Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        1994 ve 2001 krizlerinden borsa ağır yaralar aldı. İlkinde aracılar battı, ikincisinde şirket ve bankalar. Her iki süreç de sermaye piyasasının aleyhine yönetildi. Ortaya da 100 binlerce mağdur edilmiş bireysel borsa yatırımcısı çıktı.

        Bu nedenledir ki 2000 yılında 1.35 milyona kadar çıkan yerli bireysel yatırımcı sayısı yıllarca geriledi ve bu sayıyı ancak 20 yıl sonra geçebildi ve 1.5 milyona çıktı.

        -Çünkü geniş kitleler borsaya geldiğinde acı bir deneyim yaşadı ve küsüp bir kenara çekildi. 2012 yılında sermaye piyasasında yeniden yapılandırmaya gidildi ama küskünleri kazanacak bir mekanizma kurulamadı. Yatırımcılar da borsaya uzak kalmaya devam etti.

        YENİ YATIRIMCILAR NEREDEN ÇIKTI?

        -2020 yılında yerli küçük bireysel yatırımcılar yeniden borsaya yöneldi. Geçen ağustos ayında başlayan ve her ay artan yeni yatırımcı sayısı 351 bin oldu. Bunun 313 bini 2020 yılında gelenlerden oluştu.

        -En çok da koronavirüs nedeniyle karantinanın uygulandığı son üç ayda gerçekleşti bu durum. Martta 58 bin, nisanda 89 bin, mayısta 80 bin yeni yatırımcı hisse senedi aldı.

        -Bir anda piyasanın başına talih kuşu kondu. Müşteri sayısı dörtte bir oranında arttı. Bunda piyasaya güven duymanın ve borsayla barışmanın bir rolü yok.

        -Nereden ve nasıl geldi bu yatırımcılar denirse bunun bir kaç tane yanıtı var.

        REKLAM

        SOSYAL MEDYADA YUVALANARAK GELDİLER

        -Bu harekette sermaye piyasası kurumlarının bir çabası, yönlendirmesi, çalışması olmadı. Küskünlerin piyasayla barışması, piyasaya yeniden güven duyması gibi bir çalışma da yapılmadı.

        -Aracı kuruluşların, yatırım danışmanlarının küçük hisse senetlerine yönelik tavsiyeleri hemen hemen yok. Yeniler, piyasanın çalışması sonucu, piyasa süzgecinden geçerek gelmedi.

        -SPK’nın uyarısından da anlaşılacağı üzere WhatsApp, Instagram, Facebook gibi sosyal medya üzerinden haberleşme, etkileşim, yönlendirmeyle oluşmuş bir hareket gibi. Sosyal medyada yuvalanarak gelen bir kitleyle karşı karşıyayız.

        NEGATİF FAİZ TETİKLEDİ

        -Borsaya yönelmenin, düşen ve negatife dönüşen faiz oranları ile yakından ilgisi var. Faizlerde sert düşüş geçen yılın temmuz sonunda başladı. O tarihe kadar azalan borsa yatırımcı sayısı, ağustos ayıyla birlikte artışa geçti.

        -Faizler de TCMB’nin her toplantısında düşürüldü, borsanın yatırımcı sayısı da 11 aydır sektirmeden artıyor. Bir kere düşen faizler karşısında alternatif arayışı hızlandı ve bir kısım insan bu nedenle borsaya yöneldi.

        -Çünkü müdahale edilmeyen, aksine yükselmesi arzulanan alan hisse senedi piyasasıydı. Yeni gelenlerin amaçları da bu zaten. Fiyat yükselsin, heyecan olsun ve para kazanılsın istiyorlar. Bu istekleri yerine gelirken hükümetin isteğiyle paralel hareket etmiş oluyorlar.

        -Düşen faiz oranları aynı zamanda hisse senetlerini taşıma maliyetlerini düşürüyor. Muhtemelen kredi kullanarak da hisse senedi alanlar oluyor. Nitekim dün akşam Barış Esen’in sunduğu Ekonomik Görünüm’e gelen mesajlarda böyle yaptığını belirtenler vardı.

        REKLAM

        KARANTİNA HIZLANDIRDI

        -İşler paydos olup salgın nedeniyle eve kapanınca sosyal medyada geçirilen süre arttı. İnsanların canı sıkıldı. Para kazanma ihtiyacı arttı. Bu nedenledir ki, son iki ayda borsaya yeni gelen yatırımcı sayısı 80-90 bine çıktı. Korona ve karantina tetikleyici değildi ama başlayan bir hareketi hızlandırıcı oldu.

        -Yabancıların hakim olduğu büyük hisse senetlerinden uzak duruyorlar. Kendilerinin etkili olabileceği, girdiklerinde yükselebilecek, hareket ettirebilecekleri küçük piyasa değerli, hacimsiz ve sığ hisse senetlerine giriyorlar.

        -Heyecan, hareket, para kazanmak ve hatta biraz da oyun istiyorlar gibi. Büyük hisse senetlerinden elbette haberleri var. “Onlar hareket etmiyor, heyecan yok” diyorlar.

        YENİ KÜSKÜN YARATMAMAK İÇİN

        -Sonuçta yeni yatırımcıların borsaya gelmesi kötü bir şey değil. Ancak yeni yatırımcılar piyasa mekanizması içinden geçerek piyasa hafızası ve kriterleriyle değil, sosyal medyada yuvalanarak, gözetim ve denetimden uzak kalarak buraya geldiler.

        -Beklentileri ile piyasanın gerçekleri arasında ciddi farklar bulunuyor. Kitlenin hareketlerinin veya beklentilerinin iyi yönetilmesi lazım ki, borsada yeni küskünler oluşmasın.

        KÜÇÜKLERİN ÇIKIŞI NEREDE?

        -Bu bağlamda borsaya gelen 100 binlerce yeni yatırımcının durumu tek şeye bağlı gibi görünüyor. Borsanın haline yani piyasaların içine girdiği V tipi toparlanmanın devamının gelmesine.

        -Ancak bu durumda küçük yatırımcılar küçük hisselerdeki paylarını karlı bir şekilde nakde çevirebilirler.

        -Sığ hisselerden kısa sürede kurtulmanın bir yolu da, aynı şekilde hareket edebilecek ve daha yüksek fiyattan almaya razı yeni yatırımcıların borsaya gelmesi. Ancak bu seçenekte sığ hisseler yine birilerinin elinde kalacak.

        REKLAM

        -Ya da piyasa dışı bir mekanizma ile küçük hisselere talep yaratılırsa o başka. Ancak böyle bir yükün altına kamudan başkası da giremez.

        V’DEN ÖTESİ W

        -Aslında borsaların V tipi toparlanması ve sonrasında bu toparlanmanın kalıcı olması için, küresel salgının kısa sürede sönümlenmesi ve ekonominin de aynı şekilde toparlanması gerekir.

        -Ancak bu durumda küresel borsalardaki V tipi toparlanma tersine dönüp W haline gelebilir. Salgın ile ekonomide kısa sürede toparlanma olmayacaksa, borsaların seyrinin W’ye dönme ihtimali bir ölçüde vardır.

        Diğer Yazılar