Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu hafta gençlerle ilgili bana umut veren birkaç konudan söz edeceğim. Gençleri desteklemeye yönelik ne yapılsa bunun duyurulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Türkiye’de genç işsizliği ve en önemlisi eğitimli genç işsizliği büyük sorun.

        Geçtiğimiz hafta Girişimcilik Vakfı Başkanı Sina Afra ve vakfın desteklediği 5 genç ile bir araya geldim. Hepsi yüksek puanlarla, herkesin hayal ettiği üniversitelere girmiş, tıkır tıkır okuyorlar. Ama bu durum, hiçbirini geleceğe güvenen gençler yapmaya yetmemiş. Hiçbirine, kendini anlamlı hissetmek konusunda yeterli gelmemiş. Değerli hissetmek, kendilik duygusu, bütün bunlardan bağımsız. Gençlerden biri Gizem Kaya, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisi. Dedi ki: “Ben kendimi loser (ezik, başarısız) hissediyordum.”

        Sadece bu cümle bile sarsıcı değil mi? İyi bir üniversitenin iyi bir bölümünde okumanın yetmediğinin göstergesi değil mi? Gizem daha sonra vakfa girip bir şirket kurmuş. Others adında. Bu şirket çalışmak isteyen üniversite öğrencileri için yarızamanlı iş bulma sitesi. Şirketler, çeviri, kartvizitleri dijitale aktarma, broşür dağıtma, tasarım veya yazılım gibi işlerini üniversite öğrencilerine yaptırarak zaman, öğrenciler de tek seferlik işler yaparak para kazanabiliyorlar. Aslında bir sosyal fayda da sağlıyor site. Ve Gizem’deki o yetersizlik duygusundan eser yok artık. Bir diğeri ODTÜ Endüstri Mühendisliği mezunu Umutcan Duman. O da Evreka adlı girişimiyle evsel atıkların toplama süreçlerindeki verimsizliği ve yüksek maliyetleri yarı yarıya azaltan gerçek zamanlı bir lojistik çözümü geliştirmiş. Umutcan, “Sadece Türkiye’de evsel atıkların toplanması ve şehirlerin temizlenmesi için yıllık 4.2 milyar lira harcanıyor. Biz yüzde 55’e varan oranlarda tasarruf sağlayabiliyoruz” diye anlattı.

        Bahçeşehir Üniversitesi’nde Ekonomi, Finans ve Endüstri Mühendisliği üçüncü sınıf öğrencisi Beste Tonga ise 2016 yılının sonunda insanların kullandığı ürünler hakkında yorum yaptığı bir sosyal medya platformu olan Brandiyo’yu kurmuş. Beste, kullanıcıların yaptığı yorumları analiz ederek markalara kullanıcı içgörüsü sağladıklarını anlattı. “Asıl amacımız herkesin ihtiyacı olan en doğru ürünü alabilmesi ve tüketim çılgınlığının önüne geçebilmek” diye tanımladı işini. Şevval Karadağ da ilginç bir örnek. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi. “Zamanla vizyonumun iyileştirme olduğunu fark ettim, ancak iyileştirmeyi sadece doktorlar yapmıyor, toplumun iyileşmesi için hem doktorlara hem vakıflara hem de girişimcilere ihtiyaç var. Kendimi 5 sene sonra on binlerce insanın hayatını iyileştiren, kurucularından olduğum bir iş yaparken görmek istiyorum” diye ifade etti. İrem Karaosmanoğlu henüz işin başındaki gençlerden. İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi. “Şu an bir girişimim yok ama ileride tarım ya da eğitimle ilgili işler yapmak istiyorum” dedi.

        Bu hikâyeleri dinlerken, geçtiğimiz haftalarda Sabancı Vakfı’nın düzenlediği Filantropi Semineri’ni hatırladım. Seminerde, Yaratıcılık, Kültür ve Eğitim Vakfı kurucusu Paul Collard, her 3 işverenden 1’inin ihtiyacı olan donanıma sahip çalışanları bulamadığından yakındığını anlatmıştı. Collard’ın, “Bugün eğitim gören öğrencilerin yüzde 60’ının gelecekte yapacakları meslekler henüz icat edilmedi” sözü de gençlerin içindeki belirsizlik ve güvensizlik duygusunu açıklıyor. Hayallerinin peşinden giden ve bu yolda desteği bulanlar şanslı.

        *************

        SANATÇI ADAYLARINA DESTEK İÇİN SON GÜN

        Bu girişim de yine gençleri desteklemek adına son zamanlarda en çok beğendiğim işlerden. Bu yıl ilk kez tüm Türkiye’nin 2017 mezunu yeni nesil sanatçıları, 23 kişiden oluşan uluslararası bir jürinin seçkisiyle 21-24 Aralık’ta Galata Rum Okulu’nda, BASE’de sanatseverlerle buluştu. Baskı, cam, enstalasyon, fotoğraf, görsel iletişim tasarımı, grafik tasarımı, heykel, resim, seramik, Türk el sanatları ve video kategorilerinde, 51 farklı üniversiteden 1000’e yakın başvuru alan BASE’de, bu yıl 31 üniversiteden 108 sanatçı adayının toplam 116 yapıtı sergilendi.

        BASE’yi destekleyen, sponsor olan şirketler, ne kadar anlamlı bir iş yapıyor. Mezun olur olmaz böyle bir sergide yer alan genç sanatçı adayları eminim hayata 1-0 önde başlayacak. İlgilenenlere not, bugün serginin son günü.

        Diğer Yazılar