Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Haberleşmenin mektupla yapıldığı dönemde yeni evlenen Karadenizli Temel askere gitmiş. Köyüne mektup yazıyor ama karısının okuma yazması yok. Mektupları babası okuyup, gelinine aktarıyor. Eşinin hamile kalıp kalmadığını çok merak eden ama doğrudan da soramayan Temel mektubunda uygun ifade tarzını şöyle bulmuş:

        “Yürü mektubum yürü,

        köyden haber alda gel.

        Bir idik iki olduk,

        üç olduk mu sor da gel.”

        Cevap ise şöyle gelmiş:

        “Bu mektup iyi mektup,

        yenisini gene yaz.

        Tohumun çürük çıktı,

        Seneye gel yine kaz.”

        İLK SORUN ABD İLE GERGİNLİK

        İki gün önceye kadar ana sorunumuz ikiydi, bir günde önce üçe ve sonra da dörde çıktı.

        - Sorunlardan ilki ABD’yle gerginlik ve çatışmanın geçen yıl ortasında uç vermesi ve ağustos ayında kur şokuyla sonuçlanmasıydı. S-400’lerin teslimi yaklaşırken gerginlik ve görüşme trafiği tırmanıyor.

        İKİNCİ SORUN EKONOMİ

        - ABD ile gerginliğin etkilediği kur şoku ile tetiklenen ekonomik daralma da devam ediyor. İşsizlik yüzde 14,7 ile son 10 yılın, enflasyon da son 15 yılın en yükseğine çıktı. Şirketler borçlarını ödemekte zorlanıyor. Bu da ikinci ana sorunumuzdu.

        YENİ SORUN TİCARET SAVAŞI

        - Pazar gecesi ABD ile Çin gerilimi aniden tırmandı. ABD, Çin’e ticari görüşmeleri pozitif yönde sonlandırmak için bir hafta süre verdi.

        - Aksi taktirde gümrük duvarlarını yükseltecek. Süre bu hafta sonu doluyor. Somut bir gelişme henüz sağlanamadı.

        - Ticaret savaşının yeniden kızışmasıyla GSYH’ya oranla kayıp Çin tarafında yüzde 1, ABD tarafında yüzde 0.45’e varacak. Rakamsal olarak kayıplar Çin’de 1.2 trilyon dolar, ABD’de 870 milyar dolar kadar. Toplamı 2.1 trilyon dolar ediyor.

        - İki devin böylesi büyük ticaret kavgasının gölgesi önce piyasalara düşüyor. Sonra da küresel ekonomi üzerine serpilecek. Zaten yavaşlamakta olan küresel ekonomiyi bir de ticaret savaşı kaynaklı negatif etki vuracak.

        - Bizim gibi gelişmekte olan ülkelere etkisi ise hem finansal piyasa kanalından hem de ihracat kanalından olacak. Piyasaların kötüleşmesi bizim gibi ülkelere artarak yansırken, ihracat pazarlarında daralma da dışsatımımızı düşürecek. Ortaya yeni çıkan bu yeni durumla birlikte ana sorun sayımız üçe çıkıyor.

        SON SORUN İSTANBUL SEÇİMLERİ

        - Üçüncü sorunu fiyatlamaya başladığımız günün akşamında ise İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar verildi. Dolayısıyla seçim dönemini kapatamadık ve 23 Haziran’a kadar uzattık. Seçimle yatıp seçimle kalkmaya 1.5 ay daha devam edeceğiz.

        - Yeni yıla seçim atmosferinde girmiştik, ilk çeyrek itibariyle tamamlarız ve ekonomiye döneriz diye bekliyorduk. Yılın ikinci çeyreğinden itibaren işlerin toparlanmasını bekleyenler de çoğunluktaydı. Ancak seçime nokta koyamadık. 23 Haziran’da konulacağı da kesin değil.

        HER ŞEY İKİNCİ YARIYA TAŞINACAK

        - İstanbul ile birlikte seçim süreci de, Ankara’nın seçime kilitlenmesi de, seçim belirsizlikleri de yılın ortasına kadar taşınacak. Eğer itirazları bitirebilir ve temiz bir seçim yapabilirsek, icraat dönemi yılın ikinci yarısında başlayabilir.

        - Ancak ikinci yarıda reform ve yapısal önlemlerin alınabilmesi için, ABD ile sorunların çözülmesi gerekiyor. Yoksa “S-400’leri aldın, F 35’leri vermem, yaptırımları da uygularım” denirse ilişkiler daha gerginleşir, ekonomiye çıkacak fatura da büyür.

        SEÇİM SEÇİMİ DOĞURMASIN?

        - Doğal olarak her şeyden önce yangının kontrol altına alınması yoluna gidilir. Kısaca böyle bir gerçekleşme bizim için hem faturayı büyüttürür hem da zaman kaybı olur.

        - Nasıl ki yerel seçimler 31 Mart’ta bitmedi ve kendi içinde yeni bir belirsizliğe dönüştüyse 23 Haziran İstanbul seçimi de bitmeyebilir ve yeni belirsizliklere evrilebilir. Sandıktan çıkacak sonuca bağlı olarak yeni bir seçimin kapısı da aralanabilir.

        YILIN İLK YARISI KAYIP

        - Bütün bu olasılıklar tüketiciden üreticiye ve yatırımcıya kadar ekonomik birimleri beklemeye ve sonucu görmeye itebilir.

        - Diyeceğimiz yılın ilk yarısını ekonomik icraat yönünden kaybettik. Umutlar yılın ikinci yarısında. İkinci yarıyı kazanıp kazanmayacağımız da öncelikle seçim sandığına, sonra da Cumhurbaşkanı’nın atacağı adımlara bağlı.

        Diğer Yazılar