En adaletli festival
MALUMUNUZ bizde festival ve ödül törenlerindeki adaletsizlik tartışmaları hiç azalmaz hatta daha çok artar. Son zamanlarda bu konu yine gündemdeyken en adaletli festival başladı. 9 Kasım’a kadar da ‘Herkes için Adalet’ temasıyla devam edecek.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından, 7 yıldır artan başarısıyla süren Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin ‘Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda ‘Ayaz’, ‘Hayatın İçinde’, ‘Davetsiz Konuk’, ‘Güzel ve İtler’, ‘Yol Ayrımı’, ‘Geçmişteki Sır’, ‘Hemşireler’, ‘Rehineler’, ‘Erkekler Ağlamaz’ ve ‘Mor Ufuklar’ filmleri yarışacak. Festivali merakla takip etmek gerek. Sanat önemli malum.
**************
SADECE ZARİF
CUMA gecesi Amsterdam’da yeni açılan, en ince otel olan Sir Adam’da, Philips Oled Ambilight’ın tasarımcısı Rod White’ın katıldığı bir yemek davetindeydim. Zaten bu otelin seçilme amacı da anlatılan ürünün inceliğine uygun olmasından kaynaklanıyor.
Hiç abartısız, sade ve zarif bir masada 50 kişi yemek yedik. Şöyle arkama yaslandım, kendi davetlerimizi düşündüm. Evet çok abartıyoruz, çok kasıyoruz, çok göze sokuyoruz. Oysa abartıdan uzak, çiçeklerle güzelleştirilen masalar kurulabilir.
Davete uygun masayı ve ortamı tasarlayan, stylist Nicole Huisman’mış. Düşünün o kadar zarif ve şıktı ki sorma ve öğrenme ihtiyacı hissettim.
**************
ZARİFLİĞİ ÖZLEMEK
SİZİ bilmem ama ben kendi ülkemde zarifliği, sadeliği özler oldum. Geçen hafta bir arkadaşım “Kısa yaz tatilinde istemeye istemeye yurtdışına gittim.
Çünkü kendi ülkemde artık sadelik ve zariflik yok oldu. O yüzden tatillerimde gerçekten istemeyerek yurtdışına gidiyorum. Hem kafa dinlemek ve hem de özentiden uzak olmak için” dedi.
SADELİK GÜZELDİR
Haksız sayılmaz. Örnek mi vereyim? Mesela yurtdışında birçok beach’te denize girerken makyajlı bir kadın görmeniz çok zor. Ya da mantar topuklularla kumların üzerinde yürümeye çalışan birini görmeniz...
Bunun gibi bir sürü örnek işte. Uzayıp gider.
Şunu demek istiyorum. Sade ve zarif olmak güzeldir. Hem zengin gösterir hem de kaliteli. Unutmayın.
**************
HA NUSRET HA KİM
NUSRET’İN et dövmesi, etlerle aşk yaşıyormuş gibi videolar çekmesi ünlü olmak, kendinden söz ettirmek içindi. Peki işe yaramadı mı? Tabii ki yaradı, hem de sınırları dünyayı aştı.
Leman Sam’ın söylediği “Nusret’in yaptığı çok pornografik. Meşhur olmak için yapmış ama olamamış” açılımı gayet yerinde. Sadece “Meşhur olamamış” kısmı hariç. Bakın Leman Hanım. Nusret’in et dövmesi ile Kim Kardashian’ın poposunu göstermesi aynı. İçinde seks olan her şey satıyor. Dünyada bunun alıcısı çok.
Nusret Gökçe
Leman Sam’ın çıkışı bir zaman sonra cılız kalacaktır. Çünkü maalesef dünyada ünlü olmak, kendinden söz ettirmek bu matematiğin üzerinde dönüyor. Ve Nusret de gayet ünlü oldu. Ha kalıcı olur mu bilinmez ama ünlü oldu. Dünya starları, üzerinde kendisinin fotoğrafının basılı olduğu tişörtler kullanıyor ama tabii dediğim gibi kalıcılık önemli. 2 sene sonra “Kim bu Nusret?” denmemesi için et dövmeye devam etmesi gerekiyor. Yani Kim nasıl 9 senedir popo gösterip milyon dolarlara imza atıyorsa, Nusret de et döverek milyon dolarları cebine atmaya devam edecek. O yüzden meşhur da oldu zengin de.
Leman Sam
