Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ABD başkanlarının özel temsilcileri olur, yakın coğrafyada görev yaptıkları için bazılarını çok yakından tanırız, hayatımıza girer ve çıkarlar. Obama döneminde göreve başlayıp YPG flörtleriyle sinirlerimizi zıplatan ve Trump asker çekince Suriye özel temsilciliğini bırakan Brett McGurk, yerine gelen eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, önceki yıllarda Afganistan ve Pakistan özel temsilciliği yapan yine eski Ankara Büyükelçisi Marc Grossman ve onun selefi Richard Holbrooke, ABD’nin onlarca özel elçisinden sadece birkaçı. Amerikan dış politikası ve ulusal güvenliğinde önemli roller üstlenen kariyer diplomatları.

        Şimdi Biden yönetiminde ilk kez yeni bir özel elçilik postu ihdas ediliyor, kariyer diplomatlığın ötesinde devlet adamı statüsündeki John Kerry iklim elçisi olarak iş başına getiriliyor. Böylece ilk kez iklimle ilgili bir yetkili Beyaz Saray’ın Ulusal Güvenlik Konseyi’ne giriyor. Kerry, Biden dış politikasının çekirdek ekibinde yer alacak ve özellikle de Atlantik ötesi ittifak ilişkilerinde köprü işlevi üstlenecek.

        Trump döneminde Avrupa ile ilişkiler hiç olmadığı kadar kötüledi, hatta AB içinde Trump taraftarı Macaristan ve Polonya bağlamında bölünmelere neden oldu. Avrupa ülkelerinin NATO’ya daha fazla para vermesi talebini ikide bir tekrarlayan Trump’ın askeri personelini Almanya’dan çekme tehditlerine ilaveten İran’la nükleer anlaşmadan ve son olarak Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi soğukluğa tuz biber ekti. İnsan eliyle global ısınmaya katiyen inanmayan Trump son G20 zirvesinde iklim meselesine son atışını da yaptı ve “Amaç çevreyi kurtarmak değil, Amerikan ekonomisini batırmaktı” dedi.

        REKLAM

        Biden’ın Dışişleri Bakanı Anthony Blinken çok bildik bir isim değil ama Clinton döneminden beri önemli danışmanlık görevlerinde bulundu, Biden’la çalıştı, Avrupacı ve çok taraflı ilişkilerden yana bir kişilik. Trump’ın Mayıs 2018 itibariyle terk ettiği İran’la uluslararası nükleer anlaşmanın mimarlarından biriydi. Fransa’yla çok yakın bağları var, üvey babasının işi nedeniyle eğitiminin bir bölümünü Paris’te görmüş, Paris’te avukatlık yapmış. Dolayısıyla Fransızcası akıcı. Avrupa Birliği’yle ilişkilerin onarımında önemli bir profil.

        KERRY’NİN LAKABI: İKLİM ÇARI

        20 Ocak itibariyle Oval Ofis görevini devralacak Joe Biden’ın dış politikayı onarım sürecinde iklim kriziyle mücadele ana eksenlerden biri olacak. ABD 4 Kasım itibariyle, yani seçimin ertesi günü Paris Anlaşması’ndan resmen ayrıldı, seçilmiş Başkan Biden ise göreve başladığı gün anlaşmaya yeninden dahil olacaklarını açıkladı. Ve Kerry’nin adı duyulduğu an iklim aktivisti cenah sosyal medyada hareketlendi, iklim elçisinin lakabı “İklim Çarı” oluverdi. Kerry de tweet atarak, “Amerika yakında, iklim krizini acil ulusal güvenlik tehdidi olarak gören bir yönetime kavuşacak” dedi. İklim hareketinin genç liderleriyle işbirliği yapmaktan gurur duyacağını ekledi. Kerry’ye göre “Paris Anlaşması’yla başlanan iş tamamlanmış olmaktan çok uzakta”. Bir diğer tweet’inde “Bu kuşağın en önemli meselesini ele alarak Amerika’yı yeniden rayına oturtmak üzere yönetime geri dönüyorum” mesajını verdi.

        Amerikan askeri raporları da iklim değişikliğini güvenlik tehdidi olarak değerlendiriyor; tehdit faktörleri arasında askeri altyapıya direkt etki, su ve gıda kıtlığı sayılıyor.

