Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bir kadın ve bir adam aşık oluyor. Evleniyor, çocukları dünyaya geliyor.

        Rüya gibi geçen yıllardan sonra olmuyor ve boşanma kararı alınıyor.

        Ve o güzel aşk, fırtınalı aşk bir anda son buluyor ve başlıyor kavgalar.

        Sonrası vahim... Tüm olan biten kavga da maalesef basına yansıyor ve taraflar basın aracılığı ile kavga etmeye başlıyor.

        Örnek; Emine Jahovic ve Mustafa Sandal.

        Şu ara ikilinin aşkına şahit olanlar şimdi de kavgalarına şahit oluyor maalesef.

        Maalesef diyorum bu aşka şahitlik eden insanlardan biriyim.

        O yüzdendir ki, üzülüyorum.

        Güzel bir aşktı onlarınki. Öyle böyle değil.

        Dillere destan diyeceğim ama Emina kanadından değil. Mustafa tarafından dillere destandı.

        Mustafa Sandal o dönem fırtına gibi esiyor. O konser senin bu konser benim. Her adımı olay. Herkes ölüyor, bitiyor. Fakat o Emina'ya aşık. Gözü hiçbir şey görmüyor. Ne şöhret, ne ün ama hiçbir şey. Ne eş-ne dost. Ne arkadaş. Hayatı Emina oluyor. Zaten Emina sonrasında çok kişi ile görüşmeyi bıraktı. Yalnızlaştı.

        Bu benim bildiğim elbet!!!. Bilmediklerim için yorum yapamam. O dönemlere şahit olarak yazıyorum. Kimsenin avukatı da değilim. Mustafa Sandal'ı kaç yıldır görmüyorum hatırlamıyorum. Konuşmuyorum dahi. Ki Emina zaten kimseyle görüşmesini de istemezdi o yıllar. Mustafa da, Emina da başka birini istemedi. Şu ara haberlerde adı geçen Mustafa Sandal'ın annesi Tülin Teyze'yi de görmedim yıllardır.

        REKLAM

        Neyse devam ediyorum; Emina aşırı güzeldi. Şimdi ki, gibi bol estetikli değildi. Doğal bir güzelliği vardı.

        O dönem çok kez seyahatlerde bir araya geldik. Çok zaman geçirdik.

        Mustafa o konser senin bu konser gezdiği dönemde Emina'ya aşkının aşırı olduğunu gözlemlediğim iki çok yoğun seyahatimiz oldu. Ki malum bir insanı tanımak için bir kez seyahate gitmeniz ve bir kez içki masasına oturmanız yeter. Tecrübeyle sabit!!!

        Ve bir kez Pakistan'a gittik. Emina da vardı o organizasyonda. Mustafa'nın annesi Tülin İleri de.

        Mustafa'nın gözü annesini bile görmüyordu. Emina diyor başka da bir şey demiyordu. Tülin İleri çok tatlı bir kadındır. Ve bizler teyze derdik. O kadar ilgili, alakalı ve herkesin tanıdığı bir insandı. Emina'yı da sevdi, korudu kolladı. Emina da o dönem nasıl ilgiliydi. Birbirleriyle harika geçiniyorlardı. Fakat evlendikten sonra işlerin değiştiğini biliyorum. Emina, Mustafa'nın annesi ile bile görüşmeyi çok istemiyordu. Hatta annesini bile görmesini istemiyordu. Fakat ailenin özel konuları kimseyi ilgilendirmez elbet. Beni de ilgilendirmez. Sonrasını da bilemem. Çünkü Mustafa Sandal ile bağlarım koptu evlendikten sonra herkes gibi. Tülin Teyzeyi de pek görmedim. Ancak Mustafa'nın çok kişiyle baglantısı koptuğuna da şahidim.

        Neyse devam ediyorum. Merak ettiğim mevzuya geleceğim.

        Pakistan konserinde Emina da aramızdaydı ama 15 gün sonra gittiğimiz Güney Kore Seul konserinde yoktu. Mustafa Sandal'ın aklı, düşüncesi tamamen Emina'daydı. Seul'de dört gün falan kaldık. Mustafa, Emina'yı dilinden düşürmedi. "Emina da Emina" diyor başka da bir şey demiyordu. Konsere çıkarken arıyor, konser bitimi hemen arıyordu. Yemek boyunca sürekli Emina ile konuşuyordu. Bir saniye geçmedi Emina'sız. Bu arada kalabalıktık. Sadece ben yoktum. Kalabalık bir basından arkadaşlarlaydık.

