Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İlk olarak Güney Afrika ve Botswana’da ortaya çıkan yeni Covid-19 varyantı Omikron hakkında çok detaylı bilgi yok. Ancak söylenti seviyesindeki açıklamalar bile büyük endişeye neden oldu.

        -Dünyanın önemli bir kısmıyla birlikte Avrupa ve ABD daha dördüncü dalganın etkileriyle boğuşurken, beşinci dalganın yola çıktığı haberinin gelmesi küresel çapta büyük hayal kırıklığı yarattı.

        -Daha aşılanma sürecini tam olarak atlatamamış pek çok ülke yeni Covid-19 türevinin kontrolden çıkması halinde vatandaşlarına başta sokağa çıkma yasağı olmak üzere yeniden bir dizi tatsız yasaklamayı dayatmak zorunda kalacak.

        -Bu dayatmaların ekonomik bakımdan nelere mal olacağını ise geçen 2 yıllık süreçte tüm dünya öğrendi. Son 7-8 aydır ise ülkeler hastalığın yol açtığı sosyoekonomik yaraları sarmakla meşguldü.

        -Yeni Covid-19 türevi Omikron’un ne kadar tehlikeli olduğunu kestirmek şu aşamada çok kolay değil. Yanıltıcı da olabilir.

        -Ancak bazı “uzman” çevreler felaket senaryolarını hemen çiziverdi. Ve görünen o ki dünya piyasaları da bu haberleri çok ciddiye aldı.

        KARA CUMANIN BİLANÇOSU

        -Sonuç ise geçen cuma günü dünya piyasalarına adeta ateş düştü. Tüm dünya borsalarını kapsayan MSCI endeksi yüzde 2.2 geriledi. Gelişmekte olan borsalarda ise yüzde 2.85 kayıp meydana gelirken Türkiye’de MSCI endeksiyle yüzde 5.3 düşüş yaşandı. Borsa İstanbul’un normal düşüşü yüzde 2.2 ama TL’nin değer kaybı bunu dolar bazında yüzde 5.3’e taşıdı.

        REKLAM

        -Dow Jones yüzde 2.5, S&P 500 yüzde 2.3 ve Nasdaq da yüzde 2.2 düşüş yaşadı. ABD’de orta ve küçük boy şirketlerin toplandığı Russell 2000 Endeksi yüzde 3.80 geriledi. Avrupa borsalarının yansıtıcısı Stoxx 600 Endeksi yüzde 3.7 gerilerken, aynı endeksi banka versiyonu yüzde 4.7 ve eğlence-seyahat alt endeksi yüzde 8.8 değer yitirdi.

        -Aynı Mart 2020’de yaşanan çöküşte olduğu gibi turizm, havayolları ve eğlence sektörleri başta olmak üzere hemen her alanda sert düşüşler yaşandı. Bankalar sanayiden daha fazla değer yitirdi. Küçük şirketler de büyüklerden.

        -Korku endeksi VIX ise bir günde yüzde 54 artışla 28.62’ye çıktı. Günlük oran artışı bakımından VIX yüzde 54 ile tarihinin en yüksek 4. artışını kaydetti.

        -Emtia fiyatları sert gerileyen varlık sınıfında yerini aldı. CRB Endeksi Cuma günü yüzde 4.89 gerileyerek 226.73’e indi. Fiyat düşüşlerinde başı petrol çekti. Brent petrol saatler içerisinde 10 dolar birden değer kaybederek 72 dolara geriledi. Petrolün günlük kaybı yüzde 11.5

        -Japon Yen’i ve 10 yıllık ABD tahvili gibi güvenli limanlara kaçış başladı. ABD 10 yıllık tahvil faizi bu nedenle yüzde 1.693’e kadar yükselmişken günü yüzde 1.482’den kapattı.

        PARA MUSLUĞU KISILAMAYACAK MI?

        -Ortaya çıkan yeni Covid türevleri ciddi tehdide dönüşürse yüksek enflasyona rağmen merkez bankalarının bol para politikalarından çıkış süreci yine sekteye uğrayacak.

        -Bu da para musluğunu kısalım diyen şahinlerle, musluğa dokunmayın diyen güvercinler arasındaki savaşı daha kızıştıracak. Muhtemelen de para musluğu planlandığı gibi kısılamayacak.

        -Fed Başkanı Jerome Powell’ın pazartesi ve salı günü Kongre’nin her iki kanadında da yapacağı konuşmalar yakından izlenecek.

        -Salı günü Euro Bölgesi’nin enflasyon verisi açıklanacak. Rakamın tahminlerin üzerinde gelmesi ECB’yi güvercin enflasyon politikaları nedeniyle baskı altına sokacak.

        REKLAM

        -Euro Bölgesi’nde ekim ayı itibariyle yıllık TÜFE yüzde 4.1’le 13 yılın zirvesine çıktı ve rakamın yakın zamanda gerilemesini kimse beklemiyor. AB’li finans çevrelerinin merakla beklediği tek konu enflasyonun yükselme hızının ne oranda olacağı.

