Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Küresel salgının domine ettiği 2020 ekonomik açıdan en zor yıllardan biriydi. İkinci çeyrekte çift haneli bir daralma bile yaşadık. Sonra bastık krediyi ekonomiye, vitesi yükselttik.

        2020 yüzde 35.5 ile yurtiçine verilen kredilerde en yüksek artışın gerçekleştirildiği bir yıldı. Kredi stoku 2 trilyon 482 milyar liradan 3 trilyon 360 milyar liraya yükseldi.

        Dünyaya paralel Türkiye ekonomisinde yıllık bazda 5 daralma beklenirken, kredi patlamasıyla yüzde 1.5 civarında büyümeye ulaştığımızı tahmin ediyoruz.

        BATIĞI 4’TE 3 AZALTTIK

        -Borçlanma sadece bankalardan yapılmıyor. Banka dışı araçlar ve gölge bankacılık da var. Şirketler ve bireyler kendi aralarında çek ve senetle de borçlanıyor. Yıllık rakamların açıklanması tamamlandığından hem banka kredileri hem de çek ve senetlerde büyüklükleri ve batık oranını hesapladık.

        -Bitişikteki tablodan izlenebileceği gibi ortaya ilginç bir sonuç çıktı. Her yıl artarak gelen batık para tutarı salgın hastalık yılında dörtte üç oranında azaldı. Ya da borç ödemelerinde rekor artışı yakaladık.

        Önce rakamları aktaralım, sonra nasıl azaldığının analizine geçelim.

        SENETTE 10 MİLYARLIK PROTESTOLU DÜŞÜŞÜ

        -Protesto edilen senet tutarı 11.2 milyar liraya düştü. Önceki yıla göre azalma 9.9 milyar ve yüzde 47 oranında. Protesto edilen senet tutarında bir yıldan diğerine ilk kez böylesi dramatik bir düşüş yaşanıyor.

        -Hemen akla ekonominin durgunluğundan dolayı senet kullanımının azaldığı gelebilir. Toplam senetlerin veya ödenen senetlerin merkezi bir kaydı yok. Ancak ödenmeyenlerin var ama azalmanın nedeni durgunluk değil, başka bir neden olabilir.

        KARŞILIKSIZ ÇEKTE 14 MİLYARLIK AZALMA

        -Daha yaygın kullanılan çeklerde karşılıksız çıkan tutar kısmı 27.3 milyardan 13.1 milyar liraya indi. 14.2 milyarlık ve yüzde 52 azalma meydana geldi. Sanki dersin korona karşılıksız çek olayını iyice bitirdi. Karşılıksız çıkma oranı yüzde 1.3’e inerek tarihi düşük düzeyine geriledi.

        -Bankalara ibraz edilen çek tutarı ise azalmadı, arttı. 2019’da 916.4 milyar lira olan toplam çek tutarı 2020 yılında 975.9 milyar liraya çıktı. Yıllık artış yüzde 6.5.

        -Çeklerde bundan önce en düşük karşılıksız çıkma oranı yüzde 2.2 ile 2017 yılına aitti. 2017 ile 2020’nin en önemli benzerliği ise kredi patlaması. İlk büyük kredi genişlemesine 2017 yılında gidildi.

        KREDİDE 3 ÖNEMLİ GELİŞME

        -Banka kredilerinde ise üç önemli gelişme birden yaşandı.

        -Bu gelişmelerden birincisi 2020 yılında kredi genişlemesinde yaşanan patlamadır. Üçte birlik bir artış söz konusu oldu. Bunun için aktif rasyosu düzenlemesi bile yapıldı.

        -İkinci önemli gelişme ise kredilerde yoğun bir şekilde yeniden yapılandırılmaya gidilmesi ve vadelerin uzatılmasıydı. Bankaları kredilerini artırmaya mecbur bıraktık. Faiz oranları da tarihi en düşük ikinci seviyesindeydi. Borcunu yapılandıranlar bu süreçten avantajlı çıktı.

        -Üçüncü önemli gelişme de batık kredi tanımını geçici bir süre değiştirmekti. Bankaların ödemesi yapılamayan kredileri 90 günde batık olarak yazmasını 180 güne 17 Mart 2020’de çıkarttık.

        REKLAM

        -Değişikliğe gerekçe olarak pandemi koşulları gösterildi. 2020 sonuna kadar geçici uygulanan 180 gün şartı, ikinci bir kararla Haziran 2021’e kadar uzatıldı. Bu değişiklikle rasyo bozulmadan bankaların daha fazla kredi vermesi imkan dahiline girdi.

        TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAK SEYRİ

        -Yapılandırılan kredilerin ve alınan yeni kredilerin ödemesi geçen yıl değil bu yıldan başlıyor. Dolayısıyla geçen yılki kredi patlamasının bilançolara tahsili gecikmiş alacak olarak yansımasını bu yıldan başlayarak görebiliriz.

        -Batık kredi yazma kriteri iki katı genişletilince tahsili gecikmiş alacaklarda azalmaya yol açtı. 2019’u 148.5 milyardan tamamlayan tahsili gecikmiş alacaklar 152.6 milyar liraya kadar çıktıysa da, rasyo değiştikten sonra yatay seyretti ve yılı 151.9 milyar liradan kapattı. 2020 yılındaki yüzde 1.6’lık artış, 2011 sonrasının en düşük oranı.

        TÜRKİYE’DE ÖDEME ALIŞKANLIĞI MI DEĞİŞTİ?

        -2020 yılında kredi patlaması ve yaygın borç yeniden yapılandırılması yaşanırken, kredi faizleri enflasyon seviyesinde veya altında tutuldu. Bu durum çek ve senet ödemelerini kolaylaştırdı.

        -Borçluların aklına gelmediyse bile faktoring şirketlerinin geldi. Bankalardan çektiler ucuz krediyi, ödediler çek ve senetleri.

        -Böylece banka kredilerinden sonra en büyük iki borçlanma aracında da tarihi düşük para batırma düzeylerine indik. Ya da ödeme oranında rekor kırdık.

        -İlk bakışta Türkiye’de borcunu ödeme alışkanlığı radikal biçimde ve pozitif yönde değişti gibi görünüyor. Keşke görünüşte değil, gerçekten öyle olsaydı. Müzmin bir sorundan, borç takmaktan kurtulurduk.

        HEPSİ BOL VE UCUZ PARAYLA

        -Ama durum göründüğü gibi değil. Tıpkı 2017 yılında olduğu gibi, borçları ödemede bir kolaylık önümüze çıktı ve geçici bir durum yaşadık. Ucuz ve bol paranın bir sonucuydu. Aynısından 2021 yılına maalesef kalmadı.

        REKLAM

        -En zor yılda borç ödemelerinde rekor kırmasına kırdık da bunun nasıl olduğunu da gördük. Nihai yük krediler yoluyla gelip bankalarda toplandı. Ama oyun oynanırken kural değiştirildiğinden dolayı oradaki gerçek durumu şimdilik göremiyoruz.

        -Ekonominin normalleşmesi bir hayli zaman alacağa, maliyetli ve zahmetli olacağa benziyor.

        Diğer Yazılar