Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        FED iyileşen ekonomik görünüme atıf yaparak, gösterge faiz oranını beklendiği gibi çeyrek puan artırarak yüzde 1.25-1.50 bandından yüzde 1.50- 1.75’e yükseltti. Karar oybirliği ile alındı. Bu yıl için beklenti haline gelen üç faiz artırım tahmini korundu. Yıl sonu için yüzde 2.1 olan FED politika faizi yüzde 2.1 olarak kaldı. Faiz projeksiyonlarında bu yıl artırım sayısının 4’e çıkarılmaması ise piyasaları pozitif etkiledi.

        - FED açıklamasında, “Ekonomik görünüm son aylarda güçlenmekte” denildi. Zaten ekonomik tahminlerde de büyüme yukarı yönde revize edildi. Aralık ayında bu yıl için yüzde 2.5 olan büyüme beklentisi yüzde 2.7’ye, 2019’daki büyüme beklentisi 0.3 puan artırılarak yüzde 2.4’e yükseltildi. Büyümenin yukarı revizyonlarında aralık ayındaki vergi indirimleri etkili oldu.

        - Faizlerin hangi sıklıkla artırılacağı konusunda belirleyici gösterge enflasyon olacak. Bu konuda da FED başkanlarının öngörülerinde gelecek yıldan başlayarak küçük artışlar söz konusu. Tüketici enflasyonu ve çekirdek tüketici enflasyonunda bu yılki beklentilerde yüzde 1.9 ile değişme yok. Gelecek sene için çekirdek enflasyon beklentisi yüzde 2.0’dan yüzde 2.1’e ve 2020’de her iki enflasyonda da 0.1 puanlık artışla yüzde 2.1’e yükselme var.

        - Bu enflasyon beklentilerine paralel FED faizleri bu yıl değişmedi ve yüzde 2.1’de kaldı. Gelecek yılki FED faizi ise yüzde 2.7’den yüzde 2.9’a çıkarıldı. 2020 yılındaki FED faizi de yüzde 3.1’den yüzde 3.4’e yükseltildi. Uzun vadeli nötr politika faiz oranı 0.1 puanlık artışla yüzde 2.8’den yüzde 2.9’a arttı.

        - Yeni FED Başkanı Jerome Powell faiz kararının ardından ilk kez basının karşısına geçti ve soruları yanıtladı. Yılda dört kez faiz kararı sonrası yapılan basın toplantılarının sayısının artırılacağını belirten Powell’ın açıklamalarında öne çıkan noktalar şöyle:

        - ”Enflasyon ve ücretler üzerindeki baskı çok kademeli.

        - Verilerde enflasyonun yakın zamanda hızlanacağına ilişkin işaret yok.

        - Daha iyi ücret artışları işgücü piyasasının sıkılaştığının işareti olacak.

        - Daha sık basın toplantıları yapacağız ama bu bir politika değişikliği sinyali değil.

        - Dış ticaret politikası iş dünyası için bir endişe kaynağı haline gelmekte. Ama henüz görünümü değiştirecek gibi görünmüyor.

        - Ücret artışları ılımlı. Ücretlerin daha fazla artmaması beni şaşırttı.”

        - FED büyümenin arttığını, tam istihdam durumunun yakalandığını kabulleniyor. Ancak enflasyonun ve ücret artışlarının kademeli olmasına atıfta bulunarak bu yılki faiz artırımlarının sayısını 4’e çıkarmıyor, üçte bırakıyor. Sadece enflasyon artarsa 4. artırımın gündeme gelebileceği not düşülüyor. Gelecek iki yılda ise daha fazla faiz artırımı olacak. Bu da ABD siyaset takvimiyle uyumlu gibi. Kasım ayında ara seçim sonrasında daha agresif bir FED görebiliriz. Kısaca “FED 2018 için güvercin, sonrası için şahin” olabilir.

        - Yeni başkanla birlikte yılda 4 kez yapılan basın toplantılarının sayısının artırılmasını da önemli buluyoruz. Bu demektir ki yeni başkan piyasalarla daha yakın çalışacak, sözlü yönlendirmeleri ve yakın markajları diğer başkanlardan daha fazla olacak.

        ***********

        TÜRKİYE’YE KALICI YANSIMASI LIBOR FAİZLERİ YOLUYLA OLACAK

        - Her ne kadar piyasalar 2018’de güvercin bir FED algılasa da, faiz kararının ve FED projeksiyonlarının Türkiye’ye en önemli ve kalıcı yansıması LIBOR faizlerinin artışında olacak. ABD dışındaki şirketlerin ve bankaların borçlanmasına baz teşkil eden LIBOR faizleri daha çok FED faizlerine bağlı olarak onun bir miktar üzerinde seyrediyor.

        - IMF’nin de projeksiyonlarında yer verdiği 6 aylık LIBOR faizi üzerinden gidersek küresel kriz öncesinde yüzde 5.5 düzeylerindeydi. Kriz sonrasında dip seviyesini yüzde 0.39’a inerek gördü. Özellikle 2016 ortasından itibaren hızlı bir artış eğiliminde. 2017 yılını yüzde 1.83707’den kapatan 6 aylık dolar LIBOR faizi ocak ayını yüzde 1.96625 ve şubat ayını yüzde 2.22375’ten tamamladı.

        - 21 Mart itibarıyla 2.40988’e çıktı. Küresel kriz sonrasının veya son 10 yılın en yüksek düzeyine vardı. Daha üç aya varmadan yaptığı artış yüzde 31 düzeyinde. Şirket ve bankalar LIBOR’la boç alırken LIBOR üzerine ülke riski, sektör ve şirket risk primleri için de belli bir faiz ödüyor.

        - Faizin bu yükselmesi bir yıl içinde 179 milyar dolar borç çevirecek olan özel sektörün finansman maliyetini artıracak. Devletin de 5.7 milyar dolarlık dış borç geri ödemeleri için yeniden borçlanmasında maliyetleri yükseltecek.

        SONUÇ:

        “Borç ağır bir yüktür.”

        Hz. Muhammed

        Diğer Yazılar