Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Merkez Bankası faiz indirimlerine yılın ilk çeyreğinde ara verebileceğini daha önce açıklamıştı. Bu nedenle dün faizde pas geçilmesinin piyasalara herhangi bir etkisi olmadı.

        Hem beklenen bir kararı verdi Merkez Bankası hem de politika faizinin piyasa faizlerini etkileme gücü bir hayli azaldı.

        -Politika faizinin etkisini yitirmesi ise enflasyon tırmanırken faizlerin düşürülmesinden kaynaklandı. Dünyanın ve piyasaların tersine gidiş, zaten yüksek olan enflasyonu zıplattı. Çünkü faizler indi, kurlar sıçradı.

        -Politika faizinin etkisizleşmesinin diğer ana nedeni kredi genişlemesine gidilmesi. Faiz indirimleriyle ulaşılmak istenen ise kredi artışıyla ekonomik aktivitede yüksek canlılığı korumak. Kredi artışını yapacak sistem de bankacılık.

        50 MİLYAR SERMAYE 500 MİLYAR KREDİ

        -Kredi artışına ekonomi yönetiminin tam hakimiyetindeki kamu bankaları öncülük yapıyor. Tabi bunun için bankalara ilave sermaye gerekli. İşte dün faiz kararını anlamsızlaştıran gelişme de kamu bankaları sermayesinin 51.5 milyar lira artırılacağı haberiydi. Artırım bekleniyordu ama miktarı bu kadar değildi.

        -Bankalara 50 milyar liralık ek sermaye demek, en az 500 milyar liralık yeni kredi genişlemesine gitmek demek. Kredilerin nerede kullanılacağını ise göreceğiz. Geçen sene yüzde 0.49 aylık faizle otomobil alımında dahi kullanıldı.

        REKLAM

        -Kamu bankaları aracılığıyla kredi genişlemesi, Merkez Bankası’nın faiz indirimleriyle uyumlu. Bu genişleme kamu bankalarıyla sınırlı kalmayacak. Henüz KGF’nin yeni kredi paketi açıklanmadı. İşin içine ister istemez özel bankalar da sürüklenecek.

        REEL SEKTÖRÜ HANGİ FAİZ MEMNUN EDER?

        -Sonuçta şirketlerin enflasyona paralel artan finansman ihtiyaçları daha rahat karşılanabilecek. Ya da şirketlerin istedikleri faizlere yakın düzeylerden krediler sağlanacak.

        -Burada bilmediğimiz ise reel sektörü hangi faiz oranının memnun edeceği.

        -Ancak politika faizlerinin yüzde 12’ye düşürüldüğünü görürsek, konut sektörünün memnuniyetinin amaçlandığına yorumlayacağız. Aylık yüzde 1 ve altı faizin en çok yarayacağı sektör orası da ondan.

        -Mevcut durumda tüketici fiyatları yüzde 36, üretici fiyatları yüzde 79 düzeyinde. Kullanım alanına göre kamu bankalarında yüzde 14.75’e kadar inen, sektör ortalamasında ise yüzde 25 faizle ticari kredi veriliyor.

        -Yüzde 25 faiz nominal olarak yüksek ama şu anki tüketici enflasyonunun 11 puan, üretici fiyatlarının 55 puan altında. Reel sektörü şikayet ettirmeyecek, memnun edecek negatif faiz düzeyinin kaç olduğunun yanıtı bugüne kadar pek dillendirilmedi. Bildiğimiz ise konut sektörü ve o da yüzde 12.

        DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN?

        -Negatif kredi faizi karşılığının nereden geldiğini ve geleceğini ise pek soran yok.

        -Dün açıklanan kamu bankalarına ek sermaye açıklaması kaynağın bir kısmını açıklıyor. 2018 sonrası üçüncü kez kamu bankalarına sermaye takviyesi yapılıyor. Her defasında yaklaşık 4 milyar dolarlık ek sermaye konuyor. Kamu kaynaklarından.

        -Bu durum özel bankalarda sermayedarların düşük kar ve düşük kar payıyla yetinmesi şeklinde gerçekleşiyor. Yansımasını da borsadaki banka piyasa değerlerinin 10’da birine düşmesiyle görüyoruz.

        REKLAM

        -Söz konusu TL krediyse elbette kaynağın merkezi banknot matbaası oluyor. Ortaya çıkan enflasyonda çoğu zaman parasal genişlemenin rolü büyüktür.

        -Daha da genişlemenin yollarını arıyoruz ve buluyoruz da. TCMB bir yandan APİ yoluyla bankaları yarım trilyon lira civarında fonluyor, diğer yandan Hazine’ye 30 milyar liranın üzerinde kar aktarıyor.

        HEP KREDİ, MEVDUATI SORAN YOK

        -Negatif kredi faizlerinin üçüncü kaynağı ise mevduat sahipleri. 14 Ocak itibariyle mevduat faizinin ortalaması yüzde 18 idi. Tüketici enflasyonun tam yarısında ve 18 puan altında.

        Hep kredi faizlerini tartışıyoruz da, TL mevduat sahiplerinin hangi faize razı olduklarını kimse konuşmuyor. Olayı hep tek taraflı, tek bacaklı değerlendiriyoruz. Sorunun üstü kur korumalı TL mevduat hesaplarıyla örtüldü gibi.

        -Bol ve ucuz paranın amacı ve kaynağı ne olursa olsun, sonuçta fatura enflasyon yoluyla tüm toplum kesimlerine çıkacak.

        Diğer Yazılar