Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        G-7 zirvesi iki yıl aradan sonra ilk kez bugün İngiltere’nin Cornwall sahilindeki lüks bir otelde toplanıyor. Trump sonrası Biden’la ilk buluşma olacak zirvenin gündeminde pandemi ve iklim kriziyle mücadele var. Çifte standart, yüzsüzlük ve hatta yeryüzünün yoksullarına karşı hakarete varan bir kibir de dahil gündeme.

        Daha doğrusu ev sahibi Boris Johnson’un zirve gündemini duyunca insan bu izlenime kapılıyor.

        Johnson’a göre “Zenginler 2022 sonuna kadar bütün dünyayı Kovid’e karşı aşılamayı başaramadığı takdirde gelişmekte olan ülkeler küresel iklim hedeflerini torpilleyebilir”!

        Pandemi ve iklim kriziyle mücadele gündemini küresel kaygıyla birbirine bağlamak makul ama “Madem ki siz aşılandınız biz havayı aldık, iklim krizinde de siz havayı alırsınız” şeklinde bir intikam eylemi bekliyor anlaşılan yoksullardan. Dolayısıyla kafasında bir pazarlık denklemi oluşuyor.

        Nitekim Afrika Birliği’nin Aşı Dağıtım İttifakı eş başkanı Ayoade Alakija, cevabını veriyor: “Pandemideyiz, karşılıklı hediye alışverişinde değil... Sabah akşam oturup ‘Siz aşı vermezseniz biz de iklim için işbirliği yapmayız’ diye düşünmüyoruz. Pandemi de iklim krizi de bütün dünyayı etkiliyor. Ya biri, ya diğeri diye bir şey yok…” Nijeryalı insani yardım ve kalkınma uzmanı Alakija, Johnson’u daha olgun ve aklı başında davranmaya davet ediyor.

        REKLAM

        Ancak Johnson’un bakış açısına göre zengin ve seçkin değilsen iklim krizinin yol açacağı felaketleri bilemezsin!

        Bu arada Johnson’un Londra’ya 400 km mesafedeki Cornwall’a uçağıyla gidecek olması da İngiliz muhalefetine batıyor. İşçi Partisi’nin Gölge Çevre Bakanlığı, hükümetin emisyon rakamlarına bakarak hesaplamış; trenle gidebileceği yolu havadan kat ederek beş kat fazla sera gazı salacak Başbakan. Önümüzdeki kasım ayında BM İklim Zirvesi Glasgow’da toplanacağı için İngiliz Hükümeti bir süredir karbon savaşçılığının reklamını yapıyor. Dolayısıyla İşçi Partisi “Uçak yerine trenle gitmeliydi” diyor.

        Aslında Johnson’un elinde bir pazarlık kozu da yok. “Sanayileşmiş ülkeler olarak risk altındaki yoksul ülkelere topluca el uzatmalıyız ki, kasım ayında İklim Zirvesi’ne geldiklerinde ‘pandemide en kötü günleri geride bıraktık’ diyebilsinler” fikrini ileri sürüyor ama bugüne kadar kimseye tek doz aşı vermiş değil İngiltere. Bırakın hibe yardımını, aşının ihracatı bile yok.

        BIDEN’DAN 500 MİLYON DOZLUK AÇILIM

        Dünyayı 2022 sonuna kadar bağışıklama hedefini tutturmak için G-7 ülkelerinin topluca çok cüretkar vaatlerde bulunmaları ve aşı sevkiyatını hızla yerine getirmeleri gerekiyor. Kanada ve İngiltere’de yetişkin nüfusun yüzde 60’dan fazlasına en az bir doz aşı uygulandı. Afrika’da ise bu oran 0.51 düzeyinde.

        UNICEF rakamlarına göre uluslararası aşı erişim ittifakı Covax’ın en muhtaç ülkelere yardım için 190 milyon doz açığı var. Oysa G-7 ülkeleri haziran-ağustos arasında kendi aşılama programları hiç etkilenmeden stoklarının yüzde 20’sini muhtaçlara verebilirlerdi.

        REKLAM

        Covax’ın hedefi yıl sonuna kadar 122 ülkeye 2 milyar doz aşı sağlamak ama zor görünüyor. Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Avrupa Birliği dahil zenginlerin aşı sözlerini tutmadıkları siteminde bulunuyor.

        Aşı apartheid’ında acı gerçeği ortaya koyan başka tespitler de var. Düşünce kuruluşu Chatham House’un Küresel Sağlık Programı Direktörü Robert Yates’in deyişiyle “Avrupalılar tatile gidebilmek için aşılanırken, yoksul ülkelerde sağlık çalışanları aşılanmadıkları için can veriyor. Gelişmekte olan ülkelerde dayanışma görmedikleri için öfke büyük…”

        Aslında Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere’ye göre daha fazla dayanışma gösterdi ama yakın çevresini daha fazla gözeterek. AB üyeleri geçen ay ortalarına kadar 90 ülkeye 200 milyon doz aşı yardımında bulundu. En büyük pay ekonomik hali vakti Asya ve Afrika ülkelerine göre yerinde olan Balkan ülkelerine düştü. Aşı darboğazını geride bırakan Almanya ve Fransa yıl sonuna kadar 30’ar milyon doz yardımda bulunacak.

        Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un geçen ay sonunda Ruanda ve Güney Afrika ziyaretine 100 bin doz AstraZeneca’yla gittiği malum. Fransa’nın 1994 Ruanda soykırımındaki rolünden ötürü özür dilerken aşı ikramında da bulundu. Ruanda’da önlemini almıştı ama tokadı kendi ülkesinde yedi.

        Bu arada Almanya, Fransa ve Belçika Avrupa Yatırım Bankası finansmanıyla Senegal’deki Pasteur Enstitüsü’ne destek oluyor. Hedef, Sahra Altı ülkelerde aşı üretim tesisleri kurmak. Bu bölgelere henüz tek toz aşı ulaşmış değil. Geçen yıl Covax’a 86 milyon Euro ile katkıyı yapan İtalya’dan da 300 milyon Euro tutarında ilave yardım bekleniyor.

        AB’den aşılar akmasa da damlıyor, bu nedenle G-7 zirvesinde gözler esas İngiltere ile birlikte ABD’de olacak. Eli sıkı davrandığı için nicedir aşı apartheid’ı ile suçlanan Biden düne kadar sadece 25 milyon doz yardım vaadinde bulunmuştu. Muhtaçlara hibe yerine aşı patentinde feragat sinyali vermesi de tepki almıştı. Çünkü yoksul ülkelerde aşı üretimi için altyapı oluşturmak zaman ve ekspertiz meselesiydi. Oysa dünyanın acelesi vardı.

        Biden G-7 öncesi el artırdı. Washington Post’un haberine göre ABD yönetimi Pfizer’dan 500 milyon doz BioNTech aşısı alarak Covax üzerinden bağışta bulunacak; 200 milyon doz bu yıl dağıtılacak, geri kalan 300 milyon dozun sevkiyatı da 2022’nin ilk yarısında tamamlanmış olacak. Beyaz Saray kaynaklarına göre Pfizer aşıları hükümete kâr amacı gütmeden satıyormuş. Biden küresel aşı stratejisini duyuracağı G-7 zirvesine Pfizer’in CEO’su Albert Bourla’yı da beraberinde götürüyormuş.

        Diğer Yazılar