Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Gelişip kalkınmak için katma değerli mal üretip satmak istiyoruz. İhracatı artırmanın tek yolu da bu gibi görünüyor. Yüksek fiyatlı ürünler aynı zamanda yüksek teknolojik ürünler ya da markalı ürünler oluyor.

        - Ancak marka yaratmanın ne kadar zahmetli olduğunu, uzun bir süreç gerektirtirdiğini ve büyük kaynaklara ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Her şeyden önce marka yaratmak ülkenin genel imajıyla ve reytingiyle ilişkili hatta bire bir paralelliği var. Yatırım yapılabilir not düzeyinin altındaki ülkelerden pek dünya markası çıktığı yok, dolayısıyla katma değeri yüksek ürünler üretemiyorlar. Ya da ürettikleri ürünleri yüksek fiyata satamıyorlar. Yine de bu ülkelerden çıkan markalar da istisna oluyor. Veya arkasından ülke reytingi yükseliyor.

        - Geriye teknolojisi yüksek üretim yapmak ve yüksek kazanç elde etmek kalıyor. Ama o da öyle kolay değil. Onun için de ünlü şairimiz Ahmet Haşimin mısralarından yola çıktık. Bu mısralar ile teknoloijk üretimin ilerleyişi bir paralellik arz ediyor. Şöyle ki, yüksek teknolojili ürün üretiminin toplam üretim içindeki payı son 6 yıldır artmadı. Hatta düştü bile denilebilir. TÜİK’in dün yayımladığı “Yıllık Sanayi Ürün İstatistikleri 2016” verisine göre 2010 yılında teknolojik ürünlerin toplam üretimdeki payı yüzde 3.6 iken, 2016 yılı payı yüzde 3.3 oldu.

        - Ancak bu ifade tam gerçeği yansıtmıyor. Yüksek teknolojili üretim 2000’li yıllardan beri yüzde 3.5 civarında seyrederken, 2013’te yüzde 2.7’ye kadar indi. Hükümetin Ar-Ge teşviklerini artırması da bu döneme denk geldi. Yani teknolojik üretimin düşmesi bu konudaki farkındalığı artırdı. 2013 yılında GSMH’ye oran olarak Ar-Ge harcamalarının payı yüzde 0.82 iken 2016’da yüzde 0.94’e çıkarıldı.

        - Buna paralel olarak da yüksek teknolojili üretimin payı yüzde 2.7’den kademeli bir artışla yüzde 3.3’e kadar çıktı. Verilen teşviklere ve yapılan yatırımlara paralel olarak bu payın giderek artması beklenmeli. Çünkü hükümet bütçeden giderek artan oranda Ar- Ge harcamalarına pay ayırıyor. Bu oranın 2023 yılında yüzde 1.5 olması hedefleniyor.

        *************

        ÜÇ SEKTÖRLE BAŞARI ORTA - YÜKSEK TEKNOLOJİK ÜRETİMDE

        - Aslında yüksek teknoloji ürünleri merdivenlerden ağır ağır çıkarken, bir kademe aşağıda yer alan orta yüksek teknoloji üretimi daha hızlı hareket ediyor. Verilen teşviklerin sonuçlarını daha çok burada görmek mümkün.

        - Özellikle silah ve muhimmat gibi savunma sanayiine yönelik üretimin bu gurupta yer alması üretim artışında etkili. Son yıllarda Türkiye’nin savunma sanayiine büyük önem atfetmesi ve ihtiyaçların yerli üretimle karşılanması, ihracat olanaklarının zorlanması beraberinde böyle bir başarıyı getiriyor.

        - Bunun yanı sıra Türkiye’nin otomotiv ve makine sektöründeki atılımı ile ihracatta sağladığı başarı da bu teknoloji sınıfının payını yükselten en önemli nedenler arasında bulunuyor. Makine sektöründeki başarı tamamen yerli dinamiklerden ve ihracattan kaynaklanıyor. Otomotivdeki parlak sonuçta ise küresel markaların tercihi ve yatırımları da rol oynuyor.

        - Bu sonuçlarla birlikte orta yüksek teknoloji üretimi 2010 yılında yüzde 23.7 pay alırken 2016 yılında yüzde 25.2’ye yükseldi. Dolayısıyla son 6 yılda düşüş değil 1.5 puanlık artış meydana geldi.

        - Duruma orta-yüksek teknoloji ile yüksek teknoloji üretiminin toplamı olarak bakarsak tablo daha netleşiyor. Bu iki grubun toplam üretim içindeki payı 2010 yılında yüzde 27.3 iken 2012 yılında yüzde 26’ya kadar indi ve daha sonraki yıllarda düzenli artışla 2016’da yüzde 28.5’e çıktı. Yani sanayi üretiminin dörtte birinden fazlasını artık orta ve yüksek teknoloji ürünler oluşturuyor. Şüphesiz ki bu durum övünülecek bir tablo olmayabilir ama küçümsenecek bir durum da değil.

        - Yüksek teknoloji üretim için kaynak ayırmak şart ama herhalde yeterli de değil. Buna uygun ortamın da yaratılması, kaynakların etkin kullanılması, Ar- Ge harcamalarının uygulama alanı bulması ve ticarileşmesi için zamana da ihtiyaç var. Hız yeterli olmasa da en azından şimdilik ilerlemenin başlamış olması kayda değer.

        Diğer Yazılar