Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2020’de ABD’de ilk kez bir vegan başkan seçilebilir. Demokrat Parti’de aday adaylığını açıklayan dördüncü senatör olan Cory Booker, bitki bazlı ve sağlıklı besleniyor, işlenmiş gıda tüketmiyor. 49 yaşındaki New Jersey senatörü hem vegan, hem de bekar. Partide daha devamı da gelecek aday bolluğundan sıyrılabilirse, 2020’de Trump’ın rakibi olabilir.

        Demokrat Partili Senatör Cory Booker, ABD'nin ilk siyah değil ama ilk vegan başkanı olabilir.

        Booker’ın hayvan haklarına saygının yanı sıra sağlıklı beslenme ve gezegenin geleceği adına savunduğu vegan felsefe, fast-food tutkunu Trump’ın dünya görüşüyle taban tabana zıt. Trump burger aşkını en son geçen ay, hükümet kapatma nedeniyle ahçılar çalışmadığı için Beyaz Saray’da fast-food daveti vererek sergiledi. Amerikan futbolunda üniversite ligi şampiyonu olan Clemson Tigers takımının oyuncularını ağırlarken, adını bildiğimiz bütün fast food’culardan getirttiği çeşitlerle sofra donattı; masaya çatal bıçak da koydurmadı, gümüş tepsilerde servis edilen burgerler, şamdanların mum ışığında afiyetle yenildi. Ziyafetin parasını cebinden ödeyen Trump, “Sıkı yiyorlar, herşeyi silip süpürdüler” mealinde bir tweet de attı sonra.

        Trump'ın fast food sofrası - Gümüş tepsi var, şamdan var ama çatal bıçak yok.

        Bu kaba sabalığın dışında, ABD’nin fast food tüketimiyle gezegenin geleceğini nasıl sabote ettiğini bir kez daha gözümüze sokmuş oldu. Zaten iklim değişikliğine neden olan global ısınmada insanoğlunun dahli bulunduğuna da inanmıyor kendisi.

        Ancak bilim öyle söylemiyor. Amerikan fast food devlerinin et ve süt ürünleri zinciriyle bıraktığı karbon ayak izi küresel ısınmayı tetikliyor. Büyükbaş hayvanların saldığı, sera etkisi yaratan metan gazı tahminlerin yüzde 11 kadar üstünde. Hesaba göre önümüzdeki 100 yıllık periyodda metan gazının küresel ısınmaya etki potansiyeli karbondioksidin 28 katı.

        VEGAN ŞÖHRET ETKİSİ

        Önde gelen bilim insanlarının oluşturduğu komisyonca hazırlanan EAT-Lancet raporuna göre 2050 yılında 10 milyarı bulacak dünya nüfusunu besleyebilmek için et tüketiminin azaltılması, tarımsal üretime daha fazla alan açılması için hayvancılığın budanması gerekiyor. Hayvancılık bir yılda dünya su kaynaklarının yüzde 10’unu tüketiyor. Raporun tanıtımı yapan aktör ve vegan aktivist Alec Baldwin, “Daha sağlıklı bir gezegen sizin tabağınızdan geçer” diyerek daha az et tüketilmesi çağrısında bulundu.

        Vegan aktivizmi bünyesinde başka şöhretler de var. Örneğin müzik dünyasının güç simsarı çifti Beyonce ve Jay Z, vegan. Bitki bazlı gıda tüketimini özendirmek amacıyla faaliyet gösteren Green Print Project’le ortaklığa soyundular. Harekete katılanlar, Beyonce ve Jay Z konserlerine ömür boyu bedava biletle ödüllendirilecek. Peki gerçekten vegan olup olmadıkları nasıl anlaşılacak? https://www.thegreenprintproject.com sitesine girip isimlerini yazarak “yeşil ayak izlerini” bırakacaklar. Beyonce, “Bu sayede hayranlarımız üstlendiğimiz misyonu anlayacaktır” diyor.

        - YEŞİL AYAK İZİ PROJESİYLE VEGANİZM YOLCULUĞU -

        SİNİR BOZAN REKLAM

        İşte bu atmosferde Super Bowl gecesi dönen Hyundai reklamı veganların tepesini attırıyor. Jason Bateman’ın oynadığı reklamda, otomobil satın almayı kolaylaştıran ‘Shopper Assurance’ hizmeti tanıtılıyor. Kredi başvurusundan esnek test sürüşü ve iade-değişim garantisine bir dizi güvence veriliyor tüketiciye. Asansör katları inerken ömür törpüsü dikenli yollardan geçiliyor. Dişçide kanal tedavisi, baba nasihati, uçakta orta koltuk, mahkemede jüri üyeliği ve vegan mönü eziyeti… Garsonun sunduğu pancar ekmeğine karşı bir öğürme efektiyle. İnsan vegan olmasa bile itici gelen bir efekt.

        Ama vegan olmayan sosyal medya kitlesi reklamı çok eğlenceli buluyor, “Hayatımda gördüğüm en iyi otomobil reklamı” diye yorumlar yazılıyor. Hayvanlara etik muamele örgütü olarak veganizmin bayrak taşıyıcısı PETA ise Hyundai’nin resmi Twitter hesabına yönlendirdiği mesajında diyor ki; “Bu köhne kafalardan alacağınız otomobil yerine size Mercedes’in vegan Smartcar’ını öneriyoruz…” Böylece vegan kitle de harekete geçiyor, şirketi boykot çağrıları başlıyor. Hyundai satın almış veganlardan sitemler yükseliyor. “Veganizm yükselen değerken, vegan yemek davetini cehenneme benzetmek mi? Umarım sattığınız otomobiller, pazarlama departmanınızdan daha iyidir” yazıyor biri. “Cehennemi görmek istiyorsanız mezbahaya gidin” diyenlerin yanı sıra vegan gıdaların iştah kapatan türden olmadığını göstermek isteyenler, albenili tabak fotoğrafları paylaşıyor.

        Bütün bu tepkilere karşılık Hyundai da hasarı gidermek üzere Twitter’dan cevap veriyor; “Vegan gıdaları biz de severiz. Vegan olmanın kötü bir yanı yok. O adam sadece pancar ekmeğini sevmiyor” diyerek bir de ekmeğin tarifini ekliyor.

        Veganları kızdırmak için yangına körükle giden bazı eblehler ise et görüntüleri paylaşıyor; ızgaralarda köfteler, rozbif kesmeler, tabaklarda koca koca biftekler… Tepkileri eleştiren kimileri de veganları mizah duygusundan yoksun olmakla suçluyor. Olabilir. Herkes mizah duygusuna sahip olmayabilir. Bu tür zor misyonlar, sert mizacı gerektirebilir, gevşemeye gelmez. Mesela veganların, hayvansal gıda tüketenlere karşı kedi-köpek sevgisi üzerinden kampanya yürütmeleri de bana sert geliyor. Ama büyük ihtimalle haklılar; “Onu seviyorsun, öbürünü niye yiyorsun” sloganıyla en azından hayvanseverler bilinçlendirilebilir. Çünkü hayvanları umursamayanlar zaten umutsuz vaka, onlara hayvan haklarını anlatmanın “İnsanlara faydalı olsunlar diye yaratılmadılar” mantığını kavratmanın yolu yok.

        Diğer Yazılar