Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        19 Mayıs: Milli Mücadele Yolculuğu

        Mustafa Kemal’in tarih sahnesine çıkışı yarbay rütbesiyle 25 Nisan 1915’te Çanakkale Savaşı’nda Kemalyeri’nde başlar. 34 yaşındadır. Bundan 4 yıl sonra Samsun yolculuğunda Bandırma vapurundadır. Tarihin akışını ve ulusun kaderini değiştirecek lider bu yolculukta 38 yaşındadır. Bu zorlu ve engellerle dolu yolculuk 16 Mayıs 1919’da düşman işgali altındaki Osmanlı başkenti İstanbul’dan başlar.

        Mustafa Kemal 13 Kasım 1918’den 16 Mayıs 1919’a kadar 184 gün, yani 6 ay kadar İstanbul’da kalır. 5,5 ayı Şişli’deki evinde geçer. Atatürk’ün Şişli günleri vatanın kurtuluş reçetesinin yazıldığı ve yeni Türk devletinin planlandığı, tasarlandığı dönemdir.

        İstanbul’da Ali Fuat Paşa, Kazım Karabekir Paşa, İsmet Bey, Rauf Bey, Rafet Bey, Ali Fethi Bey gibi Milli Mücadelede görev alacak isimlerle görüşür.

        Mustafa Kemal arkadaşı Ali Fuat Paşa (Cebesoy) sayesinde Sadrazam (Başbakan) Damat Ferit hükümetinde İçişleri Bakanı olan Mehmet Ali Bey ile tanıştırılır. Mehmet Ali Bey de, Mustafa Kemal’i bir yemekte Başbakan Damat Ferit’le görüştürür. Tam o günlerde işgal kuvvetleri hükümete Samsun ve çevresinde güvenliğin sağlanması konusunda baskı yapmış, Samsun’u işgal tehdidinde bulunmuşlardır.

        REKLAM

        Sadrazam Damat Ferit İçişleri Bakanını çağırır, düşüncelerini sorar. İçişleri Bakanı Mehmet Ali Bey “Oraya Mustafa Kemal Paşayı gönderelim” der.

        Damat Ferit artık kararını vermiştir. İsteyerek ya da istemeyerek Mustafa Kemal’in Dokuzuncu (daha sonra Üçüncü olacak) Ordu Müfettişliğine atanması onayını, 30 Nisan 1919’da padişahtan alır.

        Mustafa Kemal görevlendirme belgesini aldığı zaman duyduğu heyecanı şöyle anlatır:

        Başbakanlıktan çıkarken, heyecanımdan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Kafes açılmış, önümde geniş bir dünya vardı. Kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibiydim…”

        GENÇLERİN DURUMU

        ➔ Bu anlatı Naim Babüroğlu’nun “Tarihin Kıskandığı Lider” kitabından alındı. O ilk yolculuğun üzerinden 103 yıl geçti. Kurulan Türkiye Cumhuriyeti bir yıl sonra 100. Yılını kutlayacak.

        ➔ Cumhuriyet’in emanet edildiği gençlerin durumu ise iyi değil. TÜİK’in anketlerine verilen yanıtlardan mutlu olanlarının oranının yüzde 60 civarında seyrederken son iki yıldır düşüşle yüzde 44’e geriledi. Gençlerde mutsuzlar artıyor.

        ➔ Gençler toplam nüfusun yüzde 15’i düzeyinde. Her 6 kişiden biri genç. Genç nüfus bakımından Türkiye Avrupa’nın önünde.

        ➔ Ancak gençlerin yüzde 24.7’si, yani dörtte biri ne eğitimde ne de istihdamda. Yani okumuyor veya çalışmıyorlar.

        ➔ Gençlerin istihdam oranı yüzde 32 ile üçte bir düzeyinde ve çok düşük. İşsizlik oranı ise yüzde 23 ile yüksek. Yani işgücü piyasasına çıkanların dörtte biri iş bulamıyor.

        ➔ Yüzde 25’lik eğitimde ve istihdamda olmayanlar ile yüzde 23’lük işsizleri dikkate alınca gençlerin yaklaşık yarısı çalışmıyor veya eğitimde değil.

        REKLAM

        YA ATATÜRK’ÜN UMUDU OLMASAYDI..

        ➔ Doğal olarak gençlerde mutluluk oranı da düşüyor ve yüzde 50’nin altına inmiş durumda. Gençlere umudunu ise soran yok.

        ➔ Belki sormaya da gerek yok. Çünkü bütün zor şartlara rağmen gençlerde umut hep olmalı. Hayatın baharında olanların sağlıkları vardır, önlerinde yaşayacakları uzun yıllar vardır ve umut kaybedilemez.

        Umudunu kaybetseydi Mustafa Kemal 100 yıl önce en zor şartlarda bağımsızlık mücadelesi verebilir ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurabilir miydi?

        ➔ Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

        Diğer Yazılar