Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2019 Kasım ayındaki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinin öne çekilerek yapılması, Türkiye’nin önündeki bir büyük belirsizliği kaldırdı. Siyasi bir düğümün çözülmesi ve kesintisiz, seçimsiz dört yıllık icraat döneminin açılması Ankara’ya ekonomiye odaklanma fırsatı veriyor.

        - Ekonomiye güçlü biçimde yeniden müdahale etmenin bir gereği de 2016 ortasından bu yana verilen teşvikler nedeniyle bütçenin giderek bozulması, yurtiçi talep artışıyla cari açığın ve enflasyonun yükselmesidir.

        - Kaldı ki, tam da bu süreçte küresel ekonomi aleyhimize değişiyor ve Türkiye’nin de değişmesini ve bu küresel ortama uymasını zorunlu kılıyor.

        - Artık dünyada para bol ve ucuz değil. 10 yıldır süren bir eğilim son bulmaktadır. ABD’den başlayarak faizler yükseliyor, FED piyasaya verdiği parayı geri çekmeye başladı. Şirketlerin ABD dışındaki fonları da ülkeye geri dönüyor, Libor faizleri yükseliyor.

        - Üstelik bu dönemde Türkiye yatırım yapılabilir kredi notunu yitirdi, ülke riski arttı. Bu nedenle daha yüksek faizlerle borçlanabiliyor.

        - Bol ve ucuz para döneminde sürekli cari açık vererek, kazanmadığımız paraları borç alarak yurtiçinde yatırımlarda, inşaatlarda, altyapı yatırımlarında ve tüketimde kullandık. Borçlarımız giderek büyüdü ve GSYH’nin yüzde 53.5 gibi yüksek bir düzeyine çıktı. Şirketlerin bankalarla yeniden kredi yapılandırmasına gitmesi Türkiye’den alacağı olanların gözünü açtı.

        - Dünyada ticaret savaşlarının ilk kez böylesine güçlü biçimde gündeme gelmesi ve uygulamaya geçmesi ise küresel ekonomiyi ve piyasaları tehdit eden en büyük risk. Uygulaması yaygınlaştıkça dünya büyüme oranını düşürmesi, tedarik zincirini bozması, küresel enflasyonu artırması, kur savaşlarını tetiklemesi, beklentileri kötüleştirmesi ve piyasaları bozması mümkündür.

        - Nitekim biz seçimi yaptıktan sonra haftaya nefes almış olarak başlamışken, yine bu ticaret savaşına takıldık. Zaten geçen hafta çıkan son anketlerin paralelinde dolar 4.70 civarında sakinleşmişti ve cuma gününü 4.6570’ten kapattı. Dün ise yüzde 2.7 düşerek 4.5320’yi gördü ama dışarıdan gelen etkiyle buradan 4.7219’a fırladı. Düşüşü yüzde 2.7, artışı yüzde 4.2. Bu düzeyi ile dolar kuru seçim öncesi düzeyine geri döndü. Benzer eğilimler faizlerde de, borsada da yaşandı.

        - Dün görüldüğü gibi, seçim etkisi geçtikten sonra Türkiye piyasaları tam anlamıyla küresel piyasaların yörüngesine girdi. Bu yörünge de genelde negatif.

        - İşte seçimden sonraki dönemde yeni yönetimle duruma yeni bir müdahale etme fırsatı yakalandı. Ne yapılacaksa yeni bir yapı içinde yapılacak ve yeni diye algılanacak. Bu nedenle baştan inandırıcılık potansiyeli olan bir yola koyulacak.

        - Ankara’nın ortaya koyacağı program ve yol haritası, yerli ve yabancı ekonomi aktörlerini inandırabildiği ölçüde yeni yatırıma yöneltecek, ortaya konulan yeni hikâyenin de içini doldurabilecek.

        - Bu açıdan OHAL’in kaldırılmasının pozitif bir başlangıç sağlayacağı da açık.

        - Ekonomiyi toparlamak, işleri rayına sokmak için hâlâ zaman ve fırsat var. İşe elbette Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oluşturulmasıyla başlanacak. Kurulacak yeni bakanlıklar, bakanlıkların yanında yeni kurumların isimleri ve bir grafiği bitişikte yer alıyor.

        - Ekonomi yönetiminde kimlerin olacağı ve ardından 2019’u da içeren yeni hedeflerin ve programın ortaya konulması yol haritası ihtiyacını kısmen karşılayabilir.

        DIŞ VE İÇ GELİŞMELERE ARTIK DAHA HASSASIZ

        - Bu adımlar atılırken bütçeye yeni yük getirecek harcamalar yapılırsa durum değişir. Çünkü seçim öncesinde bu harcamalar fazlasıyla yapıldı ve yeni bir harcamayı kaldıracak tablo olup olmadığı belli değil. Belki şu anda en az ihtiyacımızın olduğu şey, bütçeye yeni yük bindirecek harcamalara gitmek.

        - Zaten böyle bir şey yapıldığında piyasalardan ani tepki geleceği görülebilir. Türkiye kapasitesinin üstüne çıkan büyümesinin yarattığı sorunlarla karşı karşıyadır. Bu yüksek büyümenin zaman geçirilmeden normale döndürülmesi, bünyenin yüksek tansiyonunu düşürmenin tek yoludur. Yüksek tansiyon düşürülmediği takdirde her küresel gelişme veya iç gelişme bünyeyi sarmaya, piyasalarda yüksek türbülansa yol açmaya devam edebilir.

        - Bu durum elbette geçmiş 5-10 yılda yaşadıklarımıza da benzemiyor. Çünkü bizim piyasaların küresel ve yerel gelişmelere böylesine hassas hale gelmesi daha yeni, Şubat 2018 itibarıyladır.

        Diğer Yazılar