Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yılın sonuna doğru yaklaşıyoruz. Belki daha yıl sonu değerlendirmesi ve ekonomiye karne verilmesi için erken ama belli başlı konulara girmekte fayda var diye düşünüyorum. Gelin birlikte ilerleyelim o zaman...

        BÜYÜMEDE İLK 3’TEYİZ

        Bu yılı muhtemelen yüzde 5.5-6 bandında bir büyümeyle bitireceğiz. Bu oran gelişen ülkeler arasında Çin ve Hindistan’ın arkasından 3. en iyi skor. Gelişen ülkelerde de durum şu: ABD’de beklenen büyüme yüzde 2.3, AB’de yüzde 2.2, İngiltere’de yüzde 1.5, Japonya’da yüzde 1.4. Türkiye ekonomisi büyüme anlamında 2017’de çok iyi iş çıkarmış durumda. Üstelik 2018 için de Türkiye hakkında yapılan yüzde 4-5 bandındaki büyüme beklentileri geri kalanlarla karşılaştırıldığında fena durmuyor.

        ENFLASYONDA DURUM OLDUKÇA KÖTÜ

        2017 yıl sonu için küresel enflasyon oranı ortalama yüzde 2.4 olarak hesaplanıyor. Bu enflasyonun dağılımı ise şöyle: Gelişmiş ülkelerin ortalama enflasyonu yüzde 1.7, gelişmekte olanların ise yüzde 3.0. Türkiye için yıl sonu beklenen enflasyon ise yüzde 10.5. Bizim bulunduğumuz lig olan gelişmekte olan ülkeler ortalamasının 3 katından fazla. Bizden daha fazla enflasyonu olan ülkeler oldukça sınırlı. Birkaç örnek vermek gerekirse: Venezüella yüzde 560, Mısır yüzde 23, Arjantin yüzde 25 ve Ukrayna yüzde 12. Önümüzdeki sene için de durum pek parlak görünmüyor. Yatırım kurumlarının Türkiye için en iyimser tahminleri yüzde 8.5’lerden başlıyor ve yüzde 9.5’e kadar gidiyor. Enflasyon çerçevesinden bakıldığında Türkiye 2017’yi oldukça kötü bir noktada bitiriyor.

        İŞSİZLİK ORTALAMAYA GÖRE YÜKSEK

        Türkiye’de mevcut işsizlik oranı yüzde 10.7. Bu oran genç nüfusta yüzde 21’e kadar çıkıyor. Yıl sonu için bu manşet işsizliğin yüzde 11’ler seviyesinde olması bekleniyor. Burada IMF’nin rakamlarına bakalım. 2017 sonu itibarıyla IMF’ye göre Avrupa’da gelişmiş ülkelerde ortalama işsizlik yüzde 7.9. Burada Yunanistan’daki yüzde 22, İspanya’daki yüzde 17, İtalya’daki yüzde 11, ortalamanın üzerinde kalan yüksek oranlar. IMF’ye göre gelişmekte olan ülkelerde işsizliği bizden daha fazla olan ülkelerin başında ise yüzde 25 ile G.Afrika, yüzde 16 ile Hırvatistan gelmekte. Diğer belli başlı gelişen ülkelerde işsizlik oranları bizden düşük.

        Bu listeyi şimdilik burada durduruyorum. Aslında bunlara ek olarak bütçe açığı, cari açık ve borçluluk oranları gibi makro verilere de girebilirim. Ancak bu konular sokaktaki vatandaştan ziyade ekonomistlerin daha çok ilgileneceği istatistikler olur.

        Büyüme konusunda oldum olası ciddi bir sıkıntımız olmamıştır. Geçen seneki darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar düşünüldüğünde Türkiye 2017’de, “İstersem hızlı büyüyebilirim. Hem de böyle bir durumda dahi!” tezini bir kez daha ispatlamıştır.

        Ancak...

        Bu büyüme, yanında istihdam (yeterince) getirmiyor. Evet, daha fazla insan iş arıyor, genç nüfus hızla istihdam edilmek için başvuruyor ve bu kadar yüksek sayıda insana iş bulmak kolay değil. Ancak bunların hiçbiri, “Neden bu kadar yüksek büyürken bu kadar fazla işsizimiz var ve niye bu kadar yüksek enflasyonla yaşamak zorundayız?” sorusuna cevap vermiyor.

        Diğer Yazılar