Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Beş liralık ayçekirdeği beş dakikada bitiyor. Babamın deyişiyle (kardeşim ve beni kastederek) kunduz gibi hızlı yiyenler için tüketim süresi o kadar. Marka aynı, paket aynı fakat içindeki miktar çekmiş. Eskiden kaç gramdı bilemiyorum ama bugün beş liralık paket 65 grama denk düşüyor.

        Paketi yakından bilenler eskiden içinde 100 gram olduğunu söylüyor. Normal hile düzeninde paket çekerken en azından fiyatın değişmemesi beklenir. Ama fiyatın arttığı kesin ve paketin üzerine iftiharla yapıştırılmış etikette “tavsiye edilen fiyat 5 TL” yazılı. Hem de sadece tavsiye… Bana kalırsa, paketin içine konulan nem alıcı da ağırlaşmış. (Gramaja dahil değil sanırım ama olsun).

        Normalde maliyeti artan bir ürüne zam yapmak yerine gramajını düşürmek şeklinde icra edilen “Shrinkflation” ekonomi literatüründe bugün hâlâ bu şekilde tarif edilip gizli enflasyon olarak tanımlanıyor. “Shrink” küçülmek, büzülmekten geliyor, “flation” da enflasyondan. Türkçe literatüre melezlenip Shrink-flasyon olarak geçmiş.

        Tarif halen geçerli; gramaj düşer, kalite de bozulabilir ama fiyat aynı kalır! Ancak kuruyemişlerin yanı sıra bisküvi, kraker ve cips benzeri ürünlerde hem gramajın azaldığı, hem de fiyatların arttığına dair tanıklıklar var çevrede. Çikolata paketlerine ve ambalajlı dondurma külahlarına hava doldurulduğunu iddia edenler bile var. Yani gizli enflasyonun katmerli cinsi. Muhtemelen yüzlerce ambalajlı ürün çeşidi için de geçerli.

        REKLAM

        Pandeminin en şiddetli ekonomik etkisinin tüm dünyada enflasyon şeklinde kendini gösterdiği malum. ABD ve Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde ortalama yüzde 7’lerde olan enflasyonun alım gücünü sarstığı için yarattığı onca paniğe rağmen, Türkiye’nin aynı klasmanda olmadığını da biliyoruz. Söylenenlerin aksine.

        Şimdi küresel boyutta enflasyonun üzerine bir de gizli enflasyon şeklinde shrinkflasyon’un bindiğine dair göstergeler var.

        Bloomberg ve AP, shrinkflasyon’un dünya çapında yaygınlaştığına ilişkin haberler yaptılar. Sağlığında hararetle takip ettiğimiz hiciv üstadı Art Buchwald’ın ta 1960’ların sonunda “Ambalajlı enflasyon” yazısıyla olayın gündeme geldiğini de not etti Bloomberg.

        Buchwald, üreticilerin fiyat artışlarını gizlemek için ürünlerin gramajını düşürdüğüne dikkat çekiyordu yazısında. Yüksek enflasyonla geçen 1960 ve 1970’lerde ortaya çıkan gizli enflasyon pandemi etkisiyle yeniden sahnede.

        Enflasyon ortamında şirketler, girdi fiyatlarıyla ambalaj, işçilik ve nakliye bedellerindeki artış nedeniyle ürünlerini küçültme yoluna gidiyor. S & P Global tahminlerine göre ABD’de yüzde 7’lik enflasyon etkisinin eylül ayına kadar sürmesi bekleniyor. Dolayısıyla shrinkflasyon etkisinin de. Ve ürünler bir kez küçüldü mü, bir daha asla eski ebat ve kalitesine dönmüyor. Tam tersine yıllara yayılarak küçülme sürüyor.

        FARK EDİLMESİ ZOR ÜRÜNLER

        Fenomen küresel ama sonuçlarında yerel etkiler var. Her gün gördüğümüz üzere gramajı düşürürken fiyatı da artırmak şeklinde. Amerikan tüketiciyi koruma kaynaklarına bakılırsa gramaj ve metrajlar azalırken fiyatların arttığına dair bir veri yok. Varsa da istisna olabilir.

        Yemiş, bisküvi ve çikolata paketlerinde idrak ettiğimiz eğlencelik türü shrink etkisinin fark edilmesi kolay olmayan daha ciddi ürünlerdeki boyutunu da Amerikan kaynaklarından öğreniyoruz. Ciddi ürünler derken, tuvalet kağıdı, bebek bezi, kağıt havlu ve deterjan gibi olmazsa olmaz sıhhi malzemeleri kast ediyorum.

        REKLAM

        Shrinkflasyon etkisini örnekleriyle belgeleyen Consumerworld sitesine göre mesela fiyatı 5.49 dolar olan Angel Soft marka mega tuvalet kağıdının eski paketinde rulo başına 425 yaprak bulunurken, aynı fiyatlı yeni paketteki rulolarda 320 yaprak bulunuyor. Paket ebadı dış görünümüyle eskisinin aynısı.

        Tüketici hakları savunucusu ve site yöneticisi Edgar Dworsky şuna dikkat çekiyor; “Üretici yaprak sayısını yüzde 20 artırsa bunu paketin üzerine yazar (nal gibi). Ama azalttığı zaman ‘paketi yüzde 20 küçülttüm’ demez.”

        Örneklenen ürünler arasında kutu başına 65 mendilden 60’a inen Kleenex’ten P & G saç kremlerine, gramajı düşen Chobani yoğurt ve Fritos cipslere, Nestle kahvelerinden meşrubat ve marka marka mısır gevreklerine onlarca çeşit var. Bazı bebek bezi markalarında azalan bezlerin oranı yüzde 12’yi buluyor. Köpek mamalarının gramajı da hafifliyor.

        AP’nin haberinde İngiltere ve Japonya’dan Hindistan’a türlü çeşitli shrinkflasyon örnekleri sıralanıyor. Hindistan’da shrinkflasyon etkisinin özellikle fiyat artışına karşı hassas yoksul kırsal bölgelerde görüldüğü belirtiliyor.

        Şirketler arasından küçülmeyi dürüstçe duyuranlar da çıkıyor. Örneğin Japonya’da çerez üreticisi Calbee Inc. hammadde fiyatlarındaki artış nedeniyle cips ve edamame paketlerinde gramajı yüzde 10 azalttığını açıkça ilan ediyor. Domino’s Pizza tavuk fiyatlarındaki artışı gerekçe göstererek, 7.99 dolarlık 10’lu kanattaki parça sayısını sekize düşürdüğünü duyuruyor. Uzmanlara göre etik davranış bir ölçüde iş kaybına neden olabilir ama marka itibarı da sarsılmamış olur.

        Esas mesele, ürünü küçültüp fiyatını da artıranların itibarı ne olur!

        Diğer Yazılar