Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Büyüme oranı ikinci çeyrek yüzde 21.7’ye, yılın ilk yarasında da yüzde 14.3’e çıktı. İkinci yarıda yüzde 6’lık büyümenin yakalanması durumunda yıllık büyüme yüzde 9.6’ya çıkacak. Ekonomi canlı, büyüme oranı yüksek.

        Ancak bu büyüme kapsayıcı ve geniş kitlelerin hissettiği bir büyüme değil. Çalışanların ve ücret alanların gelirdeki payı azalırken, şirket kârlarının payı yükseldi.

        KREDİ PATLAMASININ ETKİSİ

        -Yüksek büyümenin gerisinde geçen yıl dağıtılan yaklaşık 1 trilyon liralık düşük faizli kredi yatıyor. Krediyi alanlar genelde varlıklı kesim. Bir kısmının aldıkları krediyi önce mevduat yaptıkları ve bunun içerisinde döviz mevduatı olduğu da kamuoyunda tartışıldı.

        -Sonra bu kredilerin bir kısmı yatırımlara gitmeye başladı. Nitekim açıklanan GSYH verilerinde görüyoruz ki, makina ve teçhizat yatırımları son dört çeyrektir yüksek seyrediyor ve büyümeye ciddi katkı veriyor. Makine ve teçhizat yatırımları bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 35.2 arttı. İlk çeyrekteki artış da yüzde 30.6 gibi yüksek orandaydı. Denilebilir ki, 2011 sonrasının en güçlü yatırım dönemi yaşanıyor.

        -Otomobil ve gayrimenkul satışlarının rekor kırmasına da, fiyat artışlarının rekora yükselmesine de, en büyük katkıyı kredi artışı verdi. Bu yolla hem negatif faizden kaçmak hem de enflasyondan korunmak mümkün olurken, bir de uygun faizlerden kaynak kullanma fırsatı değerlendirildi.

        REKLAM

        İLK ETKİ YÜKSEK ENFLASYON

        -Dar bir kesimin yüksek tüketimi, ihracat ve yatırımların katkısıyla ortaya çıkan yüksek büyüme iki büyük yan etkiyi de beraberinde getiriyor.

        -Bunlardan biri yüzde 19’a varan enflasyon ki, son verilerle 2000’li yılların ikince en yüksek düzeyine varıldı. Halbuki 3 yıllık Orta Vadeli Programda yılsonu hedefi yüzde 8 idi.

        -Gerçekleşme muhtemelen bunun iki katı olacak gibi. Dünyada enflasyonu bu düzeylerde olan sayılı ülke var.

        -Yüksek enflasyon aynı zamanda geniş kitlelerin alım gücünü düşürerek yoksullaşmasına yol açıyor. Büyümenin sokağa yansımamasının bir nedeni de bu.

        İTHALAT DURMUYOR

        -Yüksek büyümenin ikinci yan etkisi ise dış açık verilmesi ya da açığın beklendiği oranda gerilememesi. Elimizdeki son veri Haziran ayına ait ve 6 aylık cari açık 13.6 milyar dolar düzeyinde. Yıllık olarak da 29.7 milyar dolar.

        -Hükümetin programında bu yıl için hedeflenen açık zaten 13.9 milyar dolar. Böylece yıllık açık hedefi ilk yarıda doldurulmuş oluyor. Hedefin tutması için ikinci yarıda hiç açık verilmemesi gerekiyor. Merkez Bankası’nın beklentisi de bu yönde.

        -Ancak ihracat yeni rekorlar kırarken, ithalat bir türlü hız kesmiyor. Ticaret Bakanlığı’nın bugün açıklanan öncü verilerine göre, ağustos ayında ihracat yüzde 52, ithalat yüzde 24 arttı. Buna göre 4.3 milyar dolarlık ticaret açığı oluştu. Çünkü ithalat tutarı hep ihracattan yüksek seyrediyor.

        -8 aylık dönemde ise ihracat artışı yüzde 37’ye, ithalat artışı yüzde 26’ya vardı. Açık da 29.8 milyar dolara yükseldi. Ağustos itibariyle son bir yılda ihracat 208.4 milyar dolara, ithalat 255.2 milyar dolara vardı. İhracat rekor düzeyde, ithalat da 2013 sonrasının en yükseğinde.

        HAMMADDE İTHAL EDİYORUZ

        -Ne ithal edildiğinde baktığımızda ağustos ayında yatırım malları yüzde 14.4 arttı. Hammadde ithalatındaki artış yüzde 27.9’a vardı, tüketim malları ithalatı ise yüzde 5 artışta kaldı. Yılın 8 aylık döneminde en yüksek ithalat artışı yüzde 27.2 ile hammadde ithalatında. Zaten ithalatın dörtte üç gibi büyük kısmı hammaddelerden oluşuyor.

        - Çünkü bizim üretim yapımız ortalama yüzde 45 oranında ithalata bağımlı. Hem ihracat hem de yurtiçi talep artışı üretim artışını, üretim ise hammadde ithalatını gerektiriyor. Büyüdükçe ve büyüme ivmelendikçe cari açığa yansıyor. Yaşamakta olduğumuz durum da bu. -Bu nedenledir ki, ihracatın yüzde 37 artması ve rekor kırması dahi durumu kurtaramıyor.

        Yılın ikinci yarısında cari açık küçülecek ama yıl sonunda öyle 13.9 milyar dolara inmeyecek. Yılı 20 milyar dolarla kapatabilirsek başarı sayılacak.

        Diğer Yazılar