        REKLAM

        Sonra evlendiler. Çocukları oldu falan filan. Mustafa Sandal kariyerini de bir kenara bıraktı. O enerjisi, şarkıları yavaşlamaya başladı.

        Fakat o mutluydu. "Boş ver kariyeri" diyorduk.

        Fakat şimdi görüyorum ki, o mutlu sondan geriye sadece "Mal-mülk paylaşımı" kalmış. Yazık!!!

        Ne çocukların geleceği, ne çocukların yarınları düşünülüyor sanki. Çünkü Emina'nın açıklamalarında sadece mala-mülk var. Nafaka var.

        E noldu o yıllara şimdi!

        Sonra da bana, "Neden evliliğe inancın yok?" diyorsunuz. E nasıl olsun Allah aşkına o kadar çok kötü örnek var ki önümde. Sadece kavga-gürültü-mal-mülk savaşı. Çocukları düşünen yok gibi.

        Ve üzgünüm bana kızacak kadınlar ama maalesef bunu da hep kadınlar yapıyor gibi geliyor bana.

        Kadınların ağzından; "Onun her şeyini alacağım", "Bütün mallarını alacağım", "Bana geldiğinde bir donu yoktu. Hepsini benimle birlikte yaptı", "Ona gün yüzü göstermeyeceğim", "Şimdi mutlu olmasına izin vermeyeceğim" duyuyorum.

        Yapmayanlar var elbet. Mesela Ebru Şallı ve Harun Tan. 13 yıl aradan sonra ne güzel boşandı. Mis gibi. Çağla Şıkel ve Emre Altuğ. Kavgasız, gürültüsüz ayrıldılar. Hala da dostlar. Çünkü evrak üzerinde ne kadar boşansan da aslında evlisin çocuklar varsa. Çünkü hayatın boyunca çocuklar olduğu sürece boşanmıyorsun aslında.

        Bunu bir düşünseler tamam zaten. Çünkü o çocukların okul mezuniyetleri, evlenmeleri, çocuk dünyaya getirmeleri derken aslında hep birliktiler. Boşanan kimse yok. Sadece iyi ve güzel boşanma ayrılma var.

        Ve Emina ve Mustafa cephesinde kavga devam ediyor maalesef.

        Önceki gün yine haberler çıktı. Emina'nın ağzında yine mal-mülk-para.

        Emina demiş ki; "Mustafa kendini fakir gösteriyor. Mal varlığını annesinin üstüne yapıyor" falan, filan.

        REKLAM

        Çocuklara da nafaka ödemiyormuş.

        Fakat mallar ortadan yok oluyormuş.

        Yazık!!!

        Ki ben görüşmüyorum ancak Mustafa'nın çocukları için neler yaptığını çok biliyor ve duyuyorum. Neyse tekrar ediyorum kimsenin avukatı değilim. Bir kadın olarak anlamaya çalışıyorum bu kadınların dilinde neden hep mal-mülk var?

        Ve benim en merak ettiğim ve asla anlamadığım şey; Emina bu istediği malları çocukları için mi, kendisi için mi istiyor?

        Buradaki kilit mevzu bu bence. Gözlemlediğim boşanmalardaki olay hep bu noktada kilitleniyor. Mal paylaşımı.

        Yani Mustafa malları annesinin üzerine yaparsa, çocuklarına hiçbir şey vermeyecek mi?

        Tabii Emina böyle düşünüyorsa haklı. Yani Mustafa çocuklularına bakmayacaksa ya da bakmıyorsa haklı istemekte elbet. Ancak tekrar ediyorum bilemem içlerindeki durumu. Ama Mustafa'nın böyle biri olmadığını düşünüyorum. 1995 yılından bu yana tanıdığım çok şeye şahit olduğum bir kişinin böyle bir şey yapmadığını biliyor ve gözlemliyorum. Fakat Emina neden bunda ısrar ediyor bunu anlamaya çalışıyorum. Kim kandırıyor bizleri.

        Erkekler mi?

        Kadınlar mı?

        Düşünüyorum; Hangi baba çocuklarını düşünmez. Ya da hangi mahkeme çocuklar için bir gelecek hazırlamaz.

