Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Altılı masa partileri, “Yarının Türkiyesi” mottosuyla yeni anayasa çalışmasını duyurdu. Hazırlanan ortak metnin sloganı ise, “Şimdi demokrasi zamanı” idi. 6 parti 2023 seçiminden sonra anayasa değişiklik teklifini Meclis’e sunacak.

        Yeni anayasa lansmanını izlemek için biz de Bilkent Otel’deydik. Hem anayasa teklifini, hem de toplantıyı başarılı bulduğumu belirtmek isterim. İzleyicileri sıkmayacak uzunlukta ama mesajları da net şekilde veren bir toplantıydı.

        1982 Anayasası’nın 84 maddesinde, 9 bölüm başlığı, alt başlık ve madde başlıklarında yapılan değişiklik önerileri ile; etkin ve katılımcı bir yasama; istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme; bağımsız ve tarafsız yargı; kurumsal kültürün hâkim olduğu bir kamu yönetimi ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa edilmesi amaçlanıyor.

        Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, görev süresinin bir kereliğine 7 yıl olması, görevini tamamladıktan sonra herhangi bir siyasi görev üstlenememesi, siyasi partiler hakkında kapatma davası açılmasının TBMM’nin iznine bağlanması, çocukların cinsel istismarı ve kadına yönelik şiddet suçlarından mahkûm olanların milletvekili seçilememesi, belediyelere kayyum atama uygulamasının son bulması, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın Meclis’te temsil edilmesi gibi düzenlemeler ilk bakışta dikkatimi çekenlerdi.

        Bazı anayasa maddeleri ve gerekçelerini derinlemesine incelemede fayda var:

        BİR KEZ CUMHURBAŞKANI

        Cumhurbaşkanı yine halk tarafından seçilecek. Ancak görev süresi 7 yıl olacak ve bir kimse ancak bir defa cumhurbaşkanı seçilebilecek. Partili cumhurbaşkanlığı son bulacak. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisi ile ilişiği kesilecek. Cumhurbaşkanının yurt dışına çıkması veya cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde yenisi seçilinceye kadar Cumhurbaşkanına TBMM Başkanı vekâlet edecek. Cumhurbaşkanının yasaları veto yetkisinin kaldırılması önerilirken, uluslararası anlaşmalardan geri çekilmek için de TBMM’nin onayı gerekecek.

        Bir kişinin cumhurbaşkanlığına aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile olabilecek. Ayrıca, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde 5’ini almış olan siyasi partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek.

        Görevi sona eren Cumhurbaşkanı, bir siyasi partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi veya denetçisi, bakanlar kurulu üyesi olamayacak; seçimle gelinen herhangi bir siyasi görev üstlenemeyecek. TBMM seçimleri ise 5 yılda bir yapılacak.

        KAYYUMA SON

        Yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarının artırılması, yerel yönetimlerde demokratik katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin hâkim kılınması, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki idari denetiminin sınırlarının açıkça belirlenerek yerindelik denetimi anlamına gelen vesayet uygulamalarına son verilmesi amaçlanıyor.

        Bunu sağlamak üzere, Anayasa'nın 127. maddesinde bir değişiklik teklifi öngörülüyor. Buna göre; görevi ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma mahalli idare organlarını veya bu organın üyelerinin İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırma uygulamasına son veriliyor.

        Bunun yerine; İçişleri Bakanının talebi üzerine kamu yararının olması koşuluyla Danıştay’ın geçici tedbir olarak bir ay süreyle görevden uzaklaştırmak kararı verebileceği, her ay kararını gözden geçireceği ve bu geçici tedbirin en fazla altı ay devam edeceği hükme bağlanıyor. Böylece İçişleri Bakanının, mahalli idarelere kayyum atamak suretiyle yerel seçimlere ilişkin seçme ve seçilme haklarını ortadan kaldırmasının önüne geçilmiş olacak.

        PARTİ KAPATMA

        Siyasi partilerin uyacakları esasları düzenleyen 69. maddenin 1. ve 2. fıkraları, aynen muhafaza ediliyor. Maddenin 3. fıkrası, siyasi partilerin gelir ve giderlerinin incelenmesi yetkisini, evvelce olduğu gibi Anayasa Mahkemesi’ne tanıyor. Öte yandan 3. fıkra, maddenin 9. fıkrasındaki yasağı içerecek şekilde düzenleniyor ve bu yasağın (terör eylemlerinin odağı olma) yaptırımının kapatma olduğunu hükme bağlıyor. Maddenin 4. fıkrası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının doğrudan doğruya kapatma talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açma usulünü ortadan kaldırıyor. Yeni düzenlemeyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kapatma davası açabilmesi, TBMM üye tam sayısının beşte üçünün izin verme şartına bağlanıyor. Yani bir parti hakkında kapatılma davası açılabilmesi için en az 360 milletvekilinin kabul oyu gerekecek. Böylece kapatma davalarının, hesap verilebilirliği olmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının siyasi makamlardan alacağı talimatlarla veya kendiliğinden keyfi ve ideolojik sâiklerle açılması önleniyor.

        Kapatma davalarının açılmasında demokratik meşruiyeti olan, halka hesap veren TBMM’nin izin şartına bağlanması, bu davaların anayasal dayanaktan yoksun olarak açılmalarını önleyeceği hesaplanıyor. Bu önemli değişikliğin, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi parti hürriyetini güçlendireceği öngörülüyor.

