Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önümüzdeki bir yıl içinde Türkiye’nin kamu ve özel sektör olarak ihtiyaç duyduğu dış kaynak tutarı 210 milyar doları buluyor. Bunun içinde 40 milyar dolarlık cari açık da bulunuyor.

        - Büyük merkez bankalarının yaptıkları son faiz toplantılarından gelen ileriye yönelik mesajlar daha çok pozitif yönde. Sert veya güçlü faiz artırımları gündemde yok. Çünkü yaratılan parasallaşmaya karşılık ortaya çıkan enflasyon hâlâ hedeflenenin altında seyrediyor. FED bu yıl üç faiz artırımına gitti ve oranları yüzde 1.25-1.50 bandına çıkardı. Gelecek yıl 3 faiz artırımı olması bekleniyor. Dolayısıyla FED fonlama faizi 2018 sonunda yüzde 2 ve üzerine çıkmış olacak. FED faizine duyarlı olan 2 yıllık ABD hazine tahvillerinin faizi de hızlı artışla yüzde 1.85’e çıktı ve son 10 yılın en yükseğini buldu.

        - Avrupa Merkez Bankası da parasal genişlemeyi durdurmaya hazırlanıyor. Faiz artışı ise işin daha sonraki kısmı.

        - Denilebilir ki dünya ekonomisi iyileşirken ve dünya büyümesi yüzde 3.5-3.6 düzeyine yükselirken faiz oranlarının düşmekten çok yükselme yönünde hareket etmesi bekleniyor.

        - Nitekim özel sektörün temel borçlanma oranı diye tanımlanabilecek Libor faizlerinde dipten dönüş başladı. Küresel kriz öncesinde yüzde 5 ve üzerine çıkan altı aylık dolar Libor’unun dolar faizi kriz sırasında yüzde 0.32’ye kadar geriledi. Bu yıla ise yüzde 1.2’ye çıkarak girdi. Yıl sonuna yaklaştığımız bugünlerde ise yüzde 1.78 düzeyinde. Sırf Libor’daki artış bir kat düzeyinde. Bunun üzerine Türkiye riskine prim de eklenecek.

        - Türkiye’nin küresel finans ortamından karşılayacağı kaynağın maliyeti de giderek yükselecek. Para bulunmaz değil, bulunacak. Ancak küresel risk iştahı sürse de, tarihi düşük faiz oranlarından çıkılmakta olduğundan, dış kaynağın maliyeti biraz daha artacak. 2018 bu açıdan biraz daha zor geçmeye aday.

        *************

        KARŞILIKSIZ ÇEKTE 10 MİLYARLIK AZALMA

        Dışarıda kredi maliyeti yükselirken içeride Kredi Garanti Fonu’nun 2018’de 140 milyar liralık daha kaynak kullandırmaya gitmesi şirketleri finansal açıdan rahatlatacak. Nitekim bu yıl kullandırılan 200 milyar liranın üzerindeki kredinin yararlarını fazlasıyla gördük. Piyasanın rahatlaması karşılıksız çeklere de yansıdı. Yılın 11 aylık döneminde çek kullanımı düşmemesine rağmen karşılıksız çıkan çek tutarı geçen yıla göre 10 milyar lira kadar azaldı. Geçen yılın tümünde 27.4 milyar lira olan karşılıksız çek tutarı bu yılın 11 ayında 15.8 milyar liraya indi. Karşılıksız çıkan çeklerin bankalara ibraz edilen toplam çeklere oranı ise yüzde 2.2 ile tarihi düşük düzeye geriledi.

        SONUÇ:

        ‘Oynayacak bir kartımın olmadığını hiç düşünmedim.’

        Jim Lovel

        Diğer Yazılar