Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol dünyada enerjide yeni yatırımların yüzde 90’ının artık yenilenebilir enerjiye yapıldığını, yeşil ekonomi çerçevesinde, fosil yakıtlardan bu alana dönülmesiyle oranın daha yükseleceğini söyledi. Enerji politikalarının artık tamamen yenilenebilir enerji kaynakları üzerine kurulduğunu belirten Fatih Birol “Türkiye’nin bu alanda muazzam bir avantaja sahip olduğunu” vurguladı.

        1995 yılında merkezi Paris’te olan Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) giren Fatih Birol 2015 yılından itibaren kurumun İcra Direktörlüğüne getirildi. TIME Dergisi’nin “2021 yılının en etkili 100 kişisi” listesine giren Fatih Birol ile kasım ayında İskoçya'nın Glaskow kentinde toplanacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi’ni, yeşil ekonomi dönüşümünü, yenilenebilir enerji yatırımlarını, yeni enerji düzeninde Türkiye’nin avantajlı durumunu ve elektrikli otomobil üretimini konuştuk. Fatih Birol ile enerjik sohbetten derlediğim bölümler şöyle:

        EKSTRA 1.5 TRİLYON DOLARLIK YATIRIM GEREKLİ

        -“Enerji küresel iklim değişikliğine yol açan en büyük sektör. Küresel ısınmanın yaklaşık yüzde 80’i enerjiden kaynaklıdır. Bu nedenle iklimle ilgili kötü haber almak istemiyorsak işe enerjiden çıkan emisyonları azaltmakla başlamak gerekiyor. Bunun yolu da yenilenebilir enerjiden yani güneşten, rüzgardan, sudan, nükleer enerjiden ve elektrikli arabalardan geçiyor.

        REKLAM

        -Artık dünyada yeni enerji yatırımlarının yüzde 90’ı yenilenebilir enerji yatırımlarından oluşuyor. Kömürden ve doğalgazdan elektrik üretimi yatırımları yüzde 10’a kadar geriledi. Bunun en önemli nedeni yenilenebilir enerji yatırım maliyetlerinin düşmesidir.

        -Şu anda dünyada enerjiye yapılan yıllık yatırım tutarı 2 trilyon doları buluyor. Bu kapasiteyi temiz enerjiye dönüştürmek için, yıllık yatırım tutarını 5 trilyon dolara çıkarmak lazım ki, çok ciddi bir yatırım dalgası demek.

        SORUMLULAR ÇİN, ABD, AVRUPA

        -Küresel ısınmanın asıl sorumluları Çin, ABD ve Avrupa şimdi temiz enerjiye dönüşün en başta gelen yarışçıları. Temiz enerjiye hücumda yeşil ekonomik dönüşümü yakalamak bir amaç ise diğer amaç da temiz enerjinin liderliğini yakalamak. Yeni enerji teknolojilerinde dünya liderliğinin getireceği muazzam bir ticari avantaj, ihracat avantajı var.

        -Her ülke kendine göre önlem alıyor. Elektrikli araçlarda Çin açık ara lider ve dünyanın yarı üretimini yapıyor. Elektrikli araç üretimi şimdilik teşvikli ama üretim arttıkça maliyetler düşecek, kullanım yaygınlaştıkça maliyetler tüketiciye yavaş yavaş yansıtılmaya başlayacak.

        -Yeşil mutabakat ile karbon gümrük vergisi gündeme geldi. Biz Uluslararası Enerji Ajansı olarak devletlere bu verginin tüketiciye en az şekilde yansıtılmasını tavsiye ediyoruz. Hatta yükün eşit değil de, gelir gruplarına göre ayarlanmasını, düşük gelirlilere daha az yansıtılmasını öneriyoruz.

        100 MİLYAR DOLARLIK FONUN ÖNEMİ

        -Dünyanın yeşil ekonomiye dönüşümünün büyük maliyeti olacak. Bu maliyetin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında nasıl bölüşüleceği Kasım ayında Glasgow’da yapılacak İklim Zirvesi’nde görüşülecek.

