Altılı masa geçiş döneminden vaz mı geçiyor?
6’lı masa ikinci tur görüşmelerine, 2 Ekim’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde başlıyor. 45 günlük aradan sonra yapılacak bu toplantının ana gündemi geçiş dönemi olacak…
Parlamenter sisteme geçene kadar yapılacak işler, ortak komisyon raporunun değerlendirilmesi, geçiş sürecinin nasıl olacağı, parlamenter sisteme geçilirken anayasa değişikliğinin nasıl yapılacağı, zamanından önce yeni bir seçim yapılıp yapılmayacağı gibi konular hem bu toplantıda; hem de bunu izleyen DEVA ve DP ev sahipliklerindeki toplantılarda değerlendirilecek.
Ara verilen dönemde parti kurullarının görüşlerini alan, tabanın hassasiyetlerini ve nabzını tutan liderler, ilk kez yüz yüze gelerek netameli konuları da konuşma fırsatı bulacaklar…
ADAY MESELESİ YORDU
CHP’den ve İyi Parti’den gelen karşılıklı açıklamalar; bugüne kadar adaylık meselesinin gündeme bile gelmediği 6’lı masa bileşenlerini bir hayli yordu. Açıkçası bu iktidarın da işine geldi. 6’lı masa, bütün meselenin getirilip adaylığa indirgenmesi ve bunun üzerinden yapılan karşılıklı atışmaları iletişim stratejisi açısından pek de iyi yönetemedi. Ringde 6 partinin boksörleri sürekli dayak yedi. Halbuki, bu konunun müsabakanın son rauntlarında gündeme getirilmesi ve adayın mümkün olduğunca az hırpalanması amaçlanıyordu. Neyse; biz asıl konumuza dönelim…
5 YILLIK SÜREDE DÖNÜŞÜM
Geçiş döneminin 2 yıl değil, 5 yıl olması; daha doğrusu alınacak hükümet yetkisinin sonuna kadar kullanılması ilk olarak DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan tarafından önerilmişti. Babacan, aslında çok da haksız sayılmaz, “Beş yıl komple bir paket sunalım. Vatandaş da bir daha mı seçim demesin, kafası karışmasın” hassasiyetini dile getirmişti. İşte 2 Ekim’de tartışılacak kritik meselelerden biri de bu… Aldığım bilgilere göre; neredeyse 6 partinin tamamı, iki yıllık geçiş dönemi yerine, alınacak yürütme yetkisinin 5 yıl boyunca kullanılmasına daha sıcak bakıyor. Bunun gerekçeleri de şöyle sıralanıyor:
- Vatandaş yorgun, iki yıl içinde tekrar seçime sıcak bakmaz. Bunun yanı sıra, Anayasa’yı değiştirmek için Meclis’te gerekli çoğunluk sağlanamazsa, referandum da milleti yorar.
- Toplumun beklediği adaleti sağlayıp, ekonomiyi düzeltelim, yolsuzlukları ortaya çıkaralım. İktidar gücümüzü perçinleyelim. Aksi durumda, olumlu sonuçlar alınmadan iki yıl içinde gidilecek seçimlerde iktidarı kaybetme riski var.
- Bu süre zarfında Meclis İçtüzüğü’nde, seçim ve siyasi partiler yasalarında gerekli değişiklikleri yapalım. Meclis çoğunluğunun bize geçmesinin avantajları iyi kullanılmalı.
- En fazla milletvekili nasıl çıkarılacak, buna odaklanalım. İttifakın Meclis’te yapılabilmesi için gerekli formüllerin hayata geçirilmesi yerinde olur. Bunun için A, B ve C planları oluşturulmalı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, altılı masa partilerinden adayların, diğer partilerin listesinden aday gösterilip gösterilmeyeceği sorusuna, “41 ilde bağımsız; geri kalan 40 ilde ortak liste üzerinde çalışıyoruz" yanıtını vermişti.
CUMHURBAŞKANININ SEÇİMİ
Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme geçişe yönelik mutabakat metninde cumhurbaşkanının nasıl seçileceği net olarak yazılamamıştı. Bu konudaki soru işaretleri de ilk üç toplantıda giderilecek. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda -anketlerde de halk böyle istiyor- yönetimde çift başlılık, başbakanın üzerinde halkın seçtiği cumhurbaşkanının baskısı ve ağırlığı olabilir endişesi de dile getiriliyor. Bu kaygıyı gidermek için şu formüller konuşuluyor: Cumhurbaşkanı ya da Meclis Başkanı, görev yaptıktan sonra bir dönem ara versin, sonra isterse tekrar siyasete dönsün…
YÜRÜTMENİN PAYLAŞIMI
Bu strateji kabul görür ve Millet İttifakı’nın adayı seçimi kazanırsa, o vakit bu partiler, yürütmeyi nasıl oluşturacaklar? Buna giden yolda seçim ittifakı nasıl yapılacak? Bunlar konuşulacak… Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi 41 ilde kendi partisinin adayları ile 40 ilde mutabakatla seçime gidilecek. En fazla milletvekili çıkarabilecek yöntem belirlenecek. Milletvekili dağılımına göre yürütme tesis edilecek. 5 yıllık hükümet etme süresi bitene kadar anayasa değişikliği ya da referanduma gidilmeyecek. Bunların hepsi zor işler. En zor iş ise ortak aday konusunda uzlaşı. Onu da Gelecek Parti’nin ev sahipliği yapacağı toplantıda konuşacaklar…
