Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Koronavirüse karşı ne zaman ki aşılama faslına geçildi Merkel pandemiyi en iyi yöneten kadın liderler liginden düştü. 82 milyonluk Almanya şu ana kadar ancak 6 milyon kişiyi aşılayabildiği için şansölye yoğun eleştiri altında. Yaz tatilinin eli kulağında ama deniz ve güneş henüz ufukta görünmüyor. Önümüzdeki eylül seçiminde koltuğu bırakmaya çoktan karar vermemiş olsa belki de aşılama programındaki ağır gidişat nedeniyle yeniden başbakan adayı olmayacağını açıklayabilirdi bugünlerde.

        Medya tarafından, ülkeyi kapalı tutmayı sabit fikir haline getirmekle suçlanıyor Merkel. Dün Die Welt’in başyazısı “Sayın Şansölye, Almanya sabrının sonuna geldi“ başlığını taşıyordu. Yayın Yönetmeni Ulf Poschardt, Merkel’e hitaben yazısında “Alman halkı yeterince sabretti. Demokratik hakkı olan özgürlüğüne kavuşması için bürokrasiden bağımsız pragmatik bir aşı politikasını mümkün kılmalısınız“ diyor. Merkel’in halka güven vermek için kamera karşısına geçip AstraZeneca’yla aşılanmasını da talep ediyor. Çünkü aşının yan etki riskine ilişkin iddialar nedeniyle on binlerce doz dolapta bekliyor.

        Avrupa Birliği aşı sipariş ve onaylarında geciktiği için üye ülkelerin çoğu bağışıklama hedeflerinin gerisinde. Onaylanmış üç aşının dışında Brüksel’den bağımsız kendi başının çaresine bakanlar var. Macaristan Çin’den (Sinopharm) 5 milyon, Rusya’dan (Sputnik V) 2 milyon doz aşı alıyor; Slovakya’nın 200 bin dozluk ilk parti Sputnik V aşıları geldi.

        REKLAM

        Avusturya ve Danimarka ise pandemiyle mücadeleyi sadece Brüksel’in inisiyatifine bırakmaktan vazgeçmiş görünüyor. Bild’in haberine göre iki ülke yeni aşı geliştirme çalışmalarında İsrail ile ortaklık arayışında. Nitekim Avusturya Başbakanı Kurz, “Aşı onayında geç kalındığı için üretim kaynaklı darboğaza girdik. Yeni mutasyonlara da hazırlıklı olmalıyız. Bu nedenle ikinci nesil aşıların üretiminde sadece AB’ye bağımlı kalamayız“ diyor.

        Almanya ise üretim artışıyla darboğazın aşılacağını ve sonbahara kadar toplumsal bağışıklık hedefine ulaşılacağını hesap ediyor. Ancak medya, ABD’nin özellikle Trump sonrası kazandığı aşı hızı, İsrail’in aşılama oranında yüzde 97’ye varması ve bir zamanlar palyaço diye dalga geçilen Boris Johnson’ın yarattığı aşı mucizesinden örneklerle Merkel’e atışlara devam ediyor.

        İNGİLTERE AB ÜYESİ KALSAYDI…

        Özellikle Johnson’ın pandeminin başlarındaki sürü bağışıklığı zihniyetinden Avrupa’nın aşı şampiyonluğuna yaptığı uzun atlama çok takdire şayan bulunuyor. Geçen 31 Aralık’ta AB ile evliliği resmen sona eren İngiltere’nin Brexit sayesinde bağımsız bir aşı politikası yürüttüğü için başarılı olduğu görüşü hakim. Fakat madalyonun bir de öbür yüzü var…

        Eski Başbakan Tony Blair bir röportajda “Brexit İngiltere’nin avantajı mı oldu?” sorusuna ters yönden bakarak şu karşılığı veriyor: “Biz üye kalsak da farklı davranmazdık. Esas soru; İngiltere’nin de üyeliğinde neler olurdu? O zaman AB’de aşı tedariki ulusal hükümetlere bırakılırdı. Farklı yollar izlemek her zaman daha akılcıdır. Böyle önemli bir meselede tedariki yöneten küçük bir donanımlı gruba ihtiyaç vardır. Bu bütün hükümetlere ders olmalı. Hükümetler çerçeveyi çizebilir ama kendi başbakanlığımdan biliyorum, bürokrasi ve risk korkusu nedeniyle icraatta har zaman iyi sonuç alınmayabilir. Aşı alımında fiyat pazarlığı yapmanın mantığı yok. Çünkü yardım paketlerinin de bir o kadar bedeli var.”

