Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Turizm dendiğinde akla gelen yerler var, Antalya, Bodrum, Çeşme, Marmaris gibi... Ama örneğin Bursa’nın Misi Köyü, Isparta’nın Kuyucak İlçesi, Adana’nın Saimbeyli İlçesi yok. Oysa Türkiye, meraklısına, farklılık arayana, tatili denizden, güneşten ibaret görmeyene yüzlerce seçenek sunuyor. İşte bir süredir rotalarını takip ettiğim “Gelecek Turizmde” projesi bunun için heyecan veriyor.

        Anadolu Efes’in, 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığıyla başlattığı bir proje bu. O yıl Çoruh Vadisi’nde turizm eksenli bir yerel kalkınma modeli geliştirilmesi amacıyla Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi olarak başladı. Bölgede ev pansiyonları kuruldu, bisiklet rotaları oluşturuldu. Aradan geçen 9 yılda pek çok yeni bölgeye ulaşıldı.

        Geçtiğimiz hafta bu projenin yeni durağı “Lavanta Kokulu Köy Projesi” için Isparta’nın Keçiborlu İlçesi Kuyucak Köyü’ndeydik. Bir kez daha şunu gördüm, yeterli destek sağlanıp yol gösterildiğinde, bir köyde karşılaşacağınız içtenlik, konukseverlikten daha iyisi yok! Türkiye’deki lavanta üretiminin yüzde 93’ünü sağlayan Isparta’da kırsal turizmin canlandırılmasını amaçlayan projede sadece 1 yıl içinde büyük bir farkındalık sağlanmış. Köyde bir kooperatif kurulmuş, kadınlar yöresel yemekleri, lavantalı kekler, lavantalı dondurmalarla zenginleştirmiş. Köyde bu projeye katılanlara girişimcilik, pazarlama, pansiyonculuk, kırsal turizm, güzel konuşma gibi eğitimler verilmiş. Yakın çevreden hafta sonları otobüslerle yerli turistler geliyor, köyden bir genç tur rehberliği yapıp gelenlere lavanta bahçelerini gezdiriyor. Daha işin çok başındalar. İlk adım olarak model olması açısından kırsal turizmin iyi uygulama örneklerinden olan Fransa-Provence bölgesine, yerel yönetim temsilcileri, proje ekibi ve lavanta üreticisi kadınlarla birlikte bir gezi düzenlenmiş. Gezi kapsamında adını Güney Fransalı kadınlardan alan lavanta dahil 300 bitkinin işlendiği dünyaca ünlü bir Fransız kozmetik markasının fabrikası da ziyaret edilmiş. Üretilen ürünlerin pazara nasıl açıldığı, hangi üretim aşamalarından geçtiği ile ilgili bilgilendirme yapılmış.

        AHŞAP KULÜBELER YAPILACAK

        2015’te lavanta turizmi yoluyla köye 1000 turist gelmiş. Bu yıl bu rakam 300’ü yabancı 15 bin turiste ulaşmış. Bu turistik hareketin gelir de yaratabilmesi için kurulan kooperatifte köy meydanında bir restoran var. Kadınlar hafta sonları gelen tur otobüslerine yerel yemekleri servis ediyor, küçük lavanta keselerinin, lavanta yağlarının, lavanta ballarının satışı yapılıyor. Bir adım sonrasında atılacak adım daha umut verici: Kuyucak Köyü Muhtarı Mehmet Aydemir, Defterdarlık’tan 145 dönüm araziyi köy tüzel kişiliğine geçirmiş. Şimdi orada lavanta tarlaları arasına küçük ahşap evler yapılacak, böylece lavanta turları da konaklamalı hale gelecek. Şu anda sadece 4 köy evinde pansiyon hizmeti var, dolayısıyla gelen ziyaretçiler günübirlik kalabiliyor.

        ANADOLU EFES’İN UNDP ORTAKLI ‘GELECEK TURİZMDE’ PROJESİ BU KEZ ISPARTA KUYUCAK’TA

        HER DERDE DEVA ÇİÇEK SAKİNLEŞTİRİYOR DA

        Lavanta, geçmiş çağlarda psikolojik sorunların tedavisinde kullanılırmış. Uykusuzluk, depresyon gibi sorunlarda lavanta çayı, lavanta yağı ya da eve asılan lavanta keselerinin fayda sağladığı bugün de konuşuluyor. Biz köyü ziyaret ettiğimizde bir çift gelip bir bagaj dolusu lavantayı yüklenip gitti. Muhtara sorduk, “Ne yapacaklar bunları?” diye. Anlattığına bakılırsa bu ziyaretçi hanım, bir süre önce ciddi bir karaciğer hastalığı geçirmiş. Ve tedaviye ek olarak düzenli olarak içtiği lavanta çayından da büyük yarar görmüş. Lavanta çiçeğinin cazibesini, dilden dile yayılan bu yararlar da artıracak besbelli.

        Lavanta, suya ihtiyaç duymaması nedeniyle kıraç topraklarda da yetişebiliyor. Dikildikten iki yıl sonra ideal verime ulaşıyor.

        ULAŞIM SORUNU YOK

        Isparta’ya 47 kilometre uzaklıkta olan Kuyucak, Toroslar’ın eteğinde yüksek bir tepeye kurulmuş. Çevresindeki yamaçların ve ovaların çoğu lavanta tarlalarıyla çevrili şirin bir köy. Kıraç ve susuz arazileri yüzünden yıllar önce göç vermeye başlayan köyün kaderi belki de lavanta turizmiyle değişecek. Lavanta ilk defa 1975 yılında köye getirilmiş ve 30 aileye 15’er kök şeklinde dağıtılarak üretime başlanmış. TÜİK 2013 verilerine göre Isparta, Türkiye’deki lavanta üretiminin yüzde 93’ünü karşılıyor. İlaç sanayiinden kozmetiğe, gıdadan parfümeri sektörüne kadar pek çok kullanım alanı bulunan lavanta sayesinde göçü tersine çevirmeye başlayan Kuyucak köylüleri kerpiç evlerini morun farklı tonlarına boyamaya başlamış.

        Muhtar Mehmet Aydemir, mor gömleğiyle hasat yapıyor, çiçeğin tüm özelliklerini biliyor, tam bir tur rehberi gibi çalışıyor. Bu yıl aslında çok turist beklediklerini ancak 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bütün turların iptal edildiğini söylüyor. Gelecek yıl için ise “Çok gayret etmeliyiz” diyor.

        EV İŞLERİ ERKEKLERE KALMIŞ

        Lavanta turizmi kadınları iş sahibi yapmış, erkeklerin evde yükü artmış. Muhtar Mehmet Aydemir, “Hanımlar tur otobüsü geldiği günlerde gece 23,00’e kadar restoranda kalıyor. Artık biz de işte menemen falan pişiriyoruz evde. Çocukları bile babalar yıkıyor. Hanımlar çok yoğun” diyor ve gülüyor.

        Diğer Yazılar