Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye ABD ilişkilerinin geniş boyutlu masaya yatırılacağı haftaya Türkiye piyasaları iyi başlayamadı.

        -Bunun bir nedeni küseler piyasaların da negatif seyriydi. Hem Çin-ABD ticaret görüşmeleri hakkında Trump’ın açıklamasından hem de Hong Kong’da bir göstericinin polisin ateş açması sonucu ölmesinden dolayı.

        -Ancak daha önemli neden doğrudan Türkiye ile ilgiliydi. O da ABD tarafının S400 yaptırımlarını yeniden masaya getireceğinin açıklanmasıydı.

        ABD’NİN TUTUMU

        -Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı Robert O’Brien Pazar günkü açıklamasında “Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı hava savunma sisteminin ABD’de hoşnutsuzluk yarattığını ve Ankara satın aldığı Rus silahından kurtulmaz ise ABD’nin Türkiye’ye yaptırım başlatabileceğini” söyledi.

        -Robert O’Brien “NATO’da S400’e yer yok. NATO’da Rusya’dan büyük ölçekli silah alımına yer yok. Başkan Trump, Erdoğan’ın ziyaretinde bu mesajı açık şekilde verecek” dedi.

        PAZARLIK YÜKSEK PERDEDEN AÇILDI

        -Anlaşılan ABD S400’den vazgeçilmesini, Rusya’dan ağır silahlar alınmamasını, karşılığında Türkiye’nin F-35 projesine dönmesini isteyecek.

        -Sorunların çokluğundan ve büyüklüğünden dolayı ABD ile çetin pazarlıklar olacağı bekleniyordu. Ancak iki ülke arasındaki sorunların ele alınması, fazla ihtimal vermediğimiz bir yerden ve yüksek perdeden başlayacak.

        YENİDEN S400 SORUNU

        -Bir anlamda böyle bir sorunu pek kabul etmiyor ve Haziran sonundaki G20 Zirvesindeki görüşmeyle geride kaldığını varsayıyorduk. S400’leri aldık ve elbette çalıştıracağız diye bakıyorduk.

        -Öyle değilmiş. Şimdi bir tercihle karşı karşıya kalacağız. Karşı taraf, “Ya NATO ya Rus silahları, ikisi bir arada olmaz” diyor. Net olarak bir tarafı seçersek zararlı çıkarız. -Zorlandığımız tercih yapma karşısında olsa olsa zaman kazanacak bir sonuç alabiliriz. Yani çözümü daha sonraya erteleriz. Ancak çok çetin bir görüşmenin bizi beklediği kesin.

        YA KAYIPLI YA KAZANÇLI TARAFA DÜŞECEĞİZ

        -Bu nedenledir ki, dün piyasalar bozuktu. Kilitlenmiş olduğumuz görüşmeden çıkacak sonuçlar konusunda beklentiler geriledi. Neyse ki görüşmenin sonuçları yarın gece açıklanacak da, fazla beklemeyeceğiz.

        -Sonuca göre piyasalarda ya pozitif eğilime devam edeceğiz ya da negatif bölgeye doğru kırılma yaşayacağız. Negatif tarafa düştüğümüzde kayıplar yüksek, pozitif tarafa kaydığımızda da kazançlar yüksek olmaya adaydır.

        EN SOMUT ETKİSİ TÜRKİYE RİSKİNE

        -Türkiye riskini yansıtan CDS’ler son olarak 315 baz puana geriledi. Mayıs sonunda 521.6 olan CDS primlerinin 6 ayda yüzde 40 gerilemesi önemlidir. Türkiye’ye yurt dışından ilginin artabileceği düzey ise 300’ün altına inilmesidir.

        -İşte ABD’den elimiz dolu dönersek Türkiye riski düşmeye ve CDS primleri de 300’ün altına doğru ilerlemeye devam edebilir. Tersi durumda ise elbette tersi fiyatlamalar söz konusu olacak.

        ENFLASYONU VE FAİZİ DE ETKİLER

        - Hazine faizleri yüzde 12.5’a kadar geriledi. Yine elimizin boş dönmemesi durumunda faizlerde düşüşün devamını getirebiliriz. Hem politika faizini düşürme hem de Türkiye riskinin azalmasıyla Hazine borçlanma faizlerinde gevşeme sürebilir. Bundan da faiz ödemeleri düşecek olan Hazine kazançlı çıkar.

        -Tersi gelişmeler olduğunda faiz düşüşleri zora girer. Çünkü ABD ile gerilim Türk Lirası’nın değer kaybına yol açabilir. Bu da enflasyona yol açacağından faizlerin düşüşü engeller.

        Diğer Yazılar