        -Çarşamba günü gelecek ABD İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi ise ülke ekonomisinin salgın sürecini ne oranda atlatıp atlatamadığını gösterecek. Aynı gün açıklanacak olan ABD’nin kasım ayı ADP Tarım Dışı İstihdam rakamları da büyük önem taşıyor. Rakamın beklenen 550 binden yüksek gelmesi para politikası bakımından şahinlerin elini güçlendirecek.

        -Perşembe günü OPEC+ toplantısı petrolün yeni yılla birlikte izleyeceği muhtemel yön konusunda fikir verecek. Örgüt ağustos ayından beri her ay üretimini 400 bin varil artırdı. Ancak OPEC+ pandeminin yeniden alevlenme ihtimali ile talebin düşmesi ve 2022’nin ilk çeyreğinde arz fazlasının oluşmasından endişe ediyor.

        -Cuma günü ise ABD’nin resmi Tarım Dışı İstihdam rakamları gelecek.

        TÜRKİYE’DE ENFLASYON VE FAİZLER

        -Aynı gün Türkiye’de ise haftanın en önemli rakamı açıklanacak. Kasım ayı enflasyonunun kaç çıkacağı piyasaları yakından etkileyecek. Enflasyonun yükselmesi halinde Merkez Bankası’nın politika faizi ile arasındaki fark daha büyüyecek. Mevcut durumda politika faizi negatif 5 puan düzeyinde.

        -Merkez Bankası eylül ayından bu yana politika faizini yüzde 19’dan yüzde 15’e, toplamda 4 puan düşürdü. Buna karşılık bankalar mevduat faizlerinde toplamda yüzde 18.03’ten yüzde 15.29’a inerek 2.74 puanlık düşüş sağladı.

        -TL ticari kredi faizleri ise aynı dönemde 2.29 puanlık indirimle yüzde 20.65’ten 18.36’ya çekildi. Tüketici kredilerinde ise çok sınırlı düşüş yapıldı. Konut kredi faizinde yüzde 17.88’den yüzde 17.08’e 0.8 puanlık indirim gerçekleşti.

        REKLAM

        -Hazine borçlanma faizleri ise faiz indirim sürecinde yükseldi. 2 yıllık gösterge tahvil faizi, mevduat faizlerini baz aldığımız tarih olan 3 Eylül’de yüzde 17.62’den Cuma günü yüzde 20.78’e çıktı ve 3.16 puan arttı. 10 yıllık tahvilin faizi de yüzde 16.82’den 21.18’e yükseldi ve 4.86 puan artış kaydetti.

        -Enflasyon artarken yapılan politika faiz indirimlerinin, piyasa faizlerinde yarattığı etki karışık ve iki yönlü olmuş.

        KORKUNUN NEDENLERİ

        -Piyasaların hayal kırıklığı ve korkularının nedenleri ise şöyle sıralanabilir:

        1-Dünya ekonomileri artık ‘Covid sonrası’ ekonomik ortama yani ‘yeni normale’ hazırlanıyordu. Ancak anlaşılıyor ki salgının değil sonuna, belki ortası bir yere gelmişiz.

        2-Şimdi büyük toplumsal ve ekonomik bedeller ödenerek elde edilen ekonomik büyümelerin sona erip yeniden durgunluğa girilme ihtimali gündeme gelecek.

        3-Ayrıca yüksek aşı oranlarına rağmen pek çok ülkede yeni vakaların rekor kırması ülkelerde aşı karşıtlığını körükleyecek.

        4-Bu da piyasalar için zehir anlamına gelen toplumsal gerilim ve siyasi istikrarsızlık ihtimallerini artıran bir ortam yaratıyor.

        SERT DÜZELTME Mİ, ÇÖKÜŞ MÜ?

        -Peki bugünden itibaren piyasaları sert bir düzeltme mi yoksa çok daha sert bir çöküş mü bekliyor?

        -Tabi bu soruya hemen cevap vermeden ‘Baron Rothschild’ fraksiyonunu da unutmamak gerek. Yani ‘sokaklarda kan akarken satın al’ sloganını kendilerine kural edinmiş olan yatırımcıları.

        -Covid-19 süresince yükseliş rekorları kıran hatta ikiye katlanan küresel endekslere bakıldığında bu sloganın piyasalara hükmeden öncelikli düşünce olduğunu görmek mümkün.

        -Diğer bir ifadeyle en geç gelecek haftanın ortalarına doğru endeksler yeniden yüzde 5 veya yüzde 10 oranında yükselmeye başlarsa kimse şaşırmasın.

        -Zira gerçek hayat için kötü olan pek çok haber piyasalara şiir gibi gelebiliyor.

        -Çünkü Covid-19 türevleri ciddi tehdide dönüşürse Fed’in hem tapering hem de faiz takviminin doğrudan çöp kutusunu boylama ihtimali artacak.

        -Böyle giderse daha 3-5 gün öncesine kadar yerden yere vurulan Fed Başkanı ‘süper güvercin’ Jerome Powell bile, tapering konusunda elini ağırdan aldığı için alkışlarla karşılanabilir.

        Diğer Yazılar