüleşme yanında bir iyi ekonomik gelişme bu.

        - Son dönemde TL’nin yaklaşık yüzde 15 değer kaybına uğraması da ithalatın hızını kesebilir. Bu çerçevede cari dengede belli bir düzelme meydana gelebilir.

        - Bir diğer pozitif gelişme de ihracattaki toparlanmanın sürüyor olması. Özellikle Avrupa ekonomilerinde büyümenin hızlanması bu dönemde Türkiye için iyi bir fırsat sunuyor.

        SONUÇ:

        “Ne ile yaralandık ise onunla tedavi olmalıyız.”

        Turgenyev

        Diğer Yazılar