Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2016 Haziran'ındaBirleşik Krallık seçmeni bir referanduma gitti ve referandumun sonunda "AB’den ayrılma kararı" çıktı. Referandum sonucu herkesi şok etti. Seçim kampanyası boyunca iktidardaki Muhafazakar Parti "tarafsız" kaldı. Dönemin Başbakanı ve aynizamanda Brexit Referandumun da mimari olan David Cameron çekimser kalırken, partinin önemli isimleri "Brexit lehine" politikalar üretti.

        Brexit kararı sonrasında Başbakan Cameron istifa etti. Brexit kararının güçlü savunucularından ve partinin Cameron sonrası “Genel Başkan Adayı” olaraköne çıkan Boris Johson da referandum sonrası liderlik görevini kabul etmedi ve siyasette geri planda kaldı.

        MuhafazakarParti’de arka arkaya önemli isimler ya siyasetten çekiliyor ya da Brexit kararı sonrasında görev almak istemiyorlardı. Az sayıda aday arasında partide genel başkanlık için öne çıkan isim, aynı zamanda mevcut kabinede “İç İşleri Bakanlığı” yapan Theresa May oldu.

        İşin enteresan tarafı May, Brexit Referandumu sırasında Kabine’deki bir çok bakanın aksine “AB’de Kalalım” diyen taraftaydı. Brexit kararının ardından 3 hafta sonra Theresa May, MuhafazakarParti Lideri ve Birleşik Krallık Başbakanı olarak göreve başladı.

        May’in 3 yıl sürecek olan başbakanlığının en önemli, belki de tek hedefi “Referandumdan çıkan Brexit kararını Brüksel’e yapılacak müzakerelersonrasında Parlamento'danonaylatarak, Birleşik Krallık’ın AB’den çıkışını gerçekleştirmek” olacaktı.

        Ancak olamadı!

        Başbakan seçildikten tam 3 yıl sonra May, Londra’da Başbakanlık Ofisinin önünde kameraların karşısında geçti ve gözyaşları içinde “Çok uğraştım ama başaramadım. Üzgünüm, istifa ediyorum” dedi.

        Birleşik Krallık siyaset tarihinin en büyük kırılmalarından biri gerçekleşiyor. 2 ay önce Parlamento'ya3 konuda fikri soruldu.

        Theresa May’in Brüksel’le anlaştığı AB’den ayrılma taslağını onaylıyor musunuz? – Hayır

        Brexit konusunda yeni bir referandum yapılmasına onay veriyor musunuz? – Hayır

        AB’den anlaşmasız çıkma sürecini onaylıyor musunuz? – Hayır

        Parlamento'da oylanan bu 3 taslak metine de vekiller “ Hayır” dedi. Ama “AB’den nasıl ayrılacakları” konusunda geçen 3 yılda bir türlü netleşemediler.

        İktidar Partisi, Başbakan May’e tam onay vermedi. May’in başta “İrlanda Gümrük Konusu” ve “2 yıllık geçiş sürecinde AB’ye fon aktarımınındevamı” gibi konularda kendi partisinden büyük itirazlar geldi. May’in, AB’ye fazla taviz verdiği iddia edildi.

        Ana muhalefet partisi Lideri Corbyn, Başbakan May’e “Gümrük Birliği benzeri bir anlaşma ile AB’den ayrılma” yönünde baskı yaptı. İşçiPartisi vekillerinden “2. Referandum” için zaman zaman istekler de gelse, Corbyn’in gönlünden geçen hep Brexit kararının “Zamana yayılmış ve ticari ilişkileri zorlamayacak” şekilde sonuçlanması geçiyordu.

        Şimdi ne olacak?

        Bu 3 yılda İngiltere tarihinde örneği çok az görülen bir şey oldu. 2017 seçimlerinde toplam oyların yüzde 80’ini almış olan 2 ana akım parti “Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi” geçenlerde yapılan Yerel Seçimlerde 3. ve 4. sıraya düştüler. Hatta her iki partinin aldığı oy oranı yüzde 25’I ancak buldu.

        Ayrıca geçen hafta Perşembe günü Birleşik Krallık genelinde “AB Parlamentosu” seçimleri yapıldı. Bu satırlar yazılırken henüz sonuçlar belli olmamıştı. Ancak seçim öncesi son anketler yerel seçimlere benzer bir hezimet görünüyordu, iki ana akım parti için!

        Birleşik Krallık siyasetine 100 yıldır damgasını vuran 2 ana parti artık eski gücünde değil. Bunun sebebi de, seçmenin her iki partiyi “ Brexit sürecini yönetememek ve olayın kaosagitmesine sebep olmak” ile suçluyor olması.

        Birleşik Krallık’ta görünür gündem “Kimin MuhafazakârParti lideri ve aynı zamanda Başbakan olacağı” konusu Ancak halkın gündemi farklı. Londralılar, Brexit sonrası başkentin ekonomik ve ticari anlamda kan kaybetmesinden endişe ediyor. İskoçlarBrexit sürecine göre yeniden ayrılık referandumu için zemin yokluyorlar. Orta ve Doğu İngiltere’de referandumda “AB’den ayrılalım” oyu kullanmış milyonlarca İngiliz seçmen ise kızgın bir şekilde “Neden benim aldığım karar uygulanmıyor?” diye soruyor.

        Brexit referandumu öyle ya da böyle Birleşik Krallık’ta çok daha derin yaralar bırakacak gibi gözüküyor. Hem de daha alınan Brexit kararı uygulanamamışken!

        Ve bu arada, Brexit kavgasının en ateşli anlarının birinde ABD Başkanı Trump, İngiltere’yi ziyaret ediyor. Bakalım “İki Kutuplu Dünya” teorisini yeniden ortaya atan ve 2.5 yıldır diğer ülkelere “ Benimle misin ? Değil misin?” Diye soran ABD Başkanı Trump, Brexit sancıları çeken İngiltere’ye ne vadedecek?

        Diğer Yazılar