        Kerry’nin iklim aktivizminin uzun bir geçmişi var. Obama Yönetimi döneminde Massachusetts Senatörü olarak fosil yakıt emisyon hacminin daraltılması yasa tasarısına önayak olmuş, ancak yasa Kongre’den geçmemişti.

        2004’te Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Kerry, seçimi oğul Bush’a kaybetmiş ve yıllar sonra Obama’nın ikinci döneminde dışişleri bakanı olarak Paris İklim Anlaşması’nın kotarılmasında öncü rol üstlenmişti. Aynı yönetimde Biden başkan yardımcısı olduğu için yakın çalışma egzersizleri var. Washington’daki analistlere göre Kerry iklim elçisi olarak Avrupa’yla ilişkilerin iyileştirilmesi için köprü işlevi üstlenmekle kalmayacak, iklim kriziyle mücadeleye global ivme de kazandırabilecek. 2015 tarihli Paris Anlaşması’nda Türkiye’nin de dahil olduğu 200 ülke küresel ısınmayı makul ölçülerde tutacak şekilde emisyon hacimlerini sınırlandırmak üzere taahhüt altına girmişti. Kerry’nin yumuşak güç üslubuyla Çin ve Hindistan gibi emisyon hacmi yüksek ülkeleri, bir yandan ekonomileri büyürken iklim kriziyle mücadeleye ikna edebileceği söyleniyor.

        Biden, Kerry seçimiyle Demokrat Parti’deki ilerici kanata da çiçek atmış oluyor. Kerry’nin bu kanatla yakınlaşma çabaları var. Örneğin, genç kuşak Kongre üyesi olarak iklim krizinin Amerikan siyasi gündemine girmesini sağlayan Alexandria Ocasio-Cortez’le birlikte iklim görev gücüne eş başkanlık yaptı. Kampanya döneminde Biden, Kerry’nin de etkisiyle ulaştırma ve enerji sektörleriyle konutlarda fosil yakıt emisyonunu azaltmak üzere 2 trilyon dolarlık bir program taahhüdünde bulundu.

        HOLLYWOOD İKLİM EYLEMİNDE

        Geçen yıl herhangi resmi bir görevi bulunmayan Kerry "World War Zero" projesini başlattı. İklim kriziyle daha atak mücadele için toplumda tartışma açmak amacıyla kurduğu koalisyon hareketinde Hollywood ünlülerinden Washington’un ağır top siyasetçilerine çok sayıda medyatik isim var. Sadece birkaçını sayarsak; Leonardo DiCaprio, Emma Watson, Sting, Ashton Kutcher, karbon canavarı Hummer’ını terk etmesiyle de ünlü eski California Valisi aktör Arnold Schwarzenegger ve Jaden Smith. Siyaset sahnesine gelince Bill Clinton, Jimmy Carter, Madeleine Albright ve eski İngiltere Başbakanı Gordon Brown hareketin kurucuları arasında. Cumhuriyetçilerin anıt isimlerinden John McCain’in dul eşi Cindy McCain de hareketin içinde.

        Şimdi Biden Yönetimi’nin dış politikada John Kerry ile iklim atağının yanı sıra içeride de benzer etkili bir statü oluşturması yönünde talepler var. Ve içeride yaşanan bazı ilginç gelişmeler de var. Otomotiv endüstrisinin devi General Motors, Trump’ın yörüngesinden koparak Biden’ın iklim ilkelerine bağlılığını ilan etti. GM’in CEO’su Mary Barra açıkladı; şirket California eyaletinin kendi sıkı emisyon standartlarını belirleme hakkına karşı açılan davada Trump Yönetimi’ni desteklemeyi bıraktı ve davadan çekildi. Geçen hafta, 2025 yılı itibariyle 30 yeni elektrikli aracı piyasaya çıkarma planını duyuran GM, Biden’ın elektrikli araç üretimini teşvik sözünün etkili olduğunu açıkladı.

        Mary Barra çevrecilere hitaben kaleme aldığı mektupta, “Biden Yönetimi, California ve 10.3 milyon kişiyi istihdam eden Amerikan otomotiv endüstrisi olarak hep birlikte elektrikli geleceğe giden yolu bulacağımızdan eminim” dedi.

        GM, elektrikli araç alımında vergi indirimi için Washington’da lobi yapan çok sayıda otomotiv şirketinden biriydi. Ufukta teşvik belirince ilk adımı atan GM oldu.

        Diğer Yazılar