Aydınlığın dönüşü
Türkiye’nin eski yıllarında devlet bürokratları olan valiler, kaymakamlar ve il müdürleri, görevleri, görev alanlarına giren hizmet aksamalarıyla ilgili gazetelerde bir haber çıktı mı, derhal harekete geçer, gerek telefonla, gerek yazılı olarak açıklama, daha doğrusu bilgilendirme gönderirlerdi.
Gazeteler de bu açıklamalara mutlaka yer verir, halka bilgi aktarmış olurlardı. Genelde de bunların çoğundan Ankara’daki bakanlık ve organlarının haberi olmazdı. Örneğin; çökmüş bir yol, elektriksiz – susuz köy gibi devlete ait hizmetlerin çoğu yerelde çözülürdü.
Şimdi öyle değil... Hiçbir bürokrat, il müdürü, gazetelerde çıkan hizmet aksamalarıyla ilgili değil. Ne zaman harekete geçiyorlar; İş Ankara’dan duyulduğu zaman... Çünkü “yeni dönemde” bürokrat, vatandaşa doğru ve yerinde hizmeti ile değil, kendisini bu göreve getiren makam sahiplerine sorgusuz sualsiz bağlı, emirlerini “ama efendim...” demeden, doğru-yanlış tartışmadan yerine getirmesine göre görevde kalabiliyor...
Peki bu konuya neden girdim?...
Bir zamanlar devlet işi olan elektrik dağıtımını devralan şirketin (Gediz Elektrik) bana, eski bürokrat duyarlılığını hatırlatmasından.
Bir hafta önce bu köşede Gediz Elektrik’le ilgili “Bu külahın altında 220 volt var” başlıklı yazıya gösterilen olağanüstü duyarlılıktan...
Kurumun Medya Uzman Elvan Argun, önce telefonla bilgilendirdi, sonra Gediz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Metin Demirdağ imzalı açıklama gönderdi. Ben bu satırları yazarken de, daha önce araç çarpması ile devrilme aşamasına geldiği için sökülen sokak aydınlatma direği yerine dikildi. Vaktiyle var olan sokak lambasının, iki aylık aradan sonra göreve dönmesi ile hiç yoktan bir sevincimiz oldu...
Köşede ve kaldırımsız alanda olduğu için araç çarpmalarına karşı korumasız olan direk, dibine dökülen betonla korumalı hale getirildi. Mahalle sakinleri olarak; Gediz Elektrik yönetici ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Bundan böyle, tehlike arz ettiği için sökülen aydınlatma direğini uyarısız yerine dikecek sistem kurmalarını diliyoruz...
