Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son 5 yılda bileşiklendirilmiş olarak yüzde 33’lük büyüme yakaladık. GSYH zaten reel bir rakam. Buna göre son 5 yılda reel ekonomi içinde ticaret, yatırım gibi alanlarda değerlendirilen finansal kaynaklar yüzde 33 büyürken, finansal piyasalarda TL ile faizlerde, borsada ve bireysel emeklilik fonlarında değerlendirilen kaynaklar bunun ancak 10’da biri düzeyinde büyüyebildi

        Her sene yatırım araçlarının yıllık ve uzun dönemli getirilerini hesaplıyor, enflasyon karşısındaki durumlarını belirliyor ve ortaya net bilançolarını çıkarıyoruz. 2017’nin en önemli özelliği ve geçmiş yıllardan farkı ise yükselen ve yılı çift hanelerde kapatan enflasyonda. Enflasyon yılı yüzde 11.92 ile kapattı. Bir yandan talep artışı, diğer yandan kurdan, emtiadan ve petrol fiyatlarından kaynaklı maliyetlerdeki yükselme enflasyonu sıçrattı.

        - Yüksek enflasyon yerli para ile tasarruf etmenin getirisini düşürüyor, hatta negatife indiriyor. Doğal olarak da yerli parayla tasarrufları ve enstrümanları kayıpla cezalandırıyor. Hanehalkı ve kurumlar da TL enstrümanlar yerine dövize ve yabancı yatırım araçlarına yöneliyor. Bunun tipik örneğini 2017 yılında yaşadık. Yıl boyunca yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları yaklaşık 15 milyar dolar arttı.

        - Getiri kıtlığında daha da önemlisi yerleşikler tasarruf etme yerine, gayrimenkule yöneliyor, parasını harcıyor, reel yatırım veya herhangi bir işte değerlendirme yoluna gidiyor.

        - 2017 yılında yüzde 11.92 artan tüketici enflasyonu karşısında da Hazine faizleri negatif oldu. Hazine ağırlıklı ortalama faizi yüzde 11.5 düzeyinde gerçekleşti. Negatif faiz 2011 sonrasında ilk kez oldu. Üstelik bu faiz üzerinden bireysel yatırımcılar için yüzde 10’luk stopajı düşmek gerek. Stopaj ve alım satım komisyonu da dahil edildiğinde parasını Hazine bonosuna yatıranların reel kaybı daha da büyüyor.

        - Yurtiçi yerleşiklerin en yaygın tasarruf aracı banka mevduatı. Burada durum Hazine faiziyle hemen hemen aynı. Üç aylık mevduatın 2017 reel getirisi yüzde 1.5. Ancak burada yüzde 15 stopaj var. Türkiye’nin kredi patlaması yaptığı bir yılda mevduat sahipleri reel bir kazanç elde edemediler. Ancak enflasyondan korunabildiler.

        - Kazancın sadece enflasyondan korunmayla kalmaması lazım. Çünkü parasını tüketim malına harcayanlar da enflasyon kadar avantaj sağladı. Hatta reel ekonomide, ticarette, gayrimenkul alımında vs. kullananlar GSYH artışı kadar parasını büyüttü. 2017 büyümesinin yüzde 6.5 dolayında gerçekleşeceği hesaba katılırsa tasarruf sahiplerinin çoğu büyümeden pay alamamış oluyorlar.

        - Bu durumu son 5 yıla uzatırsak ortaya çıkan tablo daha kötü. 5 yılda Hazine faizi yüzde 3.6, mevduat faizi yüzde 4.8 bileşik getiri sağladı. Ama belirttik, stopajlar kesildiğinde bu reel getiriler de gider. Tasarruflarını TL ile yapanların asıl kaybı büyümeden pay alamamış olmaları. Çünkü son 5 yılda yüzde 33’lük bir büyüme yakaladık. Büyüme zaten reel bir rakam. Buna göre son 5 yılda reel ekonomi içinde değerlendirilen finansal kaynaklar yüzde 33 büyürken, finansal piyasalarda TL ile değerlendirilen kaynaklar bunun ancak 10’da biri düzeyinde büyüyebildi.

        - Hesabı TL ile yatırım araçlarında yaptığımızda borsadaki endeksin değişimi son 5 yılda eksi yüzde 3.9. Yani kayıplı. Bireysel emeklilik sistemindeki fonların ortalama getirisi de sadece bir ay eksiğiyle yüzde 5.7 negatif.

        - Kısaca son 5 yılda parasını harcayan veya reel ekonomi içinde yatırıma yöneltenler, TL ile tasarruf edenlerden çok daha kârlı çıktı.

        ***********

        LİRADAKİ GETİRİ KITLIĞINDA DÖVİZ VE ALTIN PARILDIYOR

        - TL kaybettirirken döviz ve altın kazandırıyor. 2017’de Euro’nun artışı yüzde 21.7’yi buldu, reel getirisi ise yüzde 8.7 düzeyinde. Dolar ise yüzde 7.2 artışıyla enflasyonun gerisinde kaldı. Cumhuriyet altınının yüzde 21.8’lik artışı ise yüzde 8.8’lik reel getiriye denk geliyor.

        - Geçen yıl aynı zamanda bir borsa yılıydı. Yüzde 47.6’lık değer artışı yüzde 31.9 reel kazanca dönüyor. BİST bu performansıyla sayılı borsalar arasında dünya dördüncüsü oldu. Ancak geçmiş yıllardaki zararı çok. Bundan dolayı son 5 yıllık yüzde 53.5’lik enflasyonun yüzde 4 gerisinde kalıyor. Normalde uzun vadeli bir yatırım alanı olan borsada 5 yıllık vadede bile enflasyonu yenmek mümkün olamıyor. Halbuki aynı dönemde GSYH yüzde 33 artarken büyümeden pay alan şirketleri temsil eden hisse senetleri ise kayıpta.

        - 5 yılda en yüksek reel kazanç yüzde 27.8 ile dolarda, yüzde 25 ile Euro’da ve yüzde 9.4 ile altında. Faiz olsun borsa olsun TL cinsinden yatırım araçlarındaki getirisizlik döviz ve altını parlatıyor, bireysel emeklilik fonlarının getirisini düşürüyor. Aynı dönemde BES fonları yüzde 5.7 reel kayba uğradı.

        SONUÇ:

        “Umut yok olunca at koşmaz.”

        Çerkez atasözü

        Diğer Yazılar