        Blair’in andığı “küçük donanımlı grup”, Başbakan Boris Johnson’ın oluşturduğu “Aşı Görev Gücü”. Grubun lideri 55 yaşındaki Kate Bingham. Oxford’lu bir biyokimyager, aynı zamanda Harvard’da İşletme yüksek lisansı yapmış. Aşı uzmanı değil ama inovatif tıp teknolojilerine yatırım ve risk yönetimi uzmanı. 30 Yıllık kariyeri nedeniyle ilaç ve tıp sektörüyle sağlam bağlantıları var. BioNTech’in ticari stratejilerinden sorumlu Başkanı Sean Marett gibi isimler uzun yılların tanışıklığından ötürü bir telefon uzağında.

        REKLAM

        Boris Johnson pandeminin ilk aylarında koronavirüsü hafife alıyor, nitekim kendisi de Kovid-19’a yakalanıyor, Mayıs 2020 başında 32 bin ölümle İngiltere Avrupa’nın en ağır kayıp veren ülkesi oluyor. Aynı günlerde Johnson, Kate Bingham’ı arayarak “Korona görev gücü yönetimini üstlenir misin” diye soruyor. Bingham görevi kabul edince “Mümkün olduğunca hızlı can kurtarmanı istiyorum” diyor.

        Can kayıpları nedeniyle köpüren İngiliz medyası ilk başlarda Bingham’a salvo üstüne salvo yapıyor, hükümeti nepotizm ve savurganlıkla suçluyor. Çünkü ülkenin üst sınıf yargıçlarından Lord Tom Bingham’ım kızı olan Kate Bingham, Boris Johnson’ın kız kardeşi Rachel’ın okul arkadaşı. Dahası, kocası Jesse Norman da Muhafazakar Parti milletvekili ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı. Aşı reklamı uğruna 670 bin sterlin harcamakla da suçlanıyor Kate Bingham. Oysa paraların aşı sicil kaydı oluşturmak için harcandığını söylüyor Bingham, saldırılarda cinsiyetçiliğinde rol oynadığı görüşünde.

        Medya saldırıları altında göreve soyunan Bingham risk cesaretiyle ilerliyor. İlaç, bilim ve lojistik sektörü uzmanlarından kurulu bir komite oluşturuyor. Boris Johnson kendisine açık çek vermemiş ama tasarruf baskısı da yapmamış. Mayıs ayından başlayarak daha aşıların etkinlik ve güvenliğine ilişkin tek bir veri yokken mümkün olduğunca fazla miktarda dozun tedarikini garantiye alıyor. Temmuz 2020’de beş ayrı üreticiden 2.9 milyar sterlin karşılığında toplam 357 milyon dozun siparişi erkenden veriliyor.

        Bu arada ikinci dalgayla birlikle 2020 sonu itibariyle ölü sayısı 70 bini buluyor, ancak Bingham’ın planı da işliyor. Avrupa Birliği kuruluşu EMA daha hiçbir aşıya onay vermeden, 8 Aralık’ta aşılama programına en erken başlayan ülkelerden biri oluyor İngiltere ve hızlı gidiyor. Kiliseler ve itfaiye istasyonlarına kadar yüzlerce noktada aşı merkezleri kuruluyor, eczaneler de dahil ediliyor.

        İktidardaki Muhafazakarlar bu başarıyı Brexit’in eseri gibi pazarlamaya çalışsa da Kate Bingham, İngiltere'deki aşı onaylarının hızlıca ama AB hukuku çerçevesinde verildiğini söylüyor; “Biz AB yetkililerinden daha akıllı veya daha deneyimli değiliz. AB aşı programına dahil de olabilirdik, ancak acil durum nedeniyle daha hızlı hareket edebilmek için bağımsız olmamız gerektiğini hissettik” diyor Parlamento’da vekillere hitaben. AB’nin aşı pazarlığı ve geç onayla Londra kadar esnek davranmadığı kesin. 1 Mart itibariyle İngiltere’de ilk dozla aşılananların sayısı 20 milyon, Almanya’da ise sadece 6 milyon.

        Başbakan Johnson bir daha kapanmamak üzere açılma vaatlerinde bulunabiliyor. İngiliz medyası Bingham’ı aşı zaferinin kahramanı ilan ediyor, The Times, “Aşılama programı, hükümetin pandemi yönetimindeki ender başarı hikayelerinden biri oldu” diye yazıyor.

        Kate Bingham, aşılamanın başlamasıyla görev gücü yönetimini bıraktı. Tuhaf bir hobisi var; Gal bataklıklarında şnorkelle yüzme; dağ bisikletli versiyonu da dahil. İngiliz medyasına göre hobisine daha fazla vakit ayırabilecek. Ancak koronavirüsle mesaisi henüz bitmemiş, yeni hedefleri varmış; enfeksiyon tedavisini kolaylaştırmak üzere aşı yerine plaster veya ilaç gibi mesela.

        Diğer Yazılar