        REKLAM

        -Bugünkü sera gazları 100 yıldan fazladır ki birikiyor. Bundan da gelişmiş ülkeler sorumlu. Dolayısıyla maliyetlerden de sorumlu olmalılar ve ellerini taşın altına koymalılar. Gelişmekte olan ülkelere yeşil ekonomi dönüşümü için mali yardım yapılmalıdır.

        -Bunun için kurulan ve toplamı 100 milyar dolara varacak fona kimin ne kadar katkıda bulunacağı Glasgow’da BM İklim Değişikliği Konferansı’nın ana konularından biri. Konferansa 197 ülke katılacak. Bu açıdan Glaskow Zirvesi yeşil ekonomiye dönüşün çok önemli bir kilometre taşı olacak.

        -2030 yılına kadar emisyonların nötr seviyeye düşmesi lazım. Önümüzde 10 yıldan daha kısa süre var. Eğer zirvede gelişmekte olan ülkelere yardım paketi kabul görürse bu hedefe ulaşırız.

        -Yardımın kabulüyle enerjideki dönüşüm 10 yılda tamamlanabilir. Böyle bir fon oluşturulamaz ve yardımlar yapılmazsa yeşil ekonomiye dönüşüm çok zaman alır. 15-20 yıla doğru uzar. Dünya küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin etkilerini çok daha fazla, şiddetli, büyük boyutlu hisseder.

        YENİLENEBİLİR ENERJİDE TÜRKİYE’NİN POTANİYELİ MUAZZAM

        -Türkiye yenilenebilir enerjide son yıllarda güzel adımlar attı. Kendiliğinden giden bir süreç zaten var. Ama ülkemizin bu alanda muazzam bir potansiyeli olduğunu dikkate alırsak adımları hızlandırmalıyız.

        -Türkiye yenilenebilir enerjide bölge ülkelerine liderlik yapma potansiyeline sahip. Bu açıdan yenilenebilir enerji yatırımı teknolojilerini geliştirmek, üretim kapasitesini büyütmek ve ihracatı artırmak ülkemize büyük avantajlar sağlayacak.

        -Elektrikli otomobil üretiminde de tempoyu artırmamız lazım. Dünyanın en büyük 20 otomobil üreticisinden 18’nin ana gündem maddesi elektrikli otomobil üretmek üzerine. Dünya otomobil sanayinin hedefi artık bu.”

        DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULUŞ YOLU

        REKLAM

        -Fatih Birol’un çizdiği tablo ve küresel ısınmanın getirdiği zorunluluk nedeniyle enerjide artık uzun vadede fosil yakıtlar olmayacak veya payları çok düşük düzeylere inecek. Yerine ise güneşe, rüzgâra, suya dayalı yenilenebilir enerji ve nükleer enerji alacak.

        -Otomobiller ve taşıt araçlarının çoğu elektrikli hale dönüşecek. Bütün bunlar büyük boyutlu finansmana dayalı yeni yatırımları gerektiriyor.

        -Girilecek temiz enerji yolunun başlangıç maliyeti yüksek ama sonrası Türkiye’ye çok yararlı olacak gibi. Çünkü petrole ve doğalgaza bağımlılığı dolayısıyla ithalata bağımlılığı azaltacak. Enerjide fosil yakıtları ne ölçüde azaltırsak ve temiz enerji dönersek, hem karbon salınımını azaltacak ve karbon vergilerinden kurtulacağız, hem de o ölçüde ithalatı azaltacağız. Geçen yıl itibariyle enerji ithalatı faturası 43 milyar dolar ve dışa bağımlılık oranı yüzde 70’in üzerinde seyrediyor.

        -Bütün bu açılardan bakınca Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’na katılması ve gereklerini yerine getirmesi çok önemlidir. Dış kaynak yardımı almasa dahi yenilenebilir enerjiye geçmenin sonuçları son derece pozitif olacaktır. Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmanın sadece ekonomik kazancı yok aynı zamanda enerji güvenliği bakımından da çok önemlidir.

        Diğer Yazılar