Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Davos’ta yaptığı açıklamada bütçe konusunda hassasiyetlerinin devam edeceğini belirterek “İkiz açık vermek istemiyoruz” dedi. Açıklardan biri cari açık yapısal bir sorunumuz. Üretim ve büyüme için enerji ve hammadde ithal ediyoruz. Teknoloji ihracatımız az ve buna karşılık teknoloji ithalatımız yüksek. Kısaca cari açıktan kaçamıyoruz.

        - Burada da Türkiye en yüksek cari açık veren gelişmekte olan ülkelerden biri. 2017’deki cari açık 45 milyar doları geçecek gibi ve 2017’deki GSMH’nin yüzde 5.3’üne denk gelecek. Uluslararası kriterlere göre GSMH’nin yüzde 4’ünü aşmayan bir cari açık sürdürülebilir olarak kabul ediliyor. Yüzde 4’ü aşan açıklar riskli kabul ediliyor.

        - Bütçe açığı konusunda ise AB’nin GSMH’nin yüzde 3’üyle sınırlı bir kriteri var. Türkiye yıllarca bu kriteri başarıyla tutturuyor ve altında kalıyor. Cari açığı ne kadar büyükse bütçe açığı da küçük. Son yıllardaki açığın GSMH’ye oranı ise yüzde 1 civarında seyrediyor. Yüksek cari açığın yanında yaşanan jeo politik riskler, siyasi istikrarsızlıklar ve dış şoklar karşısında Türkiye ekonomisinin dirençli çıkmasında da bütçe disiplini başat bir rol oynuyor.

        - Ekonomik aktörlerin bütçede gelecek konusunda güvenini kıran gelişmeler ise daha çok geçen yıl yaşandı. Hazine borçlanma programında öngördüğünden çok daha fazlasını borçlandı. Bütçe açığının da programın 15 milyar lira üzerine çıkacağı ve GSMH’ye oranının yüzde 2’ye yükseleceği bizzat Maliye Başkanı Naci Ağbal tarafından açıkladı.

        - Ancak yıl sonu bütçe gerçekleşmeleri sürpriz şekilde düşük kaldı. Geçen yılın başında belirlenen 46.9 milyar liralık bütçe açığı daha sonra revizyonla 61.7 milyar liraya çıkarılmasına karşılık gerçekleşme 47.4 milyar lirada kaldı. Bu rakam yılbaşındaki hedeften sadece yarım milyar lira daha fazla. Beklenen 3.100 milyar liralık GSYH’ye oranı da yüzde 1.5’te kalıyor.

        - Dolayısıyla yıl sonu itibarıyla resmi gerçekleşmelere bakınca açıkta yüzde 1’den 1.5’e bir artış var ama sınırlı bir artış, ürkütücü değil. Büyüyen haliyle bile açık uluslararası kabul gören sınırın yarısı düzeyinde. Burada hükümetin stratejik davrandığını, son dakika önlemleriyle açığı düşürdüğünü söylemek mümkün. Özellikle de dün Mehmet Şimşek’in açıklamaları stratejik davranışın tam bir teyidi niteliğinde.

        - Şimşek’in açıklamasında bütçe disiplini yanında asıl vurgu kaynak yaratmaya ve Türkiye’nin mali alanının geniş olmasınaydı. Buradan harcamaların devam edeceğini ama bütçe açığını büyütmemek adına kaynak yaratmak yoluna da gidileceğini anlıyoruz.

        - Zaten dün hükümetin yüzde 5 olarak öngördüğü büyümeyi daha da yukarı çekmek için yeni bir torba yasa hazırladığı haberi vardı. Yerli otomobile, istihdama ve KOBİ’lere, organize sanayi bölgelerine teşvikler geliyor.

        - Ekonomideki büyümenin cari açığı daha da azdırmaması için Başbakan Yardımcısı başkanlığında Maliye, Sanayi, Gümrük ve Kalkınma bakanları ile Yerlileştirme Yürütme Kurulu kuruldu. Kurul sanayinin ithalat bağımlığını azaltacak ve rekabet gücünü artıracak programların hayata geçirilmesi amacıyla çalışmalar yapacak.

        - Geçmiş dönemde ne zaman yüksek cari açık ile yüksek bütçe açığı verildi ve bu ikiz açık 1-2 yıl sürdüyse Türkiye ya içeriden bir şokla ya da dışarıdan gelen bir dalgayla krize girdi.

        - Bu anlamda hükümetin yola tek açıkla devam etmesini önemsiyor ve geleceğe güveni artırıcı bir gelişme olarak görüyoruz.

        ***********

        DÜNYA İYİYSE DOLAR ZAYIF KÖTÜYSE DOLAR GÜÇLÜDÜR

        - Dün hem Suriye’deki harekâttan olumlu haberler gelmeye hem de dolar zayıflamaya devam edince yurtiçi piyasaların pozitif seyri iyice ivme kazandı. Dolar/TL kuru Afrin harekâtının gündeme gelmesinden önceki seviyesine geri döndü ve 3.75’in altına indi. Borsa rekor kırdı.

        - Burada etkili olan faktörlerden biri Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’ın “ABD ile sahada karşı karşıya gelme düşüncemiz yok, bu ihtimal Menbiç’te de zayıf; ihtiyaç duyuldukça Afrin hava sahası kullanılacak” açıklaması ve bu yöndeki gelişmeler oldu.

        - Türkiye için ikinci pozitif gelişme de doların 2014 sonrasının en düşük düzeyine inmesi ve Dolar Endeksi’nin 90 bin seviyesinin altına gerilemesiydi. Gelişmekte olan ülkelerin kurları da JP Morgan Endeksi ile 71.500’e tırmandı ve son 2.5 yılın en yüksek düzeyine çıktı. Doların gerilemesinde ABD Hazine Bakanı’nın “Zayıf dolar iyidir, ihracatı destekler” sözü de etkili oldu.

        - Dünya kötüyse dolar güçlüdür, iyiyse de dolar zayıftır. Bu gerçeklik bir kez daha kendini ispatladı.

        SONUÇ: “Geleceği düşünerek endişe etmek yersizdir. Zira düşünsek de düşünmesek de gelecektir.”

        Einstein

        Diğer Yazılar