Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Pandeminin getirdiği küresel kriz Avrupa ve Amerika’da tüm hızıyla devam ederken bir yılı geride bıraktık. Peki ya yeni normalin küresel sanat piyasasına etkileri ne oldu?

        Sanatın duvarların dışında hayatta kalabilmesi adına geleceğe köklü değişiklikler taşıyacak bir değişim ve dönüşüm içindeyiz. Küresel ölçekte yaşanan bu zorlu dönemde, sanat dünyası fiziksel sınırları aşan yeni dil ve iletişim biçimleriyle izleyici deneyimini her geçen gün çeşitlendiriyor.

        Dünyanın dört bir yanından sanatçıları, galerileri, kurumları dijital etkinlik ve hibrit modeller bir araya getiriyor; Birincil ve ikincil pazarlar arasında benzeri görülmemiş işbirliklerine şahit oluyoruz. 2020’nin ikinci yarısında artarak kendini gösteren bu dönüşümün uzun vadede pozitif etkilerini göreceğimiz, sanat dünyasına sürdürülebilir alışkanlıklar kazandıracağı şüphesiz.

        Arka planda ise bir biri ardına iptal edilen uluslararası fuarlar, bienaller, ertelenen müze sergileri; Daimi olarak kapanmak durumunda kalan galeriler...

        Avrupa ve Amerika’da sanat pazarı hala pandemiyle mücadele ederken, Asya pazarı Hong Kong Aralık müzayedeleriyle birlikte sanat takvimini başlattı.

        2020’yi geride bıraktık. Peki ya küresel sanat piyasasına etkileri ne oldu?

        Art Basel ve UBS’in her yıl yayınladığı ortak raporun sonuncusu bu kez koronavirüsün sanat piyasası üzerindeki etkilerini inceliyor; Kültür ekonomisti Clare McAndrew tarafından yazılan rapor, 60 farklı ulusal pazarı temsil eden 795 galeriden alınan yanıtların yansıması.

        REKLAM

        İstatistikler pek parlak değil elbet; Pandemi ile birlikte, modern ve çağdaş sanat satışlarının düşme oranı yüzde 36.

        Araştırmaya katılan galerilerin yüzde 90'ı, yılın ilk altı ayında mekanlarının kapalı olduğunu belirtmiş. Oysa, 2019’da 64.1 milyar dolara ulaştığı tahmin edilen toplam küresel satışların yarıdan fazlasını galeriler oluşturuyordu. Piyasaya en büyük darbe ise Art Basel, Art Basel Hong Kong ve Frieze New York başta olmak üzere fuarların iptali. Fuar takvimi geçtiğimiz Mart ayında New York Armory Show ile sona erdi, gerisi malum...

        Kimi çevrimiçi görüntüleme odalarına dönüştü fuarların, kimi beklemede. Peki ya müzayede evleri?

        Son yıllarda çevrimiçi sanat pazarına artan yoğun ilgiyle birlikte dijital varlıklarını güçlendiren müzayede evleri, bana sorarsanız sürece en hızlı adapte olan aktörlerin başında geliyor.

        Pazarın yarısına hakim Christie’s ve Sotheby’s duopolisinde, özel satışlarla birlikte çevrimiçi müzayede satışları en büyük gelir kaynağı olarak karşımıza çıkıyor.

        Christie's’in 311 milyon sterlinle çevrimiçi satışlarında yüzde 262'lik artış var. Müzayede evinin çevrimiçi satış rekoru...

        Sotheby’s, bu yıl gerçekleştirdiği 400'ün üzerinde çevrimiçi müzayedenin (geçen yıla göre yüzde 30 artış) 570 milyon doları aştığını belirtiyor. Bu rakam 2019 değerinin yaklaşık yedi katı... Müzayedeler küresel olma yolunda, canlı yayında benimsenen bir format haline gelmiş durumda.

        Toplam satışlar ise pek çok sektörlerde olduğu gibi pandeminin etkisinde: Sotheby's 5 milyar dolar ile 2019 satışlarına göre yüzde 16 düşüşte (2019: 5.8 milyar dolar) Christie’s’in ise toplam 4.4 milyar dolarlık kazancı, geçen yılki toplam satış rakamının dörtte biri.

        Sanat dünyasının içsel kaygıları ve yakın geleceğe dair soru işaretleri devam ederken, 2020’nin kapanış müzayedeleri olan Hong Kong Aralık satışlarına dikkat çekmek istiyorum: Avrupa ve Amerika’daki piyasanın aksine, bambaşka dinamiklerle karşımıza çıktı geçtiğimiz haftalarda Asya sanat pazarı. Christie’s ve Sotheby’s’i takip eden genç müzayede evi Phillips, Çin devletine ait Poly ile ortak müzayedesinde 66 milyon dolar ile Hong Kong'daki en yüksek müzayede rekorunu kırdı. Müzayedelerde Salman Toor, Nicolas Party, Amoako Boafo ve Dana Schut’un aralarında olduğu genç sanatçılar yeni rekorlar kırarken, Yayoi Kusama, Yoshitomo Nara ve Bernard Frize gibi isimler yoğun ilgi gördü. Genç sanatçılara yoğun ilgi ve artan fiyatlar, değişen koleksiyoner beğenisinin veya belki de yatırım stratejisinin bir yansımasını gösteriyor. Tüm pazarlar daralırken Asya’nın güçlü kaldığı 2020’yle birlikte, Asya sanat piyasasının nabzını elinde tutan Hong Kong’u bir süre daha takipte kalacağız...

        REKLAM

        Bir sonraki yazı: Pandemi sonrası sanat pazarını neler bekliyor?

        Diğer Yazılar