        Maddedeki odak olmanın tanımı muhafaza edilerek bu tanıma “yoğun, sürekli ve demokratik düzene ciddi tehlike oluşturacak bir şekilde” kavramları eklendi. Fıkranın son cümlesine ise “Ancak yasama sorumsuzluğu kapsamında kullanılan oylar, sözler ve düşünce açıklamaları odak olmanın tespitinde gözetilemez” hükmü ekleniyor. Bu yenilik, milletvekillerinin TBMM çalışmaları sırasındaki söz hürriyetlerini koruyarak, yasama sorumsuzluğunu güçlendiriyor.

        Bu düzenleme ile ayrıcı siyasi partilerin Anayasaya aykırı olarak keyfi bir biçimde kapatma davasıyla tehdit edilmelerinin önlenmesi amaçlanıyor.

        KHK’YA SON

        Bakanlar Kurulu'nun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi, yetki kanununa dayanması ve temel hak ve hürriyetlerin kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği şartıyla kabul ediliyor. Bakanlıkların, kamu idareleri ve kamu tüzel kişilerinin kanun hükmünde kararnameyle kurulması ve kaldırılması uygulamasına son verilecek. Cumhurbaşkanının kanunları veto etme yetkisi son buluyor. Bu yetki, geri gönderme yetkisi ile sınırlanacak. Geri gönderilen kanunlar, Meclis tarafından basit çoğunlukla aynen kabul edilebilecek.

        SEÇİM BARAJI YÜZDE ÜÇ

        Meclisin temsil gücünü arttırabilmek amacıyla seçim barajı yüzde 7’den yüzde 3'e düşürülüyor. Siyasi partiler hakkındaki yaptırım hükümleri Avrupa Konseyi standartları ışığında gözden geçirilerek değiştirilecek. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi parti hürriyeti güçlendirilecek. 6 milyonu aşkın yurt dışında yaşayan Türk soylu vatandaşlarımızın Meclis’te doğrudan temsil edilmesi sağlanacak.

        Buna göre; yurt dışı seçim oluşturulacak. TBMM 600 üyeden oluşurken, yurt dışı seçim çevresinden seçilecek milletvekili sayısı 15’i geçmeyecek.

        Yeni metin, Türk diasporasının zamanla değişen ve çeşitlenen ihtiyaçlarına ve önceliklerine karşı devletimizin yerine getirmesi gereken yükümlülüklerin anayasal temelini oluşturacak biçimde hazırlandı. Maddenin 2. fıkrasında, devlete, tarihsel bağlarımızın bulunduğu toplulukların yanında dil veya din gibi kültürel bağların yakınlaştırdığı ülke ve topluluklarla ilişkilerin geliştirilmesi hususlarında çalışmalar yapma yükümlülüğü yükleniyor.

        KADIN DÖVEN VEKİL OLAMAZ

        Kadına şiddetten hüküm giyen milletvekili olamayacak. Milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen maddeye, “Çocukların cinsel istismarı, kadına yönelik kasten yaralama suçlarından hüküm giymiş” olanların da milletvekili seçilemeyeceği ekleniyor.

        Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için basit çoğunluk yerine TBMM’de salt çoğunluk aranması öneriliyor.

        İNSAN ONURU

        İnsan onurunun dokunulmazlığı ve Devletin buna saygı gösterme ve koruma yükümlülüğü ile temel hak ve hürriyetlerin bütünlüğü; yasama yürütme ve yargıyı bağlayıcı olduğu, Anayasanın 12. maddesine ekleniyor. Devlete insan hakları ihlallerini önleme ve herkesin haklardan yararlanmasını sağlama yükümlüğü getiriliyor. İnsan haklarına dayanan devlet düşüncesini daha belirgin kılmak için temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması olan 13. maddenin kenar başlığı temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü olarak değiştiriliyor. Madde metnine hürriyetin esas sınırlamanın istisna olduğunu belirten düzenleme ekleniyor.

        YARGI DÜZENLEMELERİ

        Hâkimlik ve savcılık teminatını düzenleyen 139. maddeye coğrafi teminat eklendi. Böylece hâkim ve savcıların bireysel bağımsızlıkları güçlendiriliyor. Yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarını güçlendirmek amacıyla, Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki organ düzenleniyor.

        Sayıştay ve YSK yüksek mahkeme olacak. YSK 15 üyeden oluşacak. Kurul iki daire ve genel kurul halinde çalışacak. Üyelerin 8’i Yargıtay, 7’si Danıştay üyeleri arasından seçilecek; görev süresi 6 yıl olacak. Süresi bitenler yeniden seçilemeyecek.

        Yüksek Seçim Kurulu’nun seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarına ilişkin kararları, bireysel başvuru kapsamında Anayasa Mahkemesi’nin denetimine açılacak. Bu haklar dışındaki kararlar için ise yargı yolu yine kapalı olacak.

        Anayasa değişiklik önerisinde “ Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarına ilişkin bireysel başvurular saklı kalmak üzere YSK kararları aleyhine hiçbir mercie başvurulamaz” ifadesi yer alıyor.

        Yargının kurucu unsuru savunma ve barolar ilk kez anayasal güvenceye kavuşuyor. Seçilmiş yerel yöneticilerin yargı kararı olmadan görevlerinden uzaklaştırılmaları uygulaması son bulacak.

        HAYVAN HAKLARI

        Anayasanın 56. maddesinde yapılacak değişiklikle, sağlık hakkı ve çevre hakkının yeniden düzenlenmesi önerilirken; hayvan haklarının da anayasal güvence altına alınması teklif ediliyor.

        Güzel bir anayasa önerisi hazırlanmış. Bakalım vatandaşın kanaati ne olacak?

        Diğer Yazılar