Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Alman Milli Takımı’nın eski süper yıldızı ve ulusal gururu olarak yine büyük bir kabahat işledi Mesut Özil. İşgal altındaki Dağlık Karabağ topraklarını geri alma mücadelesi veren Azerbaycan’ın tarafını tuttu! Ve iki yıl önce, maruz kaldığı ırkçılık nedeniyle milli takımı terk ederken ne kadar haklı olduğunu gösteren bir husumet dalgası başladı Mesut’a karşı. Alman medyası ve Yeşiller Partisi’ne göre “Mesut Özil yine siyasete dalıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında yer almış bulunuyor.”

        Yani Özil’in kabahati aslında Azerbaycan’a destek vermek değil, Erdoğan’ın tarafını tutmuş olmak. Ne alaka? Alakası şuymuş. Mesut sosyal medya mesajında “Tek millet, iki devlet” demiş ve bu deyişi Erdoğan sık sık kullanırmış.

        Alman medyasının hafızası Mesut’un Erdoğan’la fotoğrafına kilitli ve tarihsel miladı da Erdoğan’a ayarlı olursa, sonucu da bu olur. Biraz googling yapsalar “Tek millet, iki devlet” sözünün fikir babasının Haydar Aliyev olduğunu; 1994’te Cumhurbaşkanı Demirel ile Aliyev’in temelini attığı paydaşlık ruhuna uygun olarak ilk kez dile getirildiğinden bu yana Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin siyaset ve toplumun çeşitli aktörlerince defalarca bu deyişiyle anıldığını da görürlerdi. Bugün de hem Erdoğan hem de Kılıçdaroğlu’nun retoriğine dahil olmak kaydıyla.

        Aslında Mesut Özil’in paylaşımında esas mesaj Atatürk’ün sözüne dayanıyor: “Azerbaycan’ın derdi bizim derdimiz, sevinci bizim sevincimizdir.”

        REKLAM

        Nitekim CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İlham Aliyev’e gönderdiği destek mektubunda aynı referansa başvuruyor; “Ermenistan'ın işgal altında tuttuğu topraklardan tamamen çekilmesini kayıtsız bir şart olarak görüyoruz (…) Yüreklerimiz Azerbaycan için çarpmaktadır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de vurguladığı üzere, Azerbaycan'ın dertleri kendi dertlerimiz ve sevinçleri kendi sevinçlerimizdir" diyor.

        BM KARARINA ATIF NEDEN KÜÇÜMSENİR?

        Fakat Alman Yeşiller Partisi’nin Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Omid Nouripour bundan da maraza bulup çıkarıyor. Diyor ki; “Madem Özil, Atatürk’ün sözünü aktarıyor, o halde Atatürk’ün bir zamanlar ‘yurtta barış, dünyada barış’ dediğini de hatırlatmalıydı. Bugün Erdoğan’ın politikası ne içte ne de dışta barışı güdüyor. Özil, Türkiye’nin saldırgan dış politikasını da eleştirmeli…”

        Mesut Özil, Karabağ sorununun içyüzünü anlatan İngilizce bir metni de mesajına iliştirmiş: Dağlık Karabağ’ın uluslararası platformda Azerbaycan’ın meşru bir parçası olarak tanındığını, fakat halen yasadışı işgal altında olduğunu belirterek, BM Genel Kurulu’nun 2008’de aldığı bir kararla Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü teyitle tüm Ermenistan güçlerinin geri çekilmesi talebinde bulunduğunu aktarıyor. Ve “her iki taraftan ölümlerin herkes için kayıp olduğu” vurgusuyla barış çağrı ve dileğinde bulunuyor.

        Gerçi BM Genel Kurul kararları tavsiye niteliğinde olduğu için bağlayıcı değil. Yine de uluslararası kamuoyunun dikkatini gerçeklere çekmek bakımından önemli bir profil Mesut. Ancak Alman medyasındaki havaya bakarsanız, Karabağ’daki Ermenistan işgali, tırnak içinde kullanılmak suretiyle bir nevi “sözde işgal”. Mesela Der Spiegel, “Özil, BM’nin 2008 yılından kalma bir açıklamasına atıf yaptı” diyerek “sözde”ye indirgiyor meseleyi.

        Die Welt de Mesut’un Erdoğan’a olan yakınlığını bir kez daha kanıtladığı açısından yaklaşıyor. Frankfurter Allgemeine’nin politika yazarı Rainer Hermann ise “Mesut Özil futbol sahasında Türkiye propagandası yapıyor” iddiasını tuhaf bir bağlama oturtmuş; “Mesut Alman A Milli Takımı’ndaki ilk resmi maçına 12 Ağustos 2009’da Bakü’de çıkmış. Türkiye’nin küçük kardeşi Azerbaycan’ı 2:0 yenmişler. O sıralar Erdoğan altı yıllık başbakanmış. Özil, 2018’de Erdoğan’la fotoğrafından sonra Milli Takım’dan ayrılmış, Erdoğan ile dostluğu baki kalmış, haltta Erdoğan nikah şahidi olmuş ve şimdi Mesut bir Türk propagandacı olarak Twitter üzerinden Bakü’ye geri dönmüş…”

        Ben ise başka bir hikayeyi hatırladım. Almanya 2018 Dünya Kupası’ndan elenince ağır fatura kesilen Mesut Özil’in takıma veda mektubundaki içe dokunan o acı sitemi hatırladım: “Başarı, zafer olunca Alman; kaybedince göçmensin…”

        Bu arada sezon sonu ayrılacağı takımı Arsenal dün sosyal medyadan Mesut Özil’in doğum gününü kutlamış. Her ne kadar Fenerbahçe’yi hedeflese de biz de kutlarız.

        Diğer Yazılar