Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ukrayna ihtilafı tehlikeli bir şekilde tırmanıyor. ABD, Avrupalı ortaklarıyla Rusya'ya karşı yaptırımlar konusunda zaten anlaşmaya vardı. Türkiye’nin bu süreçte nasıl yol alacağı ise hâlâ belirsiz. ABD Başkanı Joe Biden ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmesi de sorunu çözmeyecek.

        Sahadaki hareketlilik, askeri bürokratların salvoları ve birçok emare Rusya’nın Ukrayna’ya müdahale edebileceğini gösteriyor. Rusya, Ukrayna sınırına yaklaşık kırk tabur büyüklüğünde birlikler yerleştirdi. Bu durum artık havadan görüntülenebilir bir hal almış vaziyette. Ayrıca binlerce tank, savaş uçağı ve füze sistemi var. Silahlı kuvvetler kuzeyde, doğuda ve Kırım'da yoğunlaşıyor. Bu tablo Rusya’nın gayet geniş kapsamlı ve planlı bir harekâta hazırlandığının sinyali. Ukrayna kendisinin kuşatıldığının farkında. Görüştüğüm Rus ve Ukraynalı askeri stratejistler ocak veya şubat aylarında bir saldırının mümkün olduğunu belirtiyorlar.

        Rusya-Ukrayna sınır bölgesini uydular ve insansız hava araçlarıyla izleyen ABD askeri istihbaratı, ayrıca Rusya'da askeri araç konvoyları ve demiryolu nakliyatlarını görüp belgeleyen vatandaşların çektikleri fotoğraflar, videolar var. Rusya'nın şu anda 2 bin kilometreden uzun olan Ukrayna sınırında toplanmış yaklaşık 100 bin askeri olduğu kesin. Bölgede tanklar ve uçaklar dâhil olmak üzere en az 40 taktik birim var. Gözlemciler bu hesaba Ukrayna sınırına 300 kilometre kadar uzakta bulunan birlikleri de dâhil ediyor.

        Rusya NATO'yu “kırmızı çizgileri” NATO’nun askeri altyapısını Ukrayna’da genişletmesi ve ülkeyi üyeliğe kabul etmesi, geçmemesi konusunda uyarırken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Rusya’nın herhangi bir saldırganlık durumunda ödemek zorunda kalacağı ağır bir bedelden bahsediyor. Ancak Rusya gerçekten de Ukrayna’ya müdahale ederse NATO ne yapabilir? Zira Ukrayna kapalı bir havza konumunda olan Karadeniz’de NATO üyesi dahi olmayan bir ülke. Ukrayna’ya destek ve yardım nasıl ulaştırılabilir. İşte burada Türkiye’nin rolü önem kazanıyor.

        Ukrayna yıllardır ABD'den tanksavar füzeleri alıyor. Son 6 aydan bu yana Türkiye’den satın aldığı insansız hava araçlarını da kullanıyor ve İngiltere Ukrayna donanması için askeri gemiler inşa etmeyi planlıyor. Rusya'ya karşı askeri gücünü artıran Ukrayna NATO üyeliğinin ön aşaması olan NATO Üyelik Eylem Planı'na dâhil edilmesini giderek daha fazla talep ediyor. ABD Ukrayna’nın bu talebine sıcak bakarken, Rusya ise buna izin vermemekte kararlı.

        Putin temmuz ayında Rusya ve Ukrayna'nın neden "tarihi bir birliğin" parçaları olduğu hakkında uzunca bir makale yazmış ve “Ruslarla Ukraynalıların tek bir halk, bir bütün olduklarını” ayrıntılı olarak anlatmıştı. “Rusya karşıtı projenin Batılı fikir babalarını” Ukrayna siyasetini dizayn etmekle suçlamış, Ukrayna’daki Rusların zorla asimile edilmek istendiğine değinmiş ve “saf Ukrayna Devleti’ni kurma siyaseti”ni Rusya’ya karşı “toplu imha silahı kullanmaya” benzetmişti. Bütün bunlar olurken Ukrayna topraklarında NATO alt yapısı kurulduğuna da vurgu yapmıştı.

        Putin sadece askeri güç gösterisi yapmıyor, psikolojik harp oyunları da oynuyor. Ortaya koyduğu hedefler doğrultusunda peş peşe hamlelerde bulunuyor. ABD Başkanı Biden’la sık sık uluslararası sorunlarda masada karşılıklı oturmak istiyor. Almanya ve Fransa’nın Rusya'yı Donbass sorununun çözümüne yönelik Minsk müzakerelerinde tarafsız arabulucu olarak kabul etmesini istiyor. Almanya'nın Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattının sertifikasyon sürecini hızlandırmasını talep ediyor. Böylece Ukrayna'nın bir doğal gaz transit ülkesi olarak rolü en aza indirilecek. Rusya Zelenskiy’nin ülke yönetimini zorlaştırmak için elinden geleni yapıyor.

        ABD Başkanı Biden, Afganistan'dan çekildiği için eleştirilerin merkezinde. Bu süreçte ciddi prestij kaybı yaşadı. Almanya yeni ve henüz tecrübesiz bir hükümetle bu süreci okumaya çalışacak. Rusya ile Ukrayna arasındaki ihtilafı çok iyi bilen eski Şansölye Merkel görevi bıraktı. Krizin Almanya’ya kadar uzanan siyasi ve ekonomik boyutu ise başlı başına analiz edilmesi gereken bir başlık. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, kendi halkının güvenini giderek kaybediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan böylesine kritik bir süreçte taraflar arasında rol almak istedi. Ancak Moskova’nın sıcak bakmadığını görüyoruz. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk dünyası haritası Rusya’da aşırı milliyetçilerin ana gündemi. Putin bu konuda temkinli.

        Bu süreçte dikkat çeken gelişmelerden biri de Ukrayna’nın kasım ayı sonunda “Rusların da müdahil olacağı bir darbe girişimi planı”nı ortaya çıkarması. Zelenskiy, darbe girişimine dahil olmakla suçladığı ülkenin en güçlü oligarkı Rinat Akhmetov'a savaş ilan etti. Yurt içi siyasi istikrarsızlık, Zelenskiy'nin halihazırda ihtiyaç duyacağı son şey. Zira Akhmetov ülkenin en zengin, en etkili kişilerinden biri ve siyasete müdahale edebilecek bir isim.

        Hatırlayacak olursak Şubat 2014'te Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in devrilmesinden sonra Kiev'de siyasi bir boşluk vardı. Ve bu kargaşa içinde Putin, mart ayında Kırım'ı işgal etti. Benzer bir sahne ile karşılaşabilir miyiz? Olmaz diyemeyeceğimiz kadar ciddi bir senaryo.

        Diğer Yazılar