Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yaza girerken küresel piyasaları etkileyen üç önemli konu var. Biri Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı, diğeri ABD mayıs ayı enflasyonu ve üçüncüsü de Fed’in faiz kararı. İkisi geride kaldı, Fed kararı çarşamba günü açıklanacak.

        Normali üç konunun piyasalara etkisinin tek yönlü olmamasıdır. Ancak üçü de piyasaları negatif etkileyecek yönde gelişti.

        Nitekim AB ekonomileri durgunluğa doğru giderken ECB bu yıl için büyüme tahminini yüzde 2.2’ye indirdi. Enflasyon tahminin yıl sonu için yüzde 6.8’e çıkan banka gelecek yıl yüzde 3.5 enflasyon bekliyor.

        ECB FAİZ ARTIRIYOR

        Banka temmuz ayında faizi 25 baz puan artıracağının sinyalini net bir şekilde verdi. Faiz eylülde de çeyrek puan yükseltilecek.

        ➔ Yılın geri kalan 4 toplantısında da ECB faiz aratacak. Toplamda bu yıl için beklenen artış 125 baz puan. Dolayısıyla bir toplantıda 50 baz puan artırım yapılması gerekiyor. Bunun da muhtemelen eylül ayında olması bekleniyor.

        ➔ ECB tahvil alım programını bu ayın sonunda sonlandırıyor. Yani parasal genişleme durduruluyor. Ancak bilanço daraltımı konusunda herhangi bir görüş belirtmedi. Yani sıkılaştırma aşaması şimdilik yok.

        ➔ ECB’nin şahin tarafının daha ağır bastığı söylenebilir. Normalde Euro'ya değer kazandırması gereken gelişme.

        REKLAM

        ➔ Ancak bu değer kazanımı mayıs ayı içinde tamamlamış görünüyor. Euro/dolar paritesi 1.0788’e kadar çıktıktan sonra bir süre yatay seyretti ve ECB kararı ile 1.05’e doğru indi. Euro değer yitirdi.

        ARTIK 2 YERİNE 3X50

        ➔ Burada Euro'nun değer kaybından ziyade belki doların değer kazanmasına dikkat çekmek gerekiyor. Dolar haziran ayında gelişmekte olan para birimlerine karşı da MSCI endeksiyle yüzde 1.2 değer kazandı.

        ➔ Bunun nedeni ABD faizlerinin artmasında yatıyor. Geçen perşembe günü ECB faiz artış sinyalini verdi. Artıracağı faiz 25 baz puan.

        ➔ Ancak cuma günü ABD enflasyonu açıklandığında beklenenin üstüne çıktığını gördük. Yıllık bazda tüketici enflasyonun yüzde 8.3 düzeyinde kalacağı bekleniyordu, yüzde 8.6’ya çıktı.

        ➔ Bu da yüzde 8.5’e çıktıktan sonra yüzde 8.3’e düşen enflasyonun devamını getiremediği ve yüzde 8.6’ya çıkarttığı için “enflasyon pik yaptı, düşüyor” tezini çürüttü. ABD enflasyonunda herhangi bir şey düzelmiş değil, bozulan ise iyimserlik oldu.

        ➔ Enflasyondaki sıçrama Fed’den beklenen 50 baz puanlık iki faiz artışı sayısını üçe çıkardı. Ya da temmuzda 50 yerine 75 baz puan artışa gidilebilir.

        Sonuçta Euro ile faiz denkliği yine bozulmadı. Paritede de bunun düzeltmesini gördük.

        FED İÇİN TEMMUZ VE AĞUSTOSUN ÖNEMİ

        ➔ 75 baz puanı masadan kaldırdığını açıklayan ve kendini bağlayan Fed Başkanı için bu biraz zor olacak. Ama geçmişte kendini bağladığı gibi, çözdüğü de olmuştur Fed’in.

        ➔ Çünkü ABD enflasyonu açısından kritik aylara girdik. Mart ayında başlayan faiz artırımlarının enflasyona hız kestirdiğinin temmuz ve ağustos aylarında görülmesi gerekiyor.

        Yoksa faizlerin bir işe yaramadığı, enflasyonun Fed’in faiz silahının menzili dışına çıktığı kanaati yaygınlaşacak. Umutlar kırılacak.

        REKLAM

        ➔ Bu durumda peş peşe faiz artırımına devam etse de bir işe yaramayacak. Fed adımlarıyla enflasyonun ardından gidecek, önünü bir türlü kesemeyecek.

        ➔ Enflasyon konusunda ABD’de siyasiler bir şey yapamaz. Çünkü paranın kontrolü merkez bankasının elinde. Fed’in kendini veya silahının çalıştığını bu yaz aylarında kanıtlaması gerekiyor.

