Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin 2018 toplam dış ticareti 390 milyar dolar oldu. Bu rakam 2017 ‘de yaptığımız dış ticaret rakamı ile hemen hemen aynı.

        Toplam ticaretimizin yaklaşık yüzde 50’i AB ülkeleriyle. 2018 yılında AB ülkelerine 85 milyar dolarlık ihracat yapmışız. Buna karşı 82 milyar dolar da ithalat. 2018’de AB’ye olan ihracatımızı yüzde 15 artırırken, ithalatımızı yüzde 2.5 azalmışız. Böylece 2018 sonu itibariyle AB'ye olan dış ticarette artı yani fazla vermişiz.

        AB ile yaptığımız 167 milyar dolarlık dış ticaret rakamına gelmemiz kolay olmamış. Bundan 10 sene önce 2008 yılında AB ile yaptığımız toplam dış ticaret 137 milyar dolar, 15 sene önce ise 65 milyar dolarmış. 15 senede AB ile yaptığımız ihracatı 3’e katlamışız.

        Şimdi gelelim bir başka pazara, ABD…

        Nüfusu AB nüfusun yüzde 60’ı kadar (ABD’nin 325 milyon, AB ülkelerinin toplam 512 milyon). Buna karşılık toplam GSYH’sı AB‘nin tamamına çok yakın, 19 trilyon dolar. Eurostat’ın araştırmasına göre satın alma gücü üzerinden değerlendirildiğinde 28 üyeli AB’ye 100 değer biçilirse, ABD vatandaşlarının ortalama satın alma gücü 160 çıkıyor. Bu çerçevede de ABD’de yüksek tüketim kapasitesi ve nüfus olarak da tatmin edici bir seviyeden bahsediyoruz.

        ABD ile 2018’de yaptığımız toplam ticaret yaklaşık 21 milyar dolar. Bu, toplam ticaretimizin yüzde 5’i kadar. Bundan 10 sene önce de bu ülkeyle olan toplam dış ticaretimiz 16 milyar dolarmış. Yani 10 senede sadece yüzde 30 artırabilmişiz.

        ABD’nin 2018 sonunda toplam ithalatı 2.5 trilyon dolar. Dünya’da yapılan toplam ithalatın yüzde 13.5’unu ABD yapmış. Yerküredeki en büyük ithalatı ABD yapıyor ve Türkiye’nin bu pazara satabildiği ürünün toplamı 8.5 milyar dolar.

        ABD ile 75 milyar dolar dış ticaret yapılabilir mi?

        Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında yapılan ikili görüşmelerin sonunda iki ülke arasındaki toplam ticaretin “20 milyar dolardan 75 milyar dolara” çıkartılması hedefi konmuş. Hatta ABD Başkanı Trump “Sizin tekne, yat imalatınız çok başarılı. Buradan daha fazla ticaret çıkabilir.” şeklinde bir ifade kullanmış.

        Bu rakam kulağa yüksek gelebilir. Ancak yazının başında verdiğim örneklerde de görüleceği üzere, en az ABD kadar rekabetçi bir pazar olan AB ile de yıllar içinde, uzun emekler sonrasında ticaret artırılabilmiş.

        75 milyar dolarlık dış ticaret hedefi zor olmakla beraber, imkansız değil.

        Ancak bunun için bazı şartların yerine gelmesi gerekiyor.

        İlk şart iki ülkede de bu konuda siyasi iradenin oluşması. Günümüz ticaretin de, özellikle de Ticaret Savaşlarının gölgesinde ekonomi, ticaret konuşurken dış politikanın ve uluslararası ilişkilerin etkisinden bahsetmemek mümkün değil. Örnek, ABD’nin Türkiye dahil bazı ülkelere demir-çelik ihracatı için anti damping vergisi koyması. Aynı konu başlığında bazı ülkeleri pas geçmesi.

        İkinci şart ise “İkili Ticaret Anlaşmaları” ve AB ile hızlı artan dış ticaretin temelinde “Gümrük Birliği” geliyor. Her türlü aksaklığına rağmen Gümrük Birliği, Türkiye’nin AB ile bugün yapabildiği 176 milyar dolarlık dış ticaretin en büyük sebebidir.

        Üçüncü şart ise bizim iş dünyamızın alıştığı konforlardan (AB ile Gümrük Birliği, orta Doğu ile yakınlık, Afrika ile fiyat avantajı vs) bırakıp devasa bir pazar olan ama bir o kadar da zor olan ABD pazarına girmek istemesi. Bu konuda işin gidişatı sadece iş dünyasının tercihlerine bırakılmamalıdır. Hükümetlerin de aktif teşviklerle, iş dünyasını ABD pazarına yönlendirmesi elzemdir.

        Tayland’ın 30 milyar dolar, Malezya’nın 37 milyar dolar, Vietnam’ım 46 milyar dolar mal satabildiği bir pazara 8.5 milyar dolar ihracat yapıyorsak, “2023 ihracat hedefimiz , dünya ihracat pazarının yüzde 1.5’unu yakalayabilmektir” diye hiç yola çıkmayalım. TİM’e duyurulur.

        Diğer Yazılar