Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Merkez Bankası’ndan faiz artışı bekliyordum da bu kadarını beklemiyordum. Yüksek dozda bir faiz artırımına izin çıkmayacağını tahmin ediyordum. Yapılan açıklamalar eşliğinde beklentim 3 puan artışla sınırlıydı. Fazlası yapıldı ve 4.75 puanlık artışla politika faizi yüzde 15’e çıkıldı ve piyasaların beklentisi tam olarak karşılandı.

        Üstelik hem artışa gidildi, hem de konsolidasyonla faizde sadeleşme yapıldı. Merkez Bankası açıklamasını da tuttum, mesajlar net ve vurgulu.

        ENFLASYON ÖNCE YÜKSELECEK…

        -Merkez Bankası açıklamasından çıkarımımız öyle ki, kasım ve aralık aylarında bizi daha yüksek bir enflasyon bekliyor. Artan kurun ve üretici fiyat artışlarının etkisi bu aylarda ortaya çıkacak. TCMB’nin açıklaması şöyle:

        -“Türk lirasındaki değer kaybının gecikmeli etkileri, uluslararası gıda fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki bozulma enflasyon görünümünü olumsuz etkilemektedir. Enflasyonda yakın dönemdeki döviz kuru oynaklığı kaynaklı bir yükselişe işaret etmekle birlikte, para politikasındaki kararlı duruşla beraber bu artışın geçici olacağı değerlendirilmektedir.”

        -Yani enflasyon artacak. Ama artırılan faizler sayesinde kur artışı kısmen geri gelecek, enflasyon da hız kesecek. Böylece enflasyon artışı birkaç ayla sınırlı kalacak. Merkez’in tahmin ve hedefi bu.

        REKLAM

        CARİ AÇIK DÜŞECEK

        -Bildiğimiz, TCMB’nin de açıklamasında işaret ettiği ikinci konu, geçen aylardaki büyük kredi artışının dövize yönelmeyi ve kur artışını beslediğidir. Bu da neden faiz artırıldığının önemli bir gerekçesi.

        -Ama aynı zamanda birkaç ayın ötesinde bir zaman diliminde iç talebin daha zayıflayacağına, ekonominin durgun seyredeceğine ve cari açığın gündemden düşeceğine işaret ediyor.

        -TCMB açıklamasında “Salgın döneminde sağlanan güçlü kredi ivmesinin gecikmeli etkileriyle artan iç talep, ithalat kanalıyla cari işlemler dengesini olumsuz etkilemektedir” dedi.

        -Kredi faizleri ikiye katlandığından, bundan sonra iç talep de ithalat gereği de azalacağından, cari açık düşecek. Böylece kurları yukarı ittiren ayaklardan ikisi ortadan kaldırılıyor. Hem cari açık düşüşüyle döviz ihtiyacı azalacak, hem kredi kısılması ile dövize talebi de azaltılacak.

        BÜTÇE AÇIĞI VE İÇ BORÇ YÜKSELECEK

        -Bu önlemin bedeli ise büyümeye, reel sektöre, istihdam üzerine binecek. Şirketler pandeminin ve kısmi kapanmanın, daralan iç talebin ve yüksek faizlerin altında zorlanacak. İstihdamı artırmak ve işsizlik artışını durdurmak zorlaşacak.

        -Bu durumda devlet yardım ve katkılarının artırılması gerekiyor ki, 2021 yılında da böyle olacak. Doğal olarak bütçe açığı büyüyecek, bu açığın iç borçlanmayı yükselteceği de anlaşılıyor.

        REZERVLER GÜÇLENDİRİLECEK

        -Merkez Bankası açıklamasından üçüncü öğrendiğimiz de bundan sonra döviz rezervlerini güçlendirecek olması. Yani fırsat çıktıkça, yurtdışından sermaye girişi arttıkça, içeride döviz kurunun düşüşü hızlandıkça Merkez Bankası devreye girerek döviz alabilecek.

        REKLAM

        -Dolaylı yollardan döviz satışına gidilmeyecek. TCMB’nin döviz alım işareti vermesi, döviz kurunun aşırı düşüşlerini önleyici olabilir. Nitekim kurun dünkü aşağı yönlü hareketini sınırladığı izlenimi doğdu.

        YABANCI SERMAYE GİRİŞİ ARTAR

        -Resmi politika faizlerinin yaklaşık yarı yarıya artırılması ve yüzde 15’e çıkarılması, sadeleşmeye gidilmesi, ekonomi yönetiminin değişmesi, Cumhurbaşkanı’nın hukuk reformu söylemi gibi gelişmelerin etkisi ne olur? Ne kadar sürebilir?

        -Faizin yüzde 50 artması görünürde bir artış. Çünkü TCMB’nin verdiği paranın ağırlıklı faizi yüzde 14.87. Gerçek faiz artışı sadece 13 baz puan. Bu da artırımın gücünü törpüleyen bir faktör.

        -Ancak yine de güven sağlaması, kurun önünü kesmesi, enflasyonu dizginlemesi, dünyanın en yüksek faizlerinden biri olması nedeniyle yurt dışından bir miktar sermaye çekebilir. Zaten beklentisi bile, geçen hafta 928 milyon dolarlık dış sermaye girişine yol açtı. Bunun devamı gelebilir.

        -Fakat yabancı sermaye girişleri Noel tatili ile kesilebilir. Yeni yılda da hava değişebilir. Dolayısıyla dış kaynak girişinin yaklaşık 3 haftalık fırsat penceresi var. Sonrasında bu iş tavsayabilir.

        DÖVİZ HESAPLARI SINIRLI ÇÖZÜLÜR

        -Faiz artışı yurtiçi yerleşiklerin dövize yönelmesini kesebilir. Çünkü insanlar dövize, korunma güdüsüyle enflasyon yükselecekse, kazanç fırsatı varsa ve kur yükselecekse gider. Durağanlaşacak kurlarda faiz kazancı kadar fırsat maliyetinden bir kayıp olacak. Eğer bir de kur gerilerse döviz hesaplarının zararı büyür.

        -Ancak yükselecek enflasyon oranı ile yükselmiş faizler karşılaştırıldığında reel faiz hala düşük kalacak. Bu da dövizden güçlü bir çözülme olmasını zorlaştırıyor. Çözülme bir miktar ve sınırlı olabilir.

        REKLAM

        KRİTİK VİRAJI DÖNDÜK

        -Özetle ekonomi yönetiminin değişmesi ve dünkü faiz kararı ile önemli, hatta çok tehlikeli bir virajı döndüğümüz gerçektir.

        -En azından kritik bir zaman kazandık ve döndüğümüz yol, geride bıraktığımız yoldan net bir şekilde daha güvenli ve iyi.

        Diğer Yazılar