Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Davos 2019'un öne çıkan konularından biri de "Ticaret Savaşları'nın önüne geçilmesi ve artan korumacılığın kontrol altına alınmasıydı." Bu konuda önemli uyarılardan biri de IMF Başkanı Lagarde'dan geldi.

        Davos'un ilk günü küresel ekonomide bekledikleri büyüme oranını yüzde 3.7'den 3.5'a düşürdüklerini açıklayan Lagarde, ABD-Çin arasındaki Ticaret Savaşı'nın yaygınlaşma ihtimali ve anlaşmasız Brexit'den çekindiklerini söyledi.

        Bu yıl 49. yapılan ve amacını "İş, siyaset, akademi ve STK'ları bir araya getirerek daha iyi bir dünya düzeni için küresel ve yerel ölçekte konulara ilgi çekmek " şeklinde özetleyen Dünya Ekonomik Formu (Davos) bu sene bir anlamda can derdine düşmüştü. Mevcudiyetinin de temelini oluşturan ancak bu ara dünyanın bir çok yerinde ciddi itibar kaybına uğrayan "Küreselleşme, Liberalizm" gibi değerlerin yeniden ele alındığı gördük.

        Takip edebildiğimiz kadarıyla, Davos'ta en çok sorulardan biri "Biz nerede yanlış yaptık?" oldu.

        Gelir dağılımı adaletsizliğin, rekor tazeleyen küresel borç tutarının ya da, Davos Forum'ların en çok özen gösterdiği "Küreselleşmeyi" nasıl tehdit etme noktasına geldiği tartışıldı.

        JP Morgan CEO'su Jamie Dimon'un "Davos, milyarderlerin bir araya gelip, orta gelirli sınıflar şöyle hissediyor, böyle eziliyor diye konuşma yaptıkları yerdir" mealinde bir şaka ile karışık bir açıklaması vardır. Dimon yıllarca Davos'a katılmış ve burada ne konuşulduğu iyi bilen bir yöneticidir.

        Bloomberg'in bir araştırmasına göre 2009 yılında Davos'a katılan 12 milyarder bugün yani 2019'da servetlerine servet kartmış durumdalar. Bir başka ifadeyle, Davos'a 2009 yılında katılan bu 12 milyarderin 10 sene sonra serveti tam 175 milyar dolar artmış. Kimler yok ki bu listede? Biraz önce ismini zikrettiğim JP Morgan CEO'su Jamie Dimon'un 2009'da Davos'a katıldığında serveti sadece 400 milyon dolarmış. Bugün serveti 1.5 milyar dolar. Facebook'un genç patronu Mark Zuckerberg 24 yaşında Davos'a katılıp ilk konuşmasını yaptığında serveti 3 milyar dolarmış. Bugün serveti 58 milyar dolar.

        Demek ki, Jamie Dimon'un yaptığı şakanın gerçeklik payı varmış.

        Davos’un 49 yıllık tarihinde, özellikle son 10 yılda, yapılan onca panele verilen yüzlerce mülakata rağmen engel olamadığı konulardan biri de “Gelir Dağılımı Adaletsizliği.”

        Bilindiği üzere bir ülkede milli gelirin ülke vatandaşları arasında dağılımını ölçen istatistiki veri Gini Katsayısı'dır. Gini Katsayısı 0-1 arasında bir değer alır ve sıfır olması “milli gelirin her birey tarafından eşit paylaşıldığı” anlamına gelir. Tabii pratikte “0 gini katsayısının” olduğu bir ülke yok. Bu rakam ne kadar 1‘e yaklaşırsa , o kadar az kişi servetin büyük bir kısmını alıyor anlamına gelir.

        2010 yılında ABD’de bu katsayı .81’miş. 2018 sonunda 85.2 olmuş. Çin’de 2010 yılında Gini Katsayısı 0.69’muş, bugün 0.72 olmuş. İngiltere’de 0.72’den, 0.75’e çıkmış.

        Gini Katsayısı'ndaki artışlar da Dünya Ekonomik Forumu'nun düzenlediği toplantılara, ilgi çekici konuşmacılarla yaptığı çıkışlara rağmen, gelir dağılımı adaletsizliğin daha da artmasına engel olamadığını gösteriyor.

        Davos‘un yıllarca devam edeceğini düşünüyorum. Muhtemelen önümüzdeki yıllarda da “Dünya kamuoyunun ilgisini çekecek” konular masaya yatırılacaktır. Ancak eğer bunca lobiye, bunca etkin kişinin gelip ortak mesajlarına rağmen bugün “Ticaret Savaşlarını” konuşuyorsak, Davos ‘un 2020’de ana başlığın “Eşit Paylaşım 4.0” olmasını öneriyorum.

        Diğer Yazılar