Dünyayı, egosu küçük, kalbi büyük insanlar kurtaracak
Bir cumartesi sabahı, bütün bir haftanın ve ülkenin yorgunluğu yüzlerinden okunan bir grup gazeteci, omuzlarımız düşmüş, toplantı izliyoruz. Masanın karşı tarafında, Türkiye’nin en büyük şirketlerinden ikisinin yöneticisi var, Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu ve FİBA Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin. Ortalarında Young Guru Academy (YGA) kurucusu Sinan Yaman. Yeni yatırımlar, ciro, dolar kuru, ekonomi, para kelimeleri bir kez olsun telaffuz edilmiyor. Çünkü konumuz egosu küçük, kalbi büyük insanlar ve 15 yıldır onları buluşturan YGA’nın son projesi.
YGA, 2000 yılında Türkiye’de kurulan uluslararası bir liderlik okulu, kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu. YGA’ya her yıl 188 üniversiteden 50 binin üzerinde öğrenci başvuruyor. Seçilen 4 bin kişi Güler Sabancı, Muhtar Kent, Hüsnü Özyeğin, Cem Kozlu gibi isimlerin konuşmacı olarak yer aldığı YGA Zirvesi’ne katılıyor. Beş aşamalı mülakatla seçilen hem donanımlı hem de sosyal bilinçli 50 kişi de liderlik okuluna kabul ediliyor. YGA’lılar bu okulda bin saatin üzerinde eğitim alıyor ve YGA atölyelerinde 5 bin saat gönüllü çalışıyorlar. Akademinin yoğunlaştığı üç alan var, birincisi görme engelliler, ikincisi bilim insanları, üçüncüsü de Suriyeli göçmenler. YGA kurucusu Sinan Yaman, ısrarla gönül bağı kurma, birlikte başarma kavramlarını vurgularken, YGA liderlerinin üç ayda bir ‘liderlik sağlık taraması’ndan geçtiğini söylüyor. Bu taramada sorulan sorularla, gencin liderlik sarhoşluğu yaşayıp yaşamadığı anlaşılıyor. Çünkü bu akademide en önemli şey kendi fikirlerine âşık olmamak, kendini kanıtlama derdine düşmemek. Bunu başaramayanla yola devam edilemiyor.
Kalabalık bir masayız. Aramızda YGA’lı olmak için ODTÜ’deki masterini donduran, yüksek maaşla çalıştığı uluslararası şirketten istifa edip onda bir maaşa YGA yöneticisi olan, hafta sonlarını Gaziantep’teki Suriyeli çocuklara ayıran, iyi eğitimli, iyi CV’li, ama hepsinden önemlisi vicdanlı, ‘biz’ olmayı başarmış, liderlik sarhoşluğuna kapılmamış gençler var.
Yorgun, umutsuz ve yılgın bir ruh haliyle oturduğumuz masadan, bir sihirli değnek değmiş gibi gülümseyerek kalkıyoruz.
Umut da bulaşıcı bir şey.
SURİYELİ ARAPÇA KONUŞACAK TELEFON ÇEVİRECEK
YGA’nın kuruluş amacı engelliler, göçmenler ve desteğe ihtiyacı gruplar için projeler üretmek. Bunun için pekçok holding YGA’ya destek veriyor. Suriyeli göçmenlerin öncelikli sorunlarından birinin dil olduğunu gören YGA gönüllüsü Suriyeli üniversite öğrencileri (soldan sağa) Sami Alhelali ve Yaser Nahhas, proje lideri Can Kavanoç ile birlikte ‘WeTalk’ teknolojisini ortaya çıkarmış. Akıllı telefonlara yüklenen tercüme uygulaması sesli ve yazılı mesajları anında Türkçe-Arapça dillerine çevirerek tarafların anlaşmasını ve sohbet etmesini mümkün kılıyor.
KAAN TERZİOĞLU / TURKCELL CEO’SU
'KARADENİZ YAYLALARI KEŞFETMİŞ'
“YGA’lıların daha iyi bir dünya için kurdukları hayallere hayal ortağı olmak, beni hem kişisel olarak hem de stratejik hayal ortağı Turkcell adına çok heyecanlandırıyor. Çok kısa zamanda ortaya yepyeni bir teknoloji çıkardılar. İnanıyorum ki bunların çok daha ötesini de göreceğiz. Yakında bu uygulama taksilere de getirilecek. Duyuyoruz ki Arap turistlerin yoğun olduğu Trabzon’da esnaf bu uygulamayı keşfetmiş bile.”
MURAT ÖZYEĞİN / FİBA HOLDING YÖNETİM KURULU ÜYESİ
'ÜÇ KUŞAKTIR YGA’LIYIZ'
“Babam Hüsnü Özyeğin, ben ve YGA gönüllüsü kızım ile birlikte üç kuşaktır YGA’lıyız. 7 yıldır YGA ofisine ve YGA kamplarına Özyeğin Üniversitesi olarak ev sahipliği yapıyoruz, üniversite onların da evi. Onlar birlikte hayal kurup, birlikte projelendirip, birlikte dünya çapında projeler ortaya çıkarıyorlar. YGA’nın keşfettiği Suriyeli gençlerin yetişmesi ve istihdamında destek olmaya devam edeceğim.”
SİNAN YAMAN / YGA KURUCUSU VE YÖNETİM KUR. BŞK.
'KENDİ FİKRİNE AŞIK İNSANA YER YOK'
“YGA’da kendine güvenli değil özgüvenli gençler yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Ne farkı var derseniz şöyle açıklayayım? “Kendine güvenliler kendi fikirlerine âşık, kendini kanıtlama ve başarıyı üstlenme peşinde olur. Özgüvenliler ise başkalarının başarılarından ilham, kendi hatalarından ders alan, geri bildirimleri gelişim fırsatı olarak gören ve krediyi kimin aldığının önemli olmadığı bir iklim yaratanlardır.”
