Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel piyasalar dün haftaya iyi bir başlangıç yaptı. Tüm dünya borsalarının ortalama artışı MSCI Endeksi’yle yüzde 5.5, gelişmiş borsaların yüzde 5.9, Dow Jones’un da yüzde 7.5’i buldu.

        -Hafta sonu geçen iki günde haber ve gelişmelerin ilk işlem gününe yansıması, iki hafta önceye kadar büyük satışlara yol açıyor ve her pazartesiyi Kara Pazartesi yapıyordu, bu hafta renk net olarak beyaza döndü.

        EN SORUNLU GELİŞMEKTE OLAN PİYASALAR

        -Dünya piyasalardaki toparlanmaya karşılık gelişmekte olan ülkelerdeki iyileşmeler sınırlıydı. Bir kere borsaların ortalama performansı yüzde 2.7 ile gelişmişlerin yarısında kaldı. Para birimlerinde geçen hafta ivme kazanan değer kaybı dün erken saatlerde sürerken, gelen bir haberle günlük kayıplarını geri aldı.

        -Türkiye ise büyük ölçüde negatif ayrıştı. Özellikle TL gelişen para birimleri içinde değer kaybında öne geçti. TL karşısında dolar 7.73’ten 6.80’e dayanarak Ağustos 2018 düzeyini kapanış olarak yakaladı.

        -Türkiye risk primini ölçen CDS de dün 642 baz puanla küresel kriz sonrasının en yükseğine çıktı. 24 Kasım 2008’de 835.01 baz puana kadar yükselen Türkiye 5 yıllık CDS’i 17 Nisan 2013’te 107.73 ile en düşük düzeyi görmüştü.

        YENİ DOLAR İMKANI

        -Gece ise durum biraz yumuşamaya başladı. Dolar da Euro da 2-3 kuruş kadar gevşedi. Etkili olan haber ise IMF’nin FED’den swap hattıyla dolar likiditesi alamayan ülkelere yönelik yeni bir program hazırladığına yönelikti. Henüz vadesi ve büyüklüğü kesinleşmeyen bu kaynaktan yararlanmak isteyen ülkelerin ekonomisinin “temeli sağlam” olması aranacak. Kriter biraz sübjektif oluyor galiba.

        -Ayrıca likiditeye kavuşmak için herhangi bir teminat gerekip gerekmeyeceği de belirsiz.

        -Türkiye açısından belirleyici olacak başka bir durum ise likiditenin verilişinin şarta bağlı olup olmayacağı.

        -Dolar likiditesine ihtiyacı olmasına rağmen elinde ABD hazine kağıdı bulunmayanlar ülkeler için yeni ve iyi bir imkan hazırlanıyor demektir. Dolar likiditesine sıkışık ekonomilerde belli bir rahatlama sağlayabilir.

        -Tutarına, şartlarına ve Türkiye’nin bu imkandan yararlanmak istemesine bağlı olarak kurda yükselen tansiyonu düşürmeye yarayabilir.

        -FED’in dolar swap kanalı açtığı 14 ülke merkez bankası arasında TCMB yok. Merkez Bankası’nın rezervleri arasında ABD hazine kağıdı tutarı son olarak 2.8 milyar dolarla en düşük düzeydeydi.

        BEYAZ PAZARTESİ KALICI MI?

        -Kara pazartesilerin ardından dün beyaz pazartesinin gelmesi piyasaların yeni sayfa açtığı anlamına gelmez. Bunun olabilmesi için virüsten tamamen kurtulmamız lazım ki, henüz öyle bir aşamada değiliz.

        -İçinde bulunduğumuz aşama ise virüsün önde gittiği ilk üç ülke olan İtalya, İspanya ve ABD’de son günlerde yavaşlama işaretleri vermesidir. Ölenlerin sayısında düşüş olurken, iyileşenlerin artması ve Çin’in hayatı normalleştirmede aldığı yol pozitife gidiş demek.

        -Ancak virüsten kurtulduğumuz anlamına da gelmez. Bu açıdan virüsün seyri ve sayılar dikkatlice izlenmeli. Yani piyasalardaki iyileşmenin devamı virüse bağlı.

        -Umut nisan veya mayıs gibi virüsün pik noktası yapması, havaların ısınmasının etkisiyle ivme kaybederek hazirandan itibaren hayatın normalleşmeye başlamasında. Dolayısıyla 3-4 aylık bir zaman diliminde virüs ülkeleri kötü vuruyor ama kalıcı olmayabilir ve devamı gelmeyebilir. Bu senaryoda küresel salgında yolu yarıladık denilebilir.

        -Son iki haftadır panik ve kaos havasını atlatmasında ve piyasaların dünkü seyrinde daha önemli başka bir gelişme ise dünyada para selinin ortaya çıkmasıdır.

        -FED’in sınırsız dolar verme operasyonu başlatması ve merkez bankalarının parasal genişlemelere gitmesi en önemli para seli kaynağıdır. Karar 23 Mart’ta alındı.

        -Para selinin ikinci kaynağı ise mali politikalar ve hükümetlerin açtığı yardım paketleridir. 2.2 trilyon dolarla ABD hükümetinin açtığı yardım ve harcama paketini, Almanya 1.2 milyar Euroluk, Japonya da 988 milyar dolarlık paketlerle izledi.

        -Geçen hafta 7 trilyon doları bulan yardım ve merkez bankası paketlerinin Almanya ve Japonya’nın artırımlarından sonra 9 trilyon dolara vardığı söylenebilir.

        -Ülkelerin milli gelirin yüzde 10-20’si büyüklüğünde paket açıklaması yaklaşık 3-4 aylık süre için duran ekonomiyi ayakta tutmaya yönelik. Dünya ekonomisi yine resesyona girecek ama daha kısa süreli ve buradan geri dönüş daha kolay ve hızlı olacak.

        Diğer Yazılar