        Ve finalde. Bizlerin gözlemlediği, okuduğumuz olaylarda hep kadınlar mı mal istiyor? Adamlar da mal mı kaçırıyor?

        E peki çocuklar hangi mala sahip oluyor?

        Annenin mi? Babanın mı?

        Mal nerede? Kimin?

        Ve çocuklar kimin?

        Annenin mi, babanın mı?

        Akıl sağlığı yoksa neden çocuklar anneye ya da babaya verilmek zorunda?

        Bu çocuklar hem annenin, hem babanın değil mi?

        Baba bakmak zorundaysa, anne değil mi?

        Baba ilgilenmek zorundaysa, anne değil mi?

        Anne bakmak zorundaysa, baba değil mi?

        REKLAM

        Anne ilgilenmek zorundaysa, baba değil mi?

        Kafam karışıyor. Çünkü okuduğum haberlerde ya da duyduğum boşanma olaylarında kadınlar hep mal peşinde, adamlarda mal kaçırıyor olan çocuklara oluyormuş gibi geliyor.

        Çizilen çerçeve bu. Çözemiyorum...

        Ve tekrar ediyorum. Tek çözdüğüm kadınlar mal peşinde gibi gözüküyor. Ve en canımı acıtan da bir kadın olarak bu oluyor gerçekten. Hemcinslerim adına üzüntü içindeyim.

        Yargı en doğru kararı verecektir diye düşünerek inancımı kaybetmek de istemiyorum.

        Bu arada kayıtlarda dursun. Bahsettiğim seyahatlerden yani 2005 yılına ait fotoğraflar.

        Not; 2005 yılından bazı kareler. Seul'de giderken uçaktan Tülin İleri ve Emina Jahovic ile aynı zamanda Mustafa Sandal'ı fotolar...

        Evlendiğin kişiyi uzaklaştırmak

        Evlendiğin kişiyi uzaklaştırmak
        0:00 / 0:00

        Yazıda bahsettiğim, "Mustafa Sandal evlendikten sonra kariyerine bir kenara bıraktı" sözünü şöyle açıklamak isterim.

        Sadece Mustafa Sandal için değil bu örnek.

        Bazı adamlar kadınları, bazı adamlar kadınları uzaklaştırıyor çevrelerinden.

        Evlendikten sonar bir tuhaf oluyor bazı insanlar.

        Yani her ilişki herkese yaramıyor. Bazı evlilikler, bazı ilişkiler kadınları ön plana çıkartırken erkekleri yok ediyor, bazıları da erkekleri ön plana çıkartırken kadınları yok ediyor.

        Birbirine iyi gelmeyen kişiler var. Bence Mustafa ve Emina da onlardandı.

        Mesela Emre Altuğ ve Çağla Şıkel'de onlardandı.

        Çağla yükselirken, Emre Altuğ kariyerinde düşüş yaşadı.

        Etrafımda da çok fazla var. Tabii ilişki koçu değilim elbet. ama bazı görünen gerçeklerde yok değil.

        Okuyucum eleştirmiş

        Okuyucum eleştirmiş
        0:00 / 0:00

        Geçen yazdığım Mehmet Ali Erbil tacizi mevzusundan sonra bazı okuyucularım eleştirmiş. Demiş ki; "Siz bir kadını taciz eden adamı mı koruyorsunuz?" diye.

        Pardon!!!

        Benim böyle bir şey yapmam mümkün mü?

        Benim orada takıldığım mevzu şu!

        Tacize uğradığını iddia eden kişi Mehmet Ali Erbil'in daha önce de böyle olaylarla gündeme geldiğini bilmediğini iddia etmesiydi. Bunu iddia eden kişiyi ciddiye almıyorum sadece.

        Çünkü Mehmet Ali Erbil'i sokaktaki çocuk tanıyor artık.

        Bir kişinin Mehmet Ali Erbil'i tanımaması demek, bu dünyada yaşamıyor olması demek...

        Anlatmaya çalıştığım şey bu.

        Bu yazışmaları yapan, klibinde oymasını isteyen, bu noktaya gelen kişinin gündeme gelmek istediğini düşündürtüyor bana sadece. Hepsi bu!!

        Çok ciddi örnekleri var üzgünüm.

        Diğer Yazılar