Birleşik Krallık'ta sular bir türlü durulmuyor
Başbakan Theresa May, AB'den çekilme planı için "Kabinenin onayını aldım" dedikten 24 saat sonra 3 önemli fire verdi. Bunlarda birinin hükümette hali hazırda Brexit sürecini yöneten bakan olması aslında May'a olan desteğin güvenirliği hakkında iyi bir ipucu verebilir.
Theresa May, 3 istifanın ardından kabinesini toparlamış gibi gözüküyor. İstifaların arkası şimdilik gelmedi. Ancak buradan sonrası tam anlamıyla pamuk ipliğine bağlı.
Güvenoyu oylaması olabilir mi ?
Muhafazakar Parti'nin içtihatı gereği eğer parlamentodaki Muhafazakar Parti vekillerinin yüzde 15'i GeneL Başkan için "güvensizlik oyu" verirse, parti lideri istifa etmek zorunda kalıyor. Bu da 48 vekile tekabül ediyor.
Bu yazının yazıldığı saatlerde 23 vekil güvensizlik oyu için imza vermiş durumda. Dolayısıyla May, 25 Kasım'da AB Liderleri ile görüşmek üzere Kabinesinden onay alarak geleceği Brüksel'e uçmadan önce Liderliği bırakmak zorunda kalabilir.
ARALIK'TA PARLAMENTO'DA FİNAL OYLAMA OLACAK
Diyelim "May partisi tarafından görevinden alınmadı, 25 Kasım'da AB Liderli ile çekilme planını sonkez görüştü ve 7 Aralık'ta son oylama için İngiliz Parlamentosu'na geldi.
650 sandalyeli İngiliz Parlamentosu'nda, 316 vekile sahip Muhafazakar Parti, May'in AB'den çekilme planına oylamak için zorlanacak gibi gözüküyor. Mevcut durumda hükümetteki koalisyon ortağı 10 vekilden oluşan İrlanda orijinli DUP plana hayır diyeceğini şimdiden açıkladı.
Diğertaraftan ana muhalefet partisi durumundaki 257 vekili bulunan İşçi Partisi lideri Corybin 'de May'in planını onaylamayacaklarını açıkladı.
Bu durumda May'in Planı'nın kaderi hem kendi partisinden ne kadar fire vereceğine hem de Parlamento'daki diğer irili ufaklı partilerin ( Liberal Demokratlar, Yeşiller vs) vereceği desteğe bağlı olacak.
7 Aralık'ta yapılması beklenen bu oylama sonucunda eğer Parlamento May'in planını onaylarsa, 29 Mart 2019'dan itibaren Birleşik Krallık resmen AB'den ayrılmış olacak. 1.5 yıllık geçiş süreci devreye girecek ve Aralık 2020 itibariyle süreç tamamlanmış olacak.
Eğer Parlamento planı onaylamazsa, bu durumda ya erken seçim ya da Brexit için ikinci referandum devreye girecek. Tabii May'in de liderlik kariyeri bitmiş olacak.
Görüldüğü üzere Birleşik Krallık'ta işler karışık. Hem de çok karışık. Bir yanda anketler İngiliz halkının ikinci bir referandum istediğini söylüyor, diğer yandan iki büyük parti lideri bu konuda adım atmıyor. Suyun diğer tarafında Brüksel'de gergin bir bekleyiş var. İngiltere'nin AB'den ayrılışın AB'ye üye hiç bir ülke için iyi bir örnek olarak akılda kalmamasını istiyorlar. Diğer yandan da May yerinden olursa ama Brexit kararı kalırsa karşılarında nasıl bir lider olacağını kestiremiyorlar.
Avrupa'da sular uzunsüredir hiç bu kadar ısınmamıştı. Merkel'in ayrılacağını açıkladığı, Macron'a olan desteğin dibe vurduğu, İtalyanların "Brüksel çok sıkmasın. İngiltere gibi referanduma gideriz" dediği bir ortamda, İngilizlerin Brexit sürecini nasıl tamamlayacağı AB'nin de kaderini belirleyecek.
