Temel Politikalar Komisyonu

Son iki hafta, CHP ile İYİ Parti arasında yaşanan Cumhurbaşkanı adaylığı ve HDP krizi, Kılıçdaroğlu ve Akşener’in baş başa görüşmesi ve ardından yapılan 6’lı masa toplantısı ile biraz durulmuş görünüyor.

Son toplantıda, adaylık meselesi gündeme gelmezken, somut projeler isteyen seçmenin beklentilerini karşılamaya dönük önemli bir adım atıldı. Liderler, ortak aday belirleme sürecine doğru giderken, 6’lı masa partilerinin ortak bir politika ve söylem oluşturabilmesi amacıyla bir eşgüdüm komisyonu kurmayı kararlaştırdı.

Temel Politikalar Komisyonu adı verilen bu çalışma grubu, 6 partinin seçimlerden sonra ülkeyi beraber yönetme idealine, ortak cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine ve Parlamentoda nitelikli çoğunluğu kazanma hedefine yönelik faaliyet gösterecek.

Hedef, hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde ilk turda cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmaksa; o zaman ortak bir dil, ortak söylem, ortak cumhurbaşkanı adayının benimseyeceği ve seçmene anlatacağı 6 partinin imzasıyla yürürlüğe konulacak ortak bir seçim beyannamesinin hazırlanması şart… 6’lı masa liderleri, son toplantıda bu yönde kararlı irade sergiledi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, medya gruplarının temsilci ve köşe yazarları ile buluşmasında amaç ve hedeflerini anlatırken, parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritasının da oluşturulacağını ifade etti.

Parlamenter sisteme geçişle ilgili anayasa maddeleri yürürlüğe girene kadar ülkenin nasıl yönetileceği, yürütme erkinin nasıl çalışacağı, yasamadaki mutabakatın nasıl işletileceğini gibi konuların da çalışılmaya başlandığını belirten Babacan, “Vatandaş soruyor, nasıl yapacaksınız diye? Seçimden sonra uygulanacak ortak bir program olacak. Güveni artıracak diye düşünüyoruz” dedi.

Babacan, 6’lı masanın aday göstereceği cumhurbaşkanı adayının seçilmesi durumunda bu geniş yetkilerini nasıl kullanacağı meselesinin de yol haritası çalışmasında belirleneceğini, yürütmede bir istişare mekanizması kurulacağını, her konuda değil ama önemli meselelerde mutabakat aranacağını söyledi.

Geçiş sürecinin yol haritası oluşturulurken, kararname yetkisini kullanacak cumhurbaşkanının çıkaracağı 1 No’lu, 2 No’lu kararnameler önemli. Bakanlıkların teşekkülü, hangi bakanlıkların ayrılıp, hangilerinin birleşeceği bunların hepsi yol haritası metnine yazılacak.

YENİDEN İNŞA SÜRECİ

Samimi tespitlerde bulunan Babacan, geçiş döneminin bir defa yaşanacak ancak çok zor bir dönem olacağını vurgularken, “İnşallah parlamenter sisteme bir an önce geçeriz. Yeniden inşa sürecinin hemen başlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Seçimden sonra 6’lı masa liderinin hükümette yer almasından çok istişareler ve mutabakat arayışının önemine dikkat çeken Babacan, cumhurbaşkanı adayına ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığını söyledi. Babacan, son krizin Kılıçdaroğlu ve Akşener’in kendi aralarında değerlendirecekleri bir mesele olduğunu vurgularken, “Masada hiç gerilim yaşamadık. Dışarıda olmuş olabilir ama masada yok. Aday konusunda kamuoyunun kanaati hızlı değişiyor. Önce süreci görmek istiyoruz” değerlendirmesini yaptı. İki parti arasında son yaşanan krizin bir daha tekrarlanmaması için İletişim Komisyonu’nun görev yapağını ifade eden Babacan, genel başkanların yangın küçükken müdahale edip yangını söndürmesinin önemli olduğunu, gerekirse 6 parti adına profesyonel bir iletişim desteği alınacağını söyledi.

ALTI SIFIRI KİM ATTI?

Babacan’a, AK Parti ile yaşadığı Türk Lirasından altı sıfır atma polemiği ve geçmişte AK Parti hükümetinin ekonomi politikalarına katkı verdiği konusundaki eleştirileri de sorduk. Babacan, liyakatsiz ve ahlaki sorunları olan kadroların iş başına gelmesi ile yapının bozulduğunu vurgularken, “Artık bizim yarınlara bakmamız lazım. Farklı geçmişlerimiz olabilir. Türkiye’nin yarınları konusunda uzlaşalım. Hukuk, demokrasi ve adalet konusunda mutabık kalalım” dedi. Hükümetin zemin kaybettiğini gördüğünü vurgulayan Babacan, cumhurbaşkanlığı seçiminin tartışmaları bitirmek adına birinci turda açık ara bitmesinin herkes için iyi olacağını vurguladı.

Her şeye rağmen rehavete kapılmak gibi bir lükslerinin olamayacağını belirten Babacan, “Vatandaş bilmediği, karmaşık gördüğünün yerine bildiği kötüyü tercih edebilir” tespitini yaptı. Vatandaşın mevcut durumdan bıktığını ve son derece şikayetçi olduğunu vurgulayan Babacan, “Mevcut olanlar gitsin fakat yerine ne gelsin? İşte bizim bütün çabamız bunun için” değerlendirmesini yaptı.

POPÜLİST POLİTİKALAR

Babacan, popülist politikaların iktidar lehine sonuç getirip getirmeyeceği konusunda şunları söyledi:

“Hükümet, seçime kadar yarınları düşünmeyecek. Sadece varoluş mücadelesi verecek. Bunu daha önce de gördük. Şu anki ekonomik tablo, 2002’deki tablodan daha iyi ama seçime kadar ne olur bilemiyoruz. Düzgün bir ekonomi politikası ve düzgün bir yönetimin sergilendiği anda Türkiye’ye yatırım yapacak ciddi bir sermaye grubu var. Seçime kadar tam koyu bir sermaye kontrolü, temerrüde düşme yaşatırlarsa onu bilemem. Ancak hiçbir kriz sonsuza dek sürmüyor.”

Babacan, otobüs şoförü metaforu ile konuyu özetledi: “Direksiyonu uçuruma kıracak mı? Göreceğiz. Normal şartlarda bu otobüsün devrilmesi lazım…”