        FAİZ ARTIŞINDA MOLA YERİ NERESİ?

        ➔ Fed 50 baz puan artırım yaparken gelecek aylara ilişkin açıklaması da önemli olacak.

        Çünkü enflasyondaki artış buraya kadar beklentisiyle Fed’in faizleri yüzde 2.5-3’e kadar yükselteceği ve sonra duracağı tahmini yapılıyordu.

        ➔ Açıklanan son enflasyon ile bu bekleme bölgesini de yukarıya taşımasına taşıdı ama nereye taşıdığını konusunda henüz netlik yok. Olay yeni ve üzerinden bir günlük fiyatlama yapıldı.

        ➔ ABD tahvil piyasasında 10 yıllıklar yüzde 3.165’e, 2 yıllıklar da 3.0673’e çıktı. 2 yıllıkların 10 gün önceki seviyesi 2.5626 olduğu dikkate alınırsa sert bir yükseliş eğilimine girdiği söylenebilir.

        ➔ 2 yıllıktan ziyade asıl 10 yıllıkların nerede duracağı aslında Fed faiz artırmanın da nerede mola alacağına iyi bir işaret olabilir.

        OYUNDA RUSYA VE PETROL DEĞİŞİKLİĞİ

        ➔ Konjonktür ise Fed’den yana değil, hatta rüzgar tersten esiyor. Çünkü Rusya-Ukrayna savaşı sakız gibi uzadıkça uzuyor. Savaş uzadıkça tahıldan metallere ve enerjiye kadar emtia fiyatları yükseliyor veya yüksek kalıyor.

        ➔ ABD’siyle Avrupa’sıyla Batı, Rusya’yı enerji denkleminin dışına çıkardı. Ama bu ülkeden boşalan yeri kısa vadede dolduracak aktör yok. Yılları alacak bir zaman gerekiyor.

        OPEC ise işi ağırdan alıyor, doğal olarak para kazanmak istiyor ve üretimi gıdım gıdım artırıyor.

        REKLAM

        ➔ Petrolde arz kısıtlı, talep ise canlı. Talep, yaz ayları ile bireysel ve toplu tatille artıyor. Korona salgını nedeniyle 2.5 yıldır kapalı kalan insanlar gezip tozmak, eğlenmek ve alış veriş yapmak istiyor.

        ➔ Bu da uçak, gemi, otomobil yolcuklarının artmasını ve petrol talebin canlanmasını beraberinde getiriyor. Talep de eylül-ekim ayına kadar canlı kalacak.

        Savaş oyunun kurallarını değiştirdi. Oyun dışına atılan Rusya’nın etkisiyle küreselleşmeyi sona erdirdi. Petrolde, tahılda, emtiada arzı düşürdü, fiyatları ve enflasyonu yükseltti.

        ÇİN DE DENGELERİ DEĞİŞTİREBİLİR

        ➔ Bu aşamada Çin’in durumu da belirleyici olacak. Dengeyi değiştirecek hamle Çin’den gelebilir. Çünkü Çin salgın ve sıfır kovid politikası nedeniyle ne doğru dürüst üretebiliyor ne de tüketebiliyordu. Bundan dolayı petrol ve enerji talebi de sınırlıydı.

        ➔ Ancak Çin sert kuralları bırakıp oyuna dönmeye başladı ve bütün piyasalarda büyük oyuncu durumunda. Bu ülke kaynaklı talep artışı her malın fiyatını sıçratıcı boyutta oluyor.

        ➔ Eğer Çin’in açılması kazaya uğramazsa en başta artacak enerji fiyatları küresel enflasyonu da yükseltecek yönde baskı yapacak ve bu durum kimse için iyi haber değil.

        BOL VE UCUZ PARANIN SONU

        ➔ Faiz artırım kervanına ECB’nin katılması ve Fed’in adımlarını daha hızlandırması gereği, önümüzdeki dönem için bol ve ucuz para umudunu tamamen bitirdi. Bu nedenle düşük faize ve bol paraya duyarlı teknoloji şirketleri öncülünde borsalar düştükçe düşüyor.

        Nasdaq Bileşik Endeksi’nin rekor düzeyine kaybı yüzde 28’i buldu. S&P-500 Endeksi yüzde 19 değer kaybederken dünya borsaları yüzde 18 geriledi.

        ➔ Bol ve ucuz paraya en duyarlı piyasa ise kripto varlıklar. Kasım ayındaki rekor düzeye göre buradaki kayıp Bloomberg Kripto Endeks ile yüzde 68’e vardı. 10 Kasım’da 2.960 milyar dolar olan kripto piyasası toplam değeri 10 Haziran'da 1.140 milyar dolara indi.

        Diğer Yazılar