Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Döviz mevduat hesaplarında artış sürüyor. 20 Kasım ile biten geçen haftada yurtiçi yerleşikleri döviz hesapları 2.4 milyar dolar daha arttı. 228.2 milyar dolara çıkan yerleşiklerin döviz hesapları tarihi en yüksek düzeyine ulaştı.

        -Yılın 10.5 aylık döneminde döviz hesaplarındaki artış 34.5 milyar dolara vardı. Bu da her ay 3.3 milyar dolarlık artış demek. Artış oranı da dolar bazında yüzde 17.8’e ulaşırken, TL bazında ise kur artışlarının yükselişinin etkisiyle yüzde 52.3’e vardı.

        -Halbuki aynı dönemde yurtiçi yerleşiklerin TL mevduatlarındaki artış yüzde 22 düzeyinde kaldı. Ancak mevduat artışındaki bu oran enflasyonun yaklaşık 10 puan üzerinde. Bunda ise en büyük rolü kredilerin hızlı artışı oynadı.

        KREDİYLE YARATILAN PARA NEREYE GİTTİ?

        -Çünkü yurt içine açılan TL krediler yıl başından 20 Kasım'a kadar olan dönemde yüzde 42 büyüdü. Bu krediler dolaşıma çıksa bile, eninde sonunda bankalara dönmek durumunda Buna rağmen TL mevduatındaki artış kredi artışının yaklaşık 20 puan gerisine düştü. Bu da piyasaya çıkan likiditenin bir kısmının TL dışı yatırım araçlarına yöneldiğinin işareti.

        -Nitekim 20 Kasım itibariyle 3 trilyon 235 milyar liraya ulaşan yurtiçi yerleşiklerin toplam mevduatında TL’nin payı yüzde 45.9’a inerken, dövizin payı yüzde 54.1’e çıktı.

        REKLAM

        -Paylar yıl başında TL için yüzde 51.5, döviz için yüzde 48.5 düzeyindeydi. Yani mevduat yoluyla tasarruflar büyümesine büyümüş de, bunun daha büyük kısmı dövizle olurken, TL’nin payı küçüldü.

        FAİZ BOŞUNA MI ARTIRILDI?

        -Yıla 193.6 milyar dolarlık düzeyle giren döviz hesapları ekim sonunda 221 milyar dolara yükseldi. Merkez Bankası Başkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı’nın değişimi öncesi 6 Kasım’da 224.2 milyar dolara çıkan döviz hesapları bir haftada 3.2 milyar dolar daha arttı.

        -Merkez Bankası’nın yeni bir yaklaşım ortaya koyacağının işaretini verdiği ve yeni bakanın atandığı haftada döviz hesapları 1.5 milyar dolar daha arttı.

        -Nihayet Merkez Bankası’nın faizleri artırdığı geçen haftada döviz hesapları 2.4 milyar dolar daha büyüdü. Döviz hesaplarının 3 haftadaki büyümesi 7.1 milyar dolara vardı.

        -Döviz hesapları ekonomi yönetiminin değişmesi öncesinde artıyordu, sonrasında da arttı. Hatta döviz hesapları Merkez Bankası’nın faiz kararı öncesi artıyordu, faiz artırımı sonrası da artmaya devam etti.

        -Sanki yönetim değişikliğini, hatta söylem değişikliğini ve faiz artırımını boşuna yaptık, bir sonuç alamadık gibi bur görüntü var. Madalyonun görünen ilk yüzü bu.

        2 HAFTADA BORSAYA VE TAHVİLE 1.5 MİLYAR DOLAR GELDİ

        -Ancak bu durum aldatıcı. Döviz hesapları artmasına artıyor da, dövizin fiyatı değişti. 6 Kasım’a kadar yükselerek gelen dolar kuru 8.58 TL düzeyine kadar çıkmışken, hafta sonunu geçirmenin ardından ilk işlem günü olan 9 Kasım’dan itibaren düşüşe geçti. Faizin artırıldığı 19 Kasım’da da 7.50 TL düzeyine kadar indi ve 20 Kasım’da haftayı 7.63’ten kapattı.

        -Sonuçta yurtiçi yerleşikler döviz almaya devam etti ama bunu giderek yükselen kurlardan değil, düşen kur üzerinden yaptı. Almasalardı döviz kuru daha gerileyecekti. Aldılar ve kısmen denge sağladılar. 6 Kasım öncesine göre bir fark burada.

        REKLAM

        -İkinci fark ise yabancı sermaye yatırımlarındaki artıştır. Hisse senedi ve tahvile gelen yabancı sermaye 6 Kasım sonrası iki haftada net bazda 1.5 milyar dolara vardı. Sermaye çıkışı sermaye girişine döndü.

        -Sermaye yatırımları artmaya başlamışsa tanım gereği zaten elindeki dövizi önce yurtiçi piyasada TL’ye çevirmek durumunda. Buradaki karşı taraf veya alıcı taraf yerli olmak zorunda. Döviz kurlarındaki gevşeme de bunun sonucu gerçekleşiyor.

        KARARLARDA 6 KASIM FARKI

        -Ekonomi yönetiminin değişmesi sonrasında döviz hesaplarındaki artışı bir başka gelişmeye daha yorumlamak mümkün. O da döviz hesaplarına el konulma ihtimalinden ya da piyasa mekanizması dışında bir müdahale olasılığının azaldığı algısından dolayı, yastık altı finansal kaynaklar sisteme dönüyor olabilir.

        -Yani 6 Kasım’a kadar ekonomide kaosa doğru gidiyoruz korkusundan beslenen dövize yönelme, yönetim değişikliği sonrasında bu korkunun azalmasıyla destekleniyor, olabilir. Ne de olsa piyasa dostu yaklaşım benimsendi ve önemli bir rahatlama da sağlandı.

        ÇÖZÜLME UZUN ZAMAN GEREKTİRİR

        -Faiz arttı diye hemen döviz hesapları çözülmez. Zaman gerektirir. 2003-2013 arasını kapsayan Türkiye’nin iyi zamanlarında, enflasyon tek haneli ve faizler reel iken, döviz hesaplarındaki çözülme yüzde 58’den yüzde 29’a kadar olabildi. Bu da 10 yılı aldı.

        -Çözülmenin şartı TL’nin riskleri kapsayacak bir reel getiri sağlaması, enflasyonist bekleyişlerin kırılması, kur artışının faiz getirisinin altında kalacağının anlaşılması ve bu durumun uzunca bir süredir korunacağına kanaat getirilmesinden geçiyor.

        -Sonuçta milyonlarca kişi ve kurum ile finansal piyasalar tarafından alınan finansal yatırım kararlarının amacı kazanmak veya kayıptan kaçınmak değil mi?

        Diğer Yazılar