Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son 2 haftanın üzerine en fazla konuşulan konusu “Suudi gazeteci Cemal Kaşıkcı’nın, İstanbul’da Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürüldüğü” iddiasıydı.

        Bilindiği üzere Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim tarihinde konsolosluğa giriyor ve bir daha kendisinden haber alınamıyor. Gazetecinin akıbeti konusunda, Türk makamları Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla soruşturma yürütüyor. Konsoloslukta olay yeri inceleme ekipleri arama yaptı. Suudi Başkonsolos ülkeyi terk etti ancak diğer konsolosluk çalışanları ifade veriyor.

        Cemal Kaşıkçı‘nın konsoloslukta öldürülmüş olabileceği ile ilgili ciddi şüpheler var. Dün ABD Başkanı Trump yaptığı açıklamada “ ….bana öyle geliyor ki gazeteci öldürüldü. Bu çok üzücü “ dedi. Tabii bu konuda nihai karar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklayacağı rapor sonrasında ortaya çıkacak.

        Uluslararası gündemin ilk sırasında Kaşıkçı davası var.

        Şimdi gelelim, normalde “adli bir vaka“ hadi bilemediğiniz “Diplomatik bir kriz” olabilecek olan gazeteci Kaşıkcı’nın sır ortadan kaybolması, neden dünya gündeminin ilk sırasına oturdu?

        Gazeteci Kaçıkcı’nın Suudi Arabistan Konsolosluğu’na girdikten sonra bir daha haber alınmaması ve “Konsoloslukta öldürüldüğü” şüphelerinin artmasının ardından Başkan Trump “Bu konuda endişeliyim. Duyduklarım hoşuma girmiyor. Şu an kimse ne olduğunu bilmiyor” diye tweet attı.

        Arkasından da Dışişleri Bakanı Pompeo’yu, durumu anlaması için önce Riyad’a daha sonra da İstanbul’a gönderdi.

        Suud’lar zor durumda…

        Yakından takip edenlerin dikkatinden kaçmamıştır; gazeteci Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürüldüğü yönünde artan şüpheler artınca, uluslararası kamuoyunda Suudilere karşı tepkiler de şiddetlendi. Öyle ki bu tepkiler bir süre sonra ticareti ve piyasaları da etkilemeye başladı.

        Japonların en büyük teknoloji yatırım fonu olan ve yüzde 45’i Suudilere ait SoftBank hisseleri, son 2 haftada yüzde 15 düştü.

        Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın ev sahipliğinde Riyad’da düzenlenecek olan,kamuoyunda “ Çöldeki Davos” olarak tanımlanan Geleceğe Yatırım Konferansı boykot edildi

        ABD Hazine Bakanı Mnuchin, IMF Başkanı Lagarde , JP Morgan CEO’su JamieDimon, Uber CEO’su Dara Khosrowshahi gibi birçok ünlü isim konferansa katılmayacağını açıkladı.

        TRUMP: 110 MİLYAR DOLARLIK SİLAH SATIŞINI ETKİLEMEYECEK

        Bu noktada gözler yeniden ABD Başkanı Trump’a çevrildi. Hatırlanacağı üzere Trump, Başkan seçildikten sonra ilk yurt dışı gezisini Riyad’a yapmıştı. Samimi bir havada geçen bu geziden ABD Başkanı Trump’ın Suudi Kraliyet Ailesi ile yaptığı “Kılıç Dansı” hala akıllarda. O gezinin mahsulü olarak, Suud’ların ABD’den 10 yıllık süre içinde 110 milyar dolarlık silah ve mühimmat almak üzere anlaşma imzaladığı açıklandı.

        Kaşıkçı davasıyla alakalı Trump’ın yaptığı son açıklamalar ise oldukça ilginç. Trump gazetecinin büyük ihtimalle öldürüldüğünü ve bunun çok üzücü bir olay olduğunu tekrarlıyor. Ancak ekliyor ''Bu konudaki duruşumuz Suudiler ile yaptığımız 110 milyar dolarlık silah satışı anlaşmasını etkilemez. Eğer bu anlaşmayı iptal edersem, Suud’lar bu ihtiyaçlarını Rusya’dan ya da Çin’de alırlar. Ve bu Amerikalı şirketler için çok kötü olur.”

        MAKUL BİR ÇÖZÜM VAR MI?

        Yazının başında belirtiğim üzere Türk makamlarının yaptığı incelemeler ve vereceği rapor sonrasında Kaşıkçı davası üzerindeki şaibeler kalkacak.

        Diyelim ki, Kaşıkçı şüphe edildiği gibi Suudi Konsolosluğu’nda öldürüldü. Bundan sonrasında sorulacak soru şu olacak “Bu cinayet Suudi Veliaht Prens Muhammet bin Salman’ın bilgisi ve organizasyonu dahilinde mi oldu?”

        33 yaşındaki veliaht prens Trump’ın da desteğini alan bir lider. Ancak Prens’in geçmişi de kendisini rahat bırakmayacaktır.

        Tahta geçtikten sonra, Riyad’da kendisine muhalif işadamı ve yatırımcıları uzun süre gözaltında tutmuş ve daha sonra ciddi miktarda para cezaları ile salıvermeyi kabul etmişti. Yurt dışında da Körfez ülkelerini organize ederek oluşturduğu Katar boykotu ve Yemen’deki savaş sırasında verilen sivil kayıplar da hala akıllarda.

        Anlaşılan o ki, ABD, Ortadoğu’da İran hedef alan ve Rusya’ya karşı petrol kozunu kaptırmak istemeyen politikalarında, Suudilerle kurduğu maddi ve stratejik desteği kaybetmek istemiyor. Ancak Kaşıkçı davası büyün uluslararası kamuoyunu ayağa kaldırmış durumda.

        Bu yüzden makul bir çözüm aranıyor. Ama nasıl?

        Diğer Yazılar