Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Suriye’de terör örgütü PKK/YPG hedeflerine yönelik son dönemin en büyük, en kapsamlı ve en etkili hava harekâtı, Pençe Kılıç Harekâtıydı. 89 hedef imha edilirken, Milli Savunma Bakanlığı, operasyon ve devamında hava ve kara atış destek vasıtalarıyla yapılan cezalandırma atışlarıyla 326 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güney sınırlarımızca yürüttüğümüz harekâtlarda büyük kayıplar veren terör örgütü havan saldırılarıyla masumların kanını akıtarak kirli yüzünü göstermiştir. Terör örgütünü yok etme ahdimizi bir kez daha tekrarlıyorum" dedi.

        Pençe-Kilit Harekât bölgesinde devam eden operasyonlarda da maalesef 7 vatan evladını şehit verdik.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kimseden izin almadığımız gibi kimseye de hesap vermeyiz. İsim değişikliği oyunlarıyla tescilli terör örgütünü destekleyenlerin riyakârlıklarına tahammül etme durumunda değiliz” diyerek kararlı mesaj verdi.

        Dün yapılan MGK toplantısında da İstanbul İstiklal Caddesi'ndeki bombalı terör eylemi, son dönemde artan terör saldırıları ve gündemde olan sınır ötesi kara operasyonu değerlendirildi.

        Şunu vurgulamam gerekir; terörle mücadele ve Türkiye’nin güney sınırlarının 30 kilometre derinlikte terörden arındırılması konusunda devletin zirvesinde sarsılmaz bir irade ve kararlılık var. Bu konuda devlet kararı alınmış ve gerekli talimatlar verilmiş durumda. Operasyon kararına rağmen güçlükleri de var. Bu, sadece askeri teknik güçlüklerden kaynaklanmıyor.

        Terör örgütleri tarafından ihlal edilse de ortada ABD ve Rusya ile yapılmış anlaşmalar var. Bu iki ülkenin askeri varlığı, sivillerle iç içe geçmiş terör yapılanması, farklı ülkeler tarafından desteklenen milis grupları, hava sahası kullanımıyla ilgili kısıtlamalar, hava savunma sistemleri ve girift kirli ilişkiler var.

        Güney coğrafyamızdaki durumu Bumerang Cehennemi olarak tanımlarsak yeridir ancak Türkiye’nin de çok güçlü bir istihbarat yapılanması, güçlü bir ordusu ve kahraman Mehmetçiği var. Bunu da kimse göz ardı etmesin.

        Son hava harekâtında; PKK/YPG’nin lojistiği, kritik enerji üretim tesisleri, petrol sahaları, eğitim üsleri, mühimmat depoları, karargah olarak kullandığı tesisler, petrol işleme tesisleri ve bazı kritik ticari alanları yerle bir edildi. Teröristler, öyle büyük bir şok ve şaşkınlık yaşadılar ki sınır bölgelerinde sivil alanlara havan ve roketlerle saldırdılar. Konuştuğum yetkililer, böyle büyük ve etkili bir operasyonun daha önce yapılmadığını söylüyor. Bu şaşkınlık ve şok ABD’liler de var; altını çizmeliyim…

        HAVA HAREKÂTI SONUÇ ÜRETTİ

        Bu operasyonun ana hedefi; terörist vurmak değil, PKK’nın altyapısını çökertmek, kararlılık sergilemek, bölge halkını terör örgütünden uzaklaştırmaktı. PKK’nın, bazı ağır silahları sınıra yaklaştırma mevzileri de vuruldu. Operasyonun artçı saldırıları ve SİHA’lar nedeniyle PKK’lılar ölülerini dahi uzun süre toplayamadılar. ABD’liler buna ses dahi çıkaramadılar. Bölgede yaşayan halkın, korkuyla terör örgütünden uzaklaşması amacına da ulaşıldı.

        Hedef koordinatlarını belirlemede; MİT ve Hava Kuvvetleri’nin başarısı, elde edilen sonuçlar açısından muazzamdı.

        Ağustostan beri kara harekâtı gündemdeydi ancak çeşitli nedenlerle gerçekleşmedi. Ancak, bu hava harekâtı bize Türkiye’nin bu süre zarfında istihbari olarak boş durmadığını, önemli işler yaptığını gösterdi.

        Nokta operasyonlarla, bir kara harekâtının üreteceği sonuç, en düşük maliyetle, kayıpsız üretildi. PKK’nın sivil hedeflere saldırısında maalesef hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımız oldu.

