Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Global çapta korona vakaları 20 milyona dayandı; 10 milyona altı ayda varmıştık ama yaz açılmaları ve sanki pandemi bitmiş gibi parti havalarıyla birlikte sayının iki katına çıkması için sadece bir buçuk aylık süre yetti. Antalya’daki kuzenim söylüyordu, resort eğlencelerinde köpük banyoları bile devam ediyormuş. Zaten abesti, salgın ortamında daniskası oldu.

        Alman Robert Koch Enstitüsü tatil dönüşü yapılan zorunlu testlerde tespit edilen korona vakalarının en çok hangi ülke kaynaklı olduğunu açıkladı. Bu ülkelerin bir bölümü AB üyesi, yolculuk serbest. Türkiye dahil diğerleri için ise seyahat uyarısı var. Kosova açık ara farkla ilk sırada; 1096 Alman tatilci Kovid-19 kapıp dönmüş memlekete. Türkiye dönüşü testi pozitif çıkan tatilcilerin sayısı ise 501. Hırvatistan 260 vakayla üçüncü sırada. Sonrası Sırbistan’dan (196) Bulgaristan’a (166), Bosna’dan (156) İspanya’ya (107) kadar uzanıyor.

        Fakat mayıs ayından bu yana ilk kez yaşanan yüksek artışın esas olarak Almanya kaynaklı olduğu da itiraf ediliyor; tatilciler dışındaki sekiz bini aşkın vaka vurdumduymaz partilere, binlerce kişinin katıldığı yasakları protesto gösterileri ve aile buluşmalarına bağlanıyor. Bu arada enfekte olanların yaş ortalaması ilk kez 34’e kadar inmiş. Genç kuşağın daha pervasız davrandığı anlaşılıyor.

        REKLAM

        Pandeminin başından beri işi sıkı tutan Almanya’nın kim nerede Kovid’e yakalandı diye çetele tutması takdire değer ama tatilcilerin serbestçe gittiği ülkeler ne kadar güvenilir, bütün mesele orada. Örneğin İspanya; Almanların en sevdiği tatil ülkesi. Avrupa Birliği’nin yasak listesini uyguluyor. Avrupa’ya girişleri kesinlikle yasak olan yüksek riskli ülkelerin başında ABD, Rusya ve Brezilya geliyor. Ama Amerikalıların Barcelona plajlarında güneş banyosu yaptığına dair bilgiler de geliyor. Politico’nun haberine göre Amerikalılar önce İngiltere’ye kapağı atıyor, ardından ver elini Avrupa. Schengen bölgesine dahil 26 ülke arasındaki açık sınırlarda her yol serbest.

        AB üyelerinin farklı uygulamaları ve kimi yerde karantina kurallarının gevşemesi sonucu Brüksel kalkanında gedikler açılıyor.

        İngiltere artık AB üyesi değil ancak Brüksel bu ülkeden seyahat serbestisi tanıyor. Önceleri 14 günlük karantina uygulayan fakat kamuoyu baskısı sonucu 50 ülkeyi istisna listesine alan İngiltere’ye Türkiye dahil dünyanın birçok noktasından erişim mümkün. Hava koridoruyla gelenlerin seyahat ve iletişim bilgilerini vermeleri yeterli. Bu yolu en bereketli kullananlar ise Amerikalılar. Hem de pandemi merkezi olan eyaletlerden gelen Amerikalılar. Mesela İspanya’ya Miami’den gelen bir turist görülebiliyor. Nevada’nın çölünden değil okyanusa nazır Florida’dan gelen bir turist! Ve Florida, California’dan sonra en fazla vaka ve ölümün görüldüğü eyalet. Daha geçen pazartesi, günlük ölü sayısı 276’yı bulmuştu; yarım milyon insan da enfekte.

        SINIRLAR DELİK DEŞİK

        Amerikalı turistler İspanya turuna devam edecekleri için isim vermeden konuşmuşlar Politico’ya. Miami’den gelen anlatmış; Londra’da Heathrow’a vardığında yüksek riskli yerden geldiği halde karantinaya alınmamış. Oradan Barcelona’ya uçmuş, yine kimse sorgu sual etmemiş, direkt İngiltere’den gelen sıradan yolcu muamelesi görmüş; “Benimle neden ilgilenmediler, hiçbir fikrim yok. Umurlarında bile değildi” diyor.

        Çünkü AB üyelerinin havalimanı ve sınır kontrollerinde bir ortak strateji ve denklik söz konusu değil. Bazılarında gelen yolcuların uyruğu, bazılarında ise gelinen ülke öncelikli. Örneğin İspanya, yolcunun yüksek riskli ülkeden gelip gelmediğine bakıyor, dolayısıyla İngiltere’den gelişler serbest. İrlanda da ABD’den gelen yolcuları karantina şartıyla kabul ediyor ama uygulama iyiden iyiye sulanmış, oradan istedikleri ülkeye uçabiliyorlar; sadece biniş kartı yeterli. Almanya, İrlanda’dan gelen her yolcuyu kabul ediyor. Fakat Hollanda pasaport kontrolü yaptığı için Amerikalılara geçit vermiyor.

        İngiltere ise ikinci dalgayı yaşayan İspanya’dan gelenlere karantina uyguluyor ama o kuralı delmenin yolu da bulunmuş. İspanyollar önce uçakla Paris’e, oradan Eurostar’la Londra’ya geçiyormuş; Fransa’dan trenle gelenlere 14 günlük karantina olmadığı için yollar kontrolsüz açık.

        Avrupa Birliği ise dış sınırlarını korumak adına üçüncü ülkelere kapı açan listeyi güncelleyip duruyor. 8 Ağustos güncellemesine göre Avustralya, Kanada, Gürcistan, Japonya, Fas, Yeni Zelanda, Ruanda, Güney Kore, Tayland, Tunus ve Uruguay’a yasak aşamalı olarak kaldırılıyor. Buradaki kriter son 14 gün içinde kaydedilen vaka sayısının AB ortalamasına yakın veya altında olması. Fakat sınırların kontrolü tamamen ulusal hükümetlerin elinde ve Brüksel gediklerin kapatılması için eşgüdümlü strateji çağrıları yapıyor.

        Bu listeye göre Avrupa’ya adım atması kesinlikle yasak olan Amerikalıların seyahat acenteleri aracılığıyla başvurduğu başka yöntemler de var. Avrupa’da nüfuz sahibi bağlantıları olan zengin turistlere, önemli iş toplantısı ya da acil yatırım planlarına dair davet mektupları geliyormuş. Negatif test sonucu şartıyla konsolosluklardan özel seyahat izni alıyorlarmış. Bir acente çalışanı, bu yolla Avrupa’ya gelen çok sayıda Amerikalı müşterileri olduğunu söylüyor.

        Siyasi bağlantı ve çıkarlar, sağlık kaygılarının önüne geçiyor.

        Diğer Yazılar