Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hafta ortasında açıklanan ağustos ayı enflasyon verilerinde dikkati çeken bir kategori vardı: Giyim ve ayakkabıdaki fiyat değişimleri. Her yıl mevsimsel etkilerle yüzde 5’ler civarı fiyat düşüşlerinin yaşandığı bu kategoride bu yıl düşüş yüzde 3’te kaldı. Yıllar itibarıyla şöyle bir geri dönüp bakınca, örneğin 2006’da bu düşüş yüzde 5, 2007’de 6.92 olmuş.

        Hadi biraz daha yakın geçmişe gidelim, 2010’da 4.79, 2011’de 4.35 ile devam etmiş, geçen yıl yani 2016 yazında 4.69 olarak gerçekleşmiş. Son 11 yılda istikrarlı bir fiyat düşüşü yaşanırken bu yıl oran niçin yüzde 3’te kaldı?

        Pek çok neden üzerinde durulabilir, ama bunu sektörün oyuncularına sormakta fayda var diye yola çıktık. Ve evet pek çok neden ile birlikte en çarpıcı neden olarak karşımıza, geçen yıl 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tüketicilerin bir anda satın alma iştahını kaybetmesi, evlere kapanması nedeniyle piyasanın işleri canlandırmak için yaptığı farklı kampanyalar çıktı.

        Bazı hazır giyim markalarının yönetici ya da patronları, son yıllarda yaygın olarak gelişen ‘polemiğe girmek istememe’ refleksiyle, “İsmimi vermeyecekseniz anlatırım” dediler. Elbette onları da dinledik, yazıda o nedenlere de yer verdik. Bu kaygıyı gözetmeyen az sayıdaki isim de diğerleri de hep aynı nedenleri sıraladı.

        KIŞLIKLARA DİKKAT

        Türkiye’de ve yurtdışında hızla mağazalaşan yaygın hazır giyim markalarından birinin yönetim kurulu başkanı, “Biz üretimimizin yüzde 80’ini Türkiye’de yaptırıyoruz. Bu yüzden minimum etkilendik. Ama Uzakdoğu’dan ithal edilen ürünlere getirilen vergiler ve dövizdeki artış nedeniyle yabancı markalar pahalılandı. Markalar bunun yerine Türkiye’de üretime yöneldi, bu da fiyatları artırdı. Kışın daha yüksek enflasyon oranları göreceğiz. Geçen yıl aldığınız kışlıklarınıza iyi davranın” dedi. LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük de ortaya çıkan tabloyu dolarda yaşanan yükselişe bağladı.

        'KÖTÜ SÜRPRİZİ BU KIŞ GÖRÜN'

        Desa Başkanı Melih Çelet mevcut durumu ve tüketiciyi bekleyen yeni sezonu en sert ve net biçimde ortaya koyanlardandı. Çelet, “Geçen yıl kâr değil ar yılımızdı” diyerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Henüz kış sezonu tam olarak açılmadı. Esas sürprizle kışın karşılaşacağız. Döviz şokları yaşandığı zaman ilkbahar ve yaz ürünleri satın alınmıştı. O zaman maliyetlerde bir artış görmemiştik. Sonrasında döviz artışıyla kiralar arttı. Ama bizim tüketicilerimizin gelirlerinde artış olmadı. Girdi maliyetlerinde yüzde 20 artışla karşı karşıyayız. Ne kadar kısmaya çalışsak bunlar yine de fiyatlara yansıyacak. Asıl fiyat artışlarını eylül ortasından itibaren hissedeceğiz. Kredi Garanti Fonu’nun sağladığı rahatlama geçici. Çünkü bizim tüketicilerimizin gelirlerinde artış olmadı.”

        'GEÇEN YIL FİYATLAR ÇOK DİBE VURMUŞTU'

        İnci Deri Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Kızıltaş, “Geçen yazı hatırlayın, 15 Temmuz sonrası tam bir kâbustu. Geçen yıl her zamankinden farklı bir şey yaptık. Çok dip fiyatlarla ürün sattık. Bu yıl o kriz ortamından çıktık. Maliyetler yüksek olduğu için artık bir yerden sonra fiyatlar aşağı inmiyor. Türkiye’de ederinin altında satılan tek ürün ayakkabı. Burada sattığımız fiyatlarla Avrupa’da çöp alırsınız. Bir zamanlar o kadar çok ucuz ithal ürün geldi ki ayakkabının tüketici gözündeki değeri hep aşağılarda kaldı” dedi.

        'STOKLAR BİTTİ MALİYET ARTIŞI FİYATA YANSIDI’

        Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, “Özellikle ayakkabıda Uzakdoğu etkisi var. Ayakkabı ithalatı çok azaldı ve yerli üreticinin kapasitesi belli. Artan hammadde fiyatları var, dolara bağlı olmayanlarda artış var. Yarı mamule de ek vergiler geldi. Stoklar bitti, temizlendi. Yeni maliyetler izin vermiyor. Yeni yapılan tüm alışveriş merkezleri artık sabit kiradan vazgeçti, ilk yıl ciro kirasıyla başlıyor. Ama eski sözleşmeler, hâlâ indirim yapmayanlar var. Stoklar bitti, hammadde fiyatları arttı. Bu seyir sürer” dedi.

        YABANCI MARKALARIN İŞTAHI KAPANDI

        Bir dönem genç ve büyüyen nüfusu nedeniyle hazır giyimde pek çok yabancı marka için cazip bir pazar olan Türkiye’de son dönemde peş peşe ülkeden çıkan markaların haberleri geliyor. Bugün sektörün yerlilerini sıkıntıya sokan koşullar yabancıları da Türkiye’ye veda etmeye zorladı. Kanadalı iç giyim markası La Senza 1.5 yıl önce vergiler ve yükselen kuru gerekçe göstererek Türkiye’den çıktı. 2016 Nisan’ında İngiliz hazır giyim devi Top Shop Türkiye pazarına veda etti. İki ay sonra da Hollandalı hızlı moda markası C&A Türkiye’deki operasyonlarını durdurdu. Peşi sıra kozmetik zinciri Douglas ve son olarak da İngiliz Debenhams. Tüm bu markaları zorlayan, kârlılık için gerekli olan hızlı büyümeye ulaşamamaları yanında, gümrüklerde ithalatı önlemeye yönelik önlemlerin artırılması oldu.

        Diğer Yazılar