        Pençe Kılıç Harekâtı ile PKK’nın imkân ve kabiliyetleri budandı. Ayrıntılı hedef tespit ve analizleriyle hedefler etkili şekilde vuruldu. Türkiye, yüz milyarlarca dolar yatırım yaptığı Hava Kuvvetleri’ni etkili kullanarak, kara harekâtı olmaksızın, istediği sonuçları üretti.

        Bir diğer önemli sonuç da şu: TSK, bu tür operasyonlarda asla sivil hedefleri vurmuyor, serpme bombardıman yapmıyor. Ayrıca operasyonlardan sonra sivil bölge halkıyla kavga etmiyor. Bu harekât, bölge halkıyla PKK’nın arasında mesafe de üretti. Terör örgütünün alt yapı ve lojistiğine odaklanan TSK iyi iş çıkardı; yerli mühimmatlar da işini gördü.

        Önemli bir detay daha var; MİT’in ev sahipliğinde ABD CIA ve Rus SVR gizli servislerinin, Türkiye’de buluşması çok kritikti. Bu buluşmaya MİT katılmadı, operasyon konuşulmadı; sadece güvenli koşullarda buluşmayı sağladı. Ancak bu tür buluşmalara aracılık etmek, bu tarz terörle mücadele operasyonlarının önünü açabiliyor.

        KIŞ UYARISI

        Pençe Kilit Harekât bölgesinde, terörle mücadele operasyonları sürüyor. Kış geldi, şartlar çok ağır. Yüksek rakımlı dağlardaki kalıcı kış üslenme bölgelerinde, donma haberi gelebilir. Bir uyarı olarak buraya not düşeyim. Donmalara karşı, hipotermi olaylarına karşı dikkatli olmamız lazım. Mehmetçiğin sağlığına ve güvenliğine karşı hassasız…

        SOFT POWER

        Ülkeler arası ilişkilerde barışçıl, uzlaşmacı ve güçlü devlet geleneğini kullanan Türkiye, hard power denilen askeri ve operatif gücünü teröre karşı kullanmaktan da asla imtina etmiyor. Çünkü terör örgütü ve onları kullanan ülkelerin, herhangi bir ilkesel duruşu yok. Kendi amaçları var.

        Bazı olaylarda caydırıcı, ürkütücü, şok ve ani sonuç üreten askeri operasyonlarla birlikte soft power denilen mekanizmayı da kullanmanız gerekebilir. Karmaşık ilişkiler ağı içindeki Suriye’de de aynen böyle bir durum yaşanıyor.

        İngilizler buna “Fifth Column” diyorlar. Türkçe’ye 5. kol faaliyeti olarak çevriliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da daha önce uyuşturucu meselesinde dile getirdiği bu saldırı mekanizması literatürde ve uygulamada var. Size karşı yürütülen bir 5. kol faaliyetine hazır olmalı, siz de elinizdeki araçlarla mukabele etmelisiniz. Birileri size, kamuoyunu biçimlendirmeye kalkışıyor ve silahlı güç dışında araçlarla saldırılarda bulunuyorsa siz de buna karşılık vermelisiniz.

        5. kol faaliyeti, sessiz ve sakin bir şekilde yürütülen bir savaş stratejisidir. Silahlarla hakim olunamayan yerlere birtakım propagandalar ve espiyonaj faaliyetleriyle hakim olmanın adıdır. Silahlar yerine NGO’lar, medya, propaganda araçları, sivil unsurlar ve başkaca araçlar kullanılır. Silahlı savaştan daha etkilidir. ABD’lilerin savunma stratejisi üç ayak üzerine kuruludur ve şöyle yazar kitapta: Biçimlendir, hazırlıklı ol, mukabele et…

        Simetrik, caydırıcı askeri kuvvet kullanmanın yanında hibrit herekât tarzlarını da ortaya koymak gerekebilir.

        Hem teknik, hem diplomatik bazı güçlüklerin yaşandığı Suriye kara harekâtında da benzer bir durum işletilebilir. “Bir gece ansızın gelebiliriz”, “operasyon için talimatlar verildi” bir kararlılık göstergesi olduğu kadar, terör örgütüne korku salmaya yöneliktir. Bazen tek bir kurşun atmadan ya da tek şehit vermeden istediğiniz amaca ulaşabilirsiniz. Örneğin ABD terör örgütü üyelerine, Türkiye’nin operasyon yapacağı endişesiyle militanlarını daha güneye çekilmeleri telkininde bulunabilir. Her askeri harekâtın yüksek maliyetleri vardır ancak Mehmetçiğin canından daha önemli bir maliyet hesabı olamaz…

        Diğer Yazılar