Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünya ikinci Covid-19 dalgasıyla boğuşurken, arka bahçesinde neredeyse pek fark edilmeyen bir savaş sürüyor…

        En az Ortadoğu kadar karmaşık bir coğrafya sayılan Kafkaslarda Azerbaycan-Ermenistan arasındaki çatışmalar artık doğrudan bir savaşa dönüşmüş durumda. Uluslararası hukuka ve BM’nin kararlarına göre Azerbaycan'ın toprağı olan ve son 30 yıldan bu yana Ermenistan tarafından işgal edilen Dağlık Karabağ bölgesinde, her iki tarafın birlikleri birbirleriyle savaş halinde.

        Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Kafkas Dağları'nın güneyi, çekişmeli Dağlık Karabağ bölgesidir.

        Kafkasya'daki silahlı çatışmalar önemli tehlikeler barındırsa da şimdiye kadar Avrupa’dan ve ABD’den samimi olmayan sözler işitildi.

        Savaş alanına dönüşen bu bölge, Rusya ve Türkiye’nin geleceğe dair beklentilerinin olduğu bir alan.

        Türkiye’nin kardeş Azerbaycan’ın yanında olması doğal bir süreç. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuda her koşulda destek olunacağını açıkladı.

        Ancak Türkiye’nin doğrundan sürece müdahalesi halinde karşımızda Rusya’nın olacağı açıktır. Moskova birlikleri Ermeni topraklarında en az üç bin askerin konuşlandırıldığı Gyumri Postu (Gümrü) askeri üssünden müttefiki Ermenistan’ın yardımına koşacaktır.

        Zira Moskova ve Ankara, Libya ve Suriye'de zaten karşı karşıya.

        Dağlık Karabağ’da 1994 yılına kadar çıkan savaşlarda yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetmişti. Bölge o zamandan bu yana, uluslararası hukukun tanımadığı şekilde Ermenistan’ın işgali altında. Çatışma olmadığı dönemlerde bölge ateşkes hattı boyunca küçük bir AGİT ekibi tarafından izleniyor. Ancak bu ekip bugünlerde nerede ve nasıl bir rapor tuttukları ise bilinmiyor.

        Yeni düşmanlıklar Rusya'nın da müdahil olduğu yeni çatışmalar anlamına geliyor ki bu da Kafkasya’da Abhazya ve Güney Osetya Cumhuriyetleri’nde, Ukrayna Donbass'ta ve Moldova'dan bağımsızlığını ilan eden Transdinyester'de olduğu gibi. Yani tablo çok karışık.

        Dağlık Karabağ’da 8 gündür devam eden çatışmalarda ise kırılma anı geldi çattı…

        Rusya, ABD ve Fransa liderleri çatışan taraflardan askeri eylemleri durdurma talebinde bulundu. Ama bundan bir sonuç çıkmayacak.

        Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev: “Durun, çalışacağız, müzakere yürüteceğiz, yardım edeceğiz" gibi beyanlarını dinleyecek durumda değiliz. Bunları defalarca duyduk. Otuz yıl daha bekleyecek vaktimiz yok. Sorun şimdi çözülmelidir” sözleri ile Minsk grubuna açık ve net cevabını verdi.

        Ama şimdi Karabağ’ın kendi içinde yürüyen sürece odaklanmalıyız. Zira ABD yanlısı olarak bilinen Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Moskova tarafından çok sevilen ve desteklenen bir isim değil. Diasporanın dayatması ile gelen Paşinyan bu savaş sürecinde koltuğundan olabilir.

        1998-2008 yılları arasında Ermenistan’da tahta oturan ve hükümet tarafından tutuklanan ama bu süreçten serbest bırakılan Robert Koçaryan geçtiğimiz perşembe günü Karabağ’da Rus askerleri ile görüntülendi.

        REKLAM

        Rus lider Putin, Koçaryan’ın doğum gününü sosyal medya hesabından kutladı.

        Bu fotoğrafa çok büyük anlamlar yüklenebilir...

        Mesela;

        Karabağ’da her an bağımsızlık ilanı görebiliriz. Ve Koçaryan’ın başına geçtiği bir durum oluşabilir. Ve tabi ki Rusya’nın desteği ile…

        Ya da Paşinyan’ın devirdiği Koçaryan’ın Rusya desteği ile yeniden koltuğa oturduğu bir süreç yaşanabilir.

        Yani, tablo şu ki Karabağ’da savaşan taraflar daha uzunca bir süre sonu gelmeyen müzakerelere devam edebilirler ve sorun daha da komplike hale gelebilir.

        ERMENİSTAN’IN TÜRKİYE’Yİ SAHAYA ÇEKME OYUNU!

        Ermenistan’ın ve Fransa’nın Türk savaş uçaklarına yönelik ortaya attığı tezler kanıtlanmadı. Türk Hava Kuvvetlerinin bu bölgede çalışması için ya tüm Dağlık Karabağ bölgesini tamamen vurması ya da Ermenistan ve İran toprakları üzerinden füze saldırı gerçekleştirmesi gerekir. Bu son derece absürt gözüküyor.

        Bunun haricinde Flightradar24 gibi bazı uçuş takip servisleri, Türk savaş uçaklarının gönderilişini tespit etmiyor. Ermenistan’ın dile getirmiş olduğu Bayraktar insansız hava araçları (İHA) ise Azerbaycan yönetimi tarafından resmi olarak satın alındı. Tıpkı İsrail’den satın alınan silahlı İHA’lar gibi. Söz konusu aracın “ortaya çıkması” elbette Türkiye’nin savaşa doğrudan katıldığını gösteren bir kanıt olamaz.

        Ermenistan Türkiye’yi üzerinden uluslararası destek toplama peşinde...

        Diğer Yazılar