Sevimsiz mağlubiyet...
1- Maça, Bismillah gol yiyerek başlamak, son derece moral bozar...
2- Advocaat’ın B planı var mı? O plan, aylardır forma giymemiş Emenike ile maça başlamak değil herhalde!..
3- “Van Persie fit olacak, antrenman yapacak, onun için kadroya almadım” diyen Advocaat’a diyecek tek bir sözüm var... Sezon bitiyor, bu maçlarda oynamazsa, nerede oynayacak?
4- Fenerbahçe çok basit gol yedi... Rakip, topu sürdü, sürdü, parkta gezercesine, sonra orta yaptı, Claesson kafayı vurdu... O sırada, Şener göz markajı yapıyordu, pozisyon hatasını da unutmamak lazım tabii...
5- Tam 62 dakika, gol pozisyonun, organize atağın yok! Bir yan topla, pozisyoncuk yakalıyorsun.. Kabul edilemez!
6- Krasnodar, Lens’in Fenerbahçe’nin ataklarda en önemli oyuncusu olduğunu çözmüş... Lens, nefes alamadı... Teknik direktör bu işi çözemedi...
7- “Fernandao ve Ozan ile başlamak daha üretici olurdu” diye düşündüm, bu oyuncular oyuna girerken... Emenike, 10 üzerinden 1 aldı benden, sahada kaldığı sürede... Advocaat kaç puan verdi acaba?
8- Fenerbahçe orta sahasında, mimar oyuncu yok, biliyorsunuz.. Mehmet ve Josef, defansif ağırlıklı oyuncular oldukları için, üretim sahaya yansımıyor..
9- Krasnodar, uçan, kaçan bir Rus takımı değil.. Sadece kapasiteleri elverdiği sürece, takım oyunu oynuyorlar... İşi bilen, usta bir Avrupa takımı, Krasnodar’ı içerde, dışarda bitirirdi...
10- Alper beni şaşırttı... Çok etkisiz kaldı... İkili mücadelelerde, hep faul almak için, yerde kalmayı çok seviyor... Ama, olmaz böyle..
11- Avrupa kupalarında, 1-0 kaybedilen maçlardan hiç hoşlanmam... 1-0 gudubet bir sonuçtur... Rövanşta süper başlarsınız, iki gol bulursunuz, ama rakip hep umutlu olur... 1 gol atarsa, tur atlar çünkü... Tur atlamak imkansız değil, çünkü Fenerbahçe, Krasnodar’dan çok büyük takım!