Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Suni gübre olmasa çoğumuz olmazdık. Alman kimyagerler Fritz Haber ve Carl Bosch yüz yılı aşkın süre önce yüksek ısı ve basınç altında doğalgazın hidrojeniyle havadaki azotun reaksiyonundan amonyak elde etmese bugün dünya nüfusu muhtemelen 7.8 milyara dayanmazdı.

        BASF şirketi 1910’da Haber-Bosch işlemi denilen bu teknolojinin patentini aldığında sloganı “havadan ekmek”ti, çünkü havadan gelen azottan gübre üretimiyle insanoğluna bolluk bereket içinde yeni beslenme ufukları açılmıştı.

        O tarihte yeryüzünde yaşayan insan sayısı ancak 1.8 milyarı buluyordu. Yüz yılda 7.8 milyara varan nüfus patlamasına rağmen dünya genelinde büyük açlık krizleri yaşanmadıysa insanlık bunu azot gübresine borçluydu. Bilimsel hesaplara göre Haber-Bosch işlemi olmasa bugün yaşayan insanların yüzde 40-50’sinin beslenmesi mümkün değildi.

        Kimyasal gübre, çevreye zararlı da olsa küresel tarım üretiminin dinamosu oldu; buğdaydan meyve ve sebzeye verim kat kat arttı. İnsanlık böylece amonyum nitrat, üre, kalsiyum nitrat gibi azotlu gübrelerden, fosfat ve potasyumlu diğerlerine inorganik gübrelerin bağımlısı oldu.

        Beslendiğimiz gıdaların temelinde dünyalılar olarak yılda kişi başına tükettiğimiz 15 kilo gübre var. BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre bir yılda yeryüzüne dağılan 121 milyon ton azotlu gübre, 70 yıl öncesine göre 30 kat fazla.

        REKLAM

        Fakat dünya genelinden gübre kıtlığına dair sinyaller gelmeye başladı. Çünkü gübre üretiminin en önemli hammaddesini oluşturan doğalgazda rekor düzeyde fiyat artışları söz konusu.

        Şimdi aynı devasa BASF şirketi, doğalgaz etkisiyle gübre üretimini kısıyor. Amonyak üretimi yoğun miktarda doğalgaz yuttuğu için BASF’ı Avrupa’daki diğer firmalar izliyor. Büyük üreticilerden Norveç firması Yara, tesislerinin çoğunda kısıntıya gidiyor.

        Artan talebe karşın üretim azaldıkça gübre fiyatları katlanıyor. Örneğin Almanya’da gübre fiyatları yılın başına göre yüzde 200 artmış durumda.

        Rusya ve Çin gibi büyük üretici ülkelerin ihracatı kısmasıyla gübre yokluğu kriz kıvamına geliyor. Küresel gıda fiyatlarında artış habercisi bir kriz.

        İklim değişikliği kaynaklı kuraklık ve pandemi nedeniyle tedarik zincirlerinde meydana gelen darboğazın getirdiği fiyat artışlarına şimdi bir de gübre krizinin katkısı bekleniyor. Gelişmiş ülkeler için geçerli bu durumun yoksul ülkelerde açlık krizlerine evrilmesinden endişe ediliyor.

        FAO’DAN KITLIK UYARISI

        Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli “Paramız var ki buğday ithal etmişiz” diyeli üç yıl kadar oldu. O üç yıl içinde hayatımızın orta yerine koskoca bir pandemi saplandı. Gıda sepetinde enflasyon artışının yanı sıra elektrik, mazot ve gübreye gelen zamlar nedeniyle pek çok çiftçi ekim yapamadı, ekim yapan çiftçi ise gübre atamadı. Tarımsal üretiminde verimin düşmesi kaçınılmaz.

        Parasıyla da olsa gübre ve tarım ürünleri ithalatında çatallı bir yol belirdi. Kimyevi gübrelerin ana girdilerini ithal ettiğimiz gibi yılda 4 milyon ton kadar da buğday ithal ediyoruz.

        Bu ortamda FAO gübre krizi nedeniyle küresel gıda üretiminde gerileme uyarısında bulunuyor. FAO’nun piyasalar ve ticaret biriminden bir yetkilinin verdiği bilgiye göre 2022’de dünya genelinde gübresiz tarım faaliyeti artacak ve olumsuz hava koşulları da devreye girerse gıda darboğazı hissedilir hale gelecek. Ayrıca gübresiz üretim nedeniyle kalite de düşecek, örneğin buğdayın protein değeri azalacak.

        REKLAM

        FAO verileri şunu gösteriyor; dünyanın en büyük azotlu gübre ihracatçıları olan Rusya ve Çin sadece bir ay içinde dış satımlarını yüzde 37 – yüzde 40 oranında düşürdü. Moskova geçen 1 Aralık itibariyle firmalara ihracat kotası getirdi, ruhsatı olmayan yurt dışına gram satamıyor. Çin yerli tedariki güvence altına almak için çok sıkı kontrol uyguluyor. Fosfatlı gübre alanında önde gelen ihracatçılardan olan Fas da satışları kıstı.

        Tarımsal üretimde ABD ve Brezilya’nın yanı sıra en büyük tüketicilerden Hindistan’da gübrenin karaborsaya düştüğü haberleri geliyor.

        Belarus da ihracatçı ama yaptırımlar nedeniyle gübre satamadığı için piyasadan eksiliyor. Ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalı Brezilya bu yıl 110 milyar dolarlık ihracat planlarken Belarus’tan gübre alamıyor. Bu da sadece Brezilya’da değil, küresel ölçekte etki yaratıyor.

        Neticede Uganda’daki domates üreticisinden Brezilya’daki mısır, soya ekicisine milyonlarca çiftçi gübresiz tarıma yöneliyor.

        BM verilerine göre geçen yıl dünyada yeterli beslenemeyen insan sayısı 811 milyonu buldu; her üç kişiden biri gıda kaynaklarına düzenli erişimden mahrum kaldı.

        İngiliz iktisat tarihi uzmanı Adam Tooze geçen haftaki newsletter’da uyarıda bulunuyordu; gübre krizi kalıcı hale gelirse daha büyük açlık krizlerine de tanık olacağız. Birçok ekonomist aynı uyarıyı yapıyor ama yüksek doğalgaz fiyatlarının gıda enflasyonunda ne kadarlık bir artışa ve hangi çapta bir açlık krizine yol açacağını hesaplayan yok henüz.

        Diğer Yazılar