Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Karadeniz’in yunusları kaç yıldır Bulgaristan, Romanya, Ukrayna kıyılarında canlarını teslim ediyordu. Ve şimdi ölüm bizim kıyılara vurdu. “Yunuslar balıkçı ağlarına takılıp ölüyor” dediler. “Nefes almak için su yüzeyine çıkamadığı için boğuluyor” dediler. Peki o ağlar, yasaklı ağlar olmasın sakın! Dünya denizlerinde yüzlerce ton masum cana kasteden ölüm ağları gibi olmasın!

        Belgesellerde çitaların gazel kovaladığı sahneleri kapatırız biz evcek. Doğa yasasıdır ama kaçınılmaz sona yürek dayanmaz. “bandeathnets.com” adresindeki videoyu izlerken de yüreğim dayanmadı, ağladım. Çitanın ceylan avından da beterdi, çünkü doğa döngüsü değil, düpedüz insan eliyle katliamdı. Dünya denizlerinde tonlarca deniz canlısını katleden “drift net” yani “sürüklenen ağ” vahşetiyle ilgiliydi video. Balıkçı ağlarına takılıp boğulan yunuslar, yine ağlara dolanmış köpekbalıklarının yüzgeçlerinden canlı canlı testereyle kesilerek koparıldığı kan revan sahneler...

        Hint Okyanusu’nda, Pasifik’te ve özellikle California kıyılarında terör estiren “drift net” avcılığına karşı Amerikan çevre ve hayvan hakları örgütlerinin başlattığı “Ölüm ağlarını yasaklayın” kampanyasının bir parçası bu video. California Temsilciler Meclisi’nin drift net’le av yasağını yasalaştırmasını sağlamak için özellikle can acıtmak üzere birebir gösteriliyor işkence.

        Diyorlar ki; drift’le avlanan her bir kılıçbalığına karşı yedi deniz canlısı yok oluyor. Sadece yok olmuyor acı çekiyorlar. Yeryüzünün en zeki hayvanlarından yunuslar, çeşit çeşit deniz kuşları, 450 milyon yıldır okyanuslarda nice badireler atlatan köpekbalıkları, deniz kaplumbağaları, balinalar ve deniz aslanları balıkçı gemilerinin güvertelerine atılıp can çekişerek ölüme terk ediliyor.

        Bizim su ürünleri literatüründe “dolanan, sürüklenen ağ” diye tabir edilen “drift net” kilometrelerce uzunlukta olabiliyor ve boy attıkça kıyım büyüyor. Bu nedenle BM 1992’de 2.5 kilometreyle sınırladı ağ uzunluğunu. Türkiye dahil birçok ülkede dolanan ağ kullanımı tamamen yasak. Son olarak yasaklayan ülkelerden biri de Rusya. Ancak balıkçılar için o kadar çok avantajı var ki, 20 kilometreye kadar uzayabiliyor. Çünkü çok kolay, bereketli, ucuz ve zamandan tasarruflu bir yöntem. Mantar yakası plastik yüzdürücüler ile donatıldığı için bu ağlar suda asılı kalıyor, rüzgâr ve akıntı etkisiyle önüne ne çıkarsa avlamaya devam ediyor. Suya çökünce hayalet ağ olarak kıyımını sürdürüyor. Düşük randımanlı tekneler tarafından atılabildiği için yakıttan tasarruf sağlanıyor.

        KALKAN KURBANLARI

        İşte son iki haftadır Sinop’tan Samsun, Giresun ve Hopa’ya Karadeniz kıyılarımıza vuran ölü yunuslar da muhtemelen o ağlatan videodaki gibi can verdi. Can kaybı 40’ı aştı, bazılarında kanlı yara izleri vardı. Ve Karadeniz’in suları bu mezalime yabancı değildi. Son yıllarda Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna kıyıları “mutur, afalina ve tırtak” cinsi yüzlerce yunus ölümüne tanık oldu. Karadeniz’deki katliamın sebebi dolanan ağlar mıydı, belirsiz. Sinop Su Ürünleri Fakültesi’nden Dr. Sedat Gönener’in tahminine göre yunuslar, kalkan avı için serilen “gırgır” ağlarında boğularak ölmüştü. Çünkü üzerlerinde ağ izleri vardı. Mideleri, takıldıkları ağlarla avlanan istavrit ve çaça balıklarıyla doluydu. Bu aylar, kalkan avına denk gelecek şekilde yunusların da üreme ve emzirme dönemiydi. Sütü gelsin diye daha fazla besin arıyor, daha çok dolaşıyordu. Mutur ve tırtak cinsi yunusların sonar kabiliyeti zayıf olduğu için ağlara yakalanmışlardı. Nefes almak için su yüzeyine çıkamadıkları için boğulmuşlardı. Bazı haberlerde hâlâ “balık” diye bahsedilen yunuslar malûm memeli; doğum yapıyor, emziriyor ve oksijen soluyorlar.

        Peki alttan büzülen çevirme ağları olan “gırgır”lar ne kadar yasal? Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2016 tarihli tebliğine göre tek kat misina ağları, çoklu tek kat misina ağları ve dolanan ağların kullanılması yasak. Gırgır ağları ile avcılığın yapılabileceği derinlik, balık türleri ve yerler de şartlara bağlanmış. Meselâ Hopa’nın Sarp Köyü açıklarından Gürcistan sınırına kadar olan karasularımızda “gırgır” ağlarıyla avlanma yasağı var. 650 kilometrelik Karadeniz sahili boyunca ne kadar uyuluyor acaba yasaklara?

        